Translate.vc / Espanhol → Turco / Lance
Lance tradutor Turco
3,939 parallel translation
La cartera, Lance.
Cüzdan, Lance.
- Mándale saludos a Lance.
- Lance'e selam söyle.
Creo que Lance no buscará jabones decorativos de mariposa.
Yakın zamanda Lance'nin kelebekli sabunlara bakacağını düşünmüyorum.
¿ No sería más fácil decirle a Lance que no estás lista a tener hijos?
Lance'ye çocuk için hazır olmadığını söylemek daha kolay değil mi?
Si Lance se entera, lo destruirá y no podré vivir conmigo misma.
Eğer Lance öğrenirse yıkılır ve ben de kendi başıma yaşayamam.
Supongo que Lance no te sirve.
Sanırım Lance sana göre biri değil.
Lance se va en 10 minutos.
Lance, 10 dakikaya çıkıyor.
Lance lo entendió.
Lance anlayışla karşıladı.
Lance está en fútbol de fantasía, y yo digo que te pongas algo bonito y / o raro.
Bu gece Cadılar Bayramı. Lance fantezi futbolda. Hoş veya ürkütücü bir şey giymeni öneririm.
Lance, este arnés me metió las pelotas a la garganta.
Lance bu kayışlar toplarımı siktiğim boğazıma itiyor.
Eres tan basura, Lance.
- Hadi. - Bir avuç boksun Lance.
Soy una enferma, Lance.
Ben hasta bir insanım, Lance.
Una empresa estadounidense busca un jugador de cricket que lance rápido.
Bir Amerikan şirketi topu çok hızlı atan bir kriket oyuncusu bulmayı umuyor.
Sí, pero nunca lance.
- Evet, ama daha önce hiç, birine ayak yapmadım.
Lanza Morrell. Todos einreisend.
Lance Morrell.
El muerto se nombra a Lance Morrell.
Adamın adı Lance Morrell.
- Ese es Lance.
- O Lance.
Confieso como Lance Armstrong.
İtiraf ederiz. Tüm Lance Armstrong muhabbetini yaparız.
Antoine! Lance!
Sanchez, Antoine, Lance.
Tu entrevista fue más vista que la confesión de Lance Armstrong.
Senin röportajın Lance Armstrong'un itirafından bile fazla izlendi.
- Lance, ¿ qué haces?
- Lance, ne oldu?
Sí, es el detective Bill Lance.
Evet ben Dedektif Bill Lance.
Bien hecho, Lance.
İyi iş, Lance.
¡ Que Dios te lance la muerte!
Tanrı seni öldürsün!
Tú lo que quieres es que lance a dos delfines al agua y ya.
İki yunusu birlikte suya atamazsın!
Anuncio que soy un Agente Secreto del Gobierno, y el próximo objeto que ella lance puedo ser yo. Precisamente.
Gizli bir hükümet ajanı olduğumu söylersem savurduğu bir sonraki şey ben olurum.
Tú sabes que lance más golpes que tú.
Sen de biliyorsun, senden daha çok yumruk attığımı..
¡ Todos vieron que lance más golpes!
Herkes gördü, ben daha çok yumruk attım.
Deja que ella se lance a ti.
Bırak o sana gelsin.
Yo debo ser quien lo lance.
Onu atan ben olmalıyım.
Mi hermano, el cabo Wilson.
Kardeşim, Lance Corporal Wilson.
Después de un mes de peinar el planeta por estas cosas, finalmente tenemos una pista... en este momento, tenemos problemas más importantes... una alarma de clase cinco por el bien conocido Lance Hunter.
Bir aydır bu şeyler için gezegeni taradıktan sonra nihayet bir ipucu elde ettik. Şu an daha önemli sorunlarımız var. Beşince seviye yangın alarmı nam-ı değil Lance Hunter.
Mierda. ¡ Lance!
- Siktir!
¿ Lance?
Lance?
Dile que lance despacio.
Ona yavaş atmasını söyle.
Quiero decir, si la escuela es importante o lo que sea... pero cuando te lancé esos pases... era como si supiera donde ibas a estar antes de ir allá.
Ya evet dersler falan önemli ama sana o pasları attığımda sen daha koşmadan nerede olacağını biliyorum gibi.
Me lancé a la bala por tí.
Senin için kurşun yemeye çalıştım kanka.
Me lancé sobre estos dos.
Bu ikisini burada deştim.
Un día, le lancé una par de calzones
Bir gün ona arabasının arka koltuğunda bir külot bulduğumu söyledim ve yüzüne attım.
Debiste haber aprendido cuando te lancé esa mierda encima.
Bir şeyler öğrenmiş olmalısın.
¿ No viste que lancé mas golpes de puntuación? ¿ Lo viste o no?
Sen de görmedin mi, benim yumruklarım daha çoktu.
Lancé mi carpa allí.
Tezgahı buraya açmam gerekiyormuş.
Lancé... ¡ Lancé duraznos!
Hmm, şey. Şeftali. Evet, şeftali!
¡ Aniquilen- - ¡ Ah, aplasten a Loki antes que lance otro hechizo! ¡ Rápido!
Acele edin!
Me entró el pánico y me lancé sobre él.
Panikleyip aniden ona saldırdım.
Mire, estás obsesionado con las pruebas, así que mientras estabas fuera la otra noche, tuve este tipo VC venir, y yo le lancé el proyecto.
Dinle, sen kafayı testlerle bozmuştun, geçen gece dışarı çıktığınızda da ben de o iş adamını çağırıp projeyi denettim.
Lancé a tu esposa desde aquí.
Karını buradan attım.
Así que sí, después de tener el peor error de mi corta vida matrimonial, cuando la oportunidad de mudarse apareció, me lancé a ella.
Kısa evlilik hayatımın en kötü hatasını yaptım. Taşınma şansı ortaya çıkınca hemen atladım.
Sí, le lancé un hechizo vudú.
Evet, ona voodoo büyüsü yaptım.
¿ Qué rayos, Lance?
- Ne diyorsun lan, Lance?
¿ Qué demonios?
Lance!