English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Késa

Késa tradutor Turco

51 parallel translation
¡ Késa-yan! ¡ Késa-yan!
Kesa-yan!
¡ Késa, quédate aquí! - ¿ Por qué?
Kesa-yan sen gelmemelisin.
¡ Ayúdame! ¡ Késa-yan! - ¡ Matsu!
Yapmayın!
- ¡ Késa-yan!
Durun!
- ¡ Matsu! - ¡ Késa-yan!
Matsu-yan!
Késa, pasa y ven a calentarte.
Kesa-yan, gel de ısın.
Dentro de 25 años también me tocará venir a mí, sobre la espalda de Késakichi.
Yaklaşık 25 yıl sonra... ben de Kesa'nın sırtında buraya geleceğim.
Otros 25 años después y será Késa quien venga.
Ondan 25 yıl sonra da sıra Kesa'da olacak.
- Me llamo Kesa, señor.
- Adım Kesa, efendim. - Güzel.
Kesa se crió en nuestra humilde casa desde que nació.
Kesa doğumundan beri bizim fakirhanede büyütülmüştür.
¿ De modo que tu sobrina se Ilama Kesa?
Yani Kesa yeğeniniz?
Gracias, señor, pero Kesa debe acudir a su trabajo del castillo sin falta.
Teşekkür ederim efendim, ama Kesa'nın saraydaki işine dönmesi gerekiyor.
Su nombre es Kesa, y yo la amo.
Adı Kesa, onu seviyorum.
¿ Kesa?
Kesa mı?
Señor, Kesa es la esposa de Wataru Watanabe.
Efendim! Kesa, Wataru Watanab'nin karısı. Kadın kalede çalışmakta.
Kesa ya está casada.
Kesa zaten evliymiş.
Déjalo ya, Kesa. ¿ Cómo se te ocurre limpiar siendo la dueña?
Bırak o şekilde kalsın Kesa. Neden bir kahya gibi temizlik yapıyorsun?
Aunque no te des cuenta, Kesa, a veces eres demasiado asequible.
Kesa, sen farkına varmıyor olsan da, bazen çok elde edilebilir oluyorsun.
Escúchame, Kesa, una gran señora debe ser elegante y reservada.
Beni dinle Kesa, iyi bir bayan zarif ve biraz ketum olmalıdır.
Quien toca el Koto es Kesa.
Kototu Kesa çalıyor.
Kesa, si me entregas tu corazón, seré el mejor marido del mundo.
Kesa, eğer bana kalbini verirsen dünyanın en iyi kocası olacağım!
Kesa...
Kesa...
Kesa, el señor te llama.
Kesa, efendi seni istiyor.
- Tone. ¿ Ha vuelto Kesa?
- Tone. Kesa döndü mü?
Kesa, pase lo que pase, que se te vea tranquila o la gente murmurará.
Kesa, ne olursa olsun sakin kalmak zorundasın, yoksa insanlar konuşup dururlar. - Evet.
Kesa, no permitiré que te separen de mí.
Kesa. Beni bırakmana müsaade etmeyeceğim.
Señor, aunque yo se lo pida no es seguro que Kesa venga.
Efendim, böyle bir şey istesem bile, onun geleceği kesin değil ki.
- Ha llegado Kesa.
- Kesa geldi.
Hola, Kesa.
Merhaba Kesa.
Kesa, renuncio a todo lo que tengo.
Kesa, sahip olduğum her şeyi bırakıyorum. Benim için artık sadece sen önemlisin.
Kesa, todo depende de tu respuesta.
Kesa, her şey cevabına bağlı!
- ¿ Kesa?
- Kesa?
Lo siento, Kesa.
Özür dilerim Kesa!
Creyendo que eras tú he matado a Kesa.
Sen olduğunu sanarak Kesa'yı öldürdüm!
¡ Kesa!
Kesa!
Kesa, escúchame por última vez.
Kesa. Beni son kez dinle.
Aunque te cortase el cuello, Kesa no volvería a la vida.
Gırtlağını kessem bile, Kesa hayata dönmeyecek.
¡ Kesa!
Kesakichi!
¡ No quiero, cerdo!
Yapma Kesa-yan!
No hacía más que copiar lo que canta Kesa.
Kesa-yan'ın şarkısını kopyalıyordum hepsi bu.
¡ Késa!
Kesa!
¡ Késa-yan!
Kesa-yan!
¡ Ayuda! ¡ Ayuda!
Kesa-yan, lütfen.
¡ Kesa-yan! ¡ Kesa-yan!
Kesa-yan!
¡ Esperad!
Kesa-yan! Lütfen durun!
No pienso molestarles.
Jöne Vu di Kesa...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]