Translate.vc / Espanhol → Turco / Lawrence
Lawrence tradutor Turco
2,777 parallel translation
Lawrence Chicken Truitt uno os ha demandado por negligencia que condujo al dolor y al sufrimiento.
Lawrence Chicken Truitt tarafından ihmal sonucu ağrı ve acı yüzünden dava edildiniz.
Luke Renault, Lawrence Riley, Lila Rafferty, Lyle Rogers.
Luke Renault, Lawrence Riley, Lila Rafferty, Lyle Rogers.
Mi nombre es Lawrence Ebenezer Munsch.
Adım Lawrence Ebenezer Munsch.
¿ Benjamin Lawrence sostiene que usted es el culpable por la muerte de su esposa e hijo?
Benjamin Lawrence karısı ve çocuğunun ölümlerinden sizi sorumlu tutuyor?
¿ Tiene una orden de restricción contra el Sr. Lawrence?
Bay Lawrence için uzaklaştırma karari çıkartmışsınız?
Benjamin Lawrence fue liberado hace ocho días.
Benjamin Lawrence sekiz gün önce salıverilmiş.
Entonces, Sr. Lawrence, ¿ me dice que no sabe nada sobre la desaparición de la bebé de Keith Shelton?
Evet Bay Lawrence, Keith Sheldon'un bebeğinin kaçırılması hakkında hiçbirşey bilmediğinizi mi söylüyorsunuz?
Bueno, después de revisar la filmación sobre Lawrence y del secuestro en sí, descartamos a Lawrence como el secuestrador.
Tamam, Lawrence'in ve kaçırılmanın, görüntülerini izledikten sonra, Lawrance'in kaçırmış olma ihtimalini eledik.
Vine a Nueva York por un negocio... y me reuní con Ray Lawrance, fuimos a cenar.
New York'a bir iş anlaşması için geldim. Ray Lawrence ile buluştum, yemeğe gittik.
David Lawrence.
David Lawrence.
Lawrence también era sospechoso de robar 60 millones de la reserva federal.
Aynı zamanda Merkez Bankası'ndan 60 milyon dolar araklamasından şüpheleniliyor.
Lawrence quiere que tu le ayudes a pasar de contrabando el dinero fuera del país.
Lawrence parayı ülkeden kaçırmak için yardımını istiyor.
Hicimos contacto con Lawrence. A través de tu correo de Rydell.
Senin Rydell e-posta hesabın üzerinden Lawrence ile bağlantı kurduk.
¿ Cuál es tu plan para mover el dinero de Lawrence?
Lawrence'ın parasını nakletme planın nedir?
Así que mientras el FBI está ocupado rodeando a Lawrence por mar, nosotros haremos nuestra salida por avión...
FBI, deniz civarında Lawrence'ın kıçını ararken biz de "par avion" kaçışımızı yapıyor olacağız.
Sí. Hasta que Lawrence haga su jugada, sabe que mantendremos su tobillera desconectada.
Lawrence hamlesini yapana dek, Caffrey bilekliğini takmayacağımızı biliyor.
Después de que Lawrence te dé su dinero, llévale al puerto.
Lawrence seni parasına götürdükten sonra adamı limanı getir.
Pensaba que podría ser Lawrence.
Ben Lawrence'tır diye düşündüm.
Para cuando Lawrence sea llevado al centro, vamos a estar bebiendo champán a altitud de crucero
Lawrence şehir merkezinde dolanırken biz de uçakta şampanyalarımızı yudumluyor olacağız.
Llegó un mensaje de Lawrence hace dos minutos. ¿ Por qué no me lo dijiste?
Lawrence'ın mesajı iki dakika önce geldi.
Sigo a Lawrence.
Lawrence'ın peşindeyim.
No me digas que estás hablando de Lawrence.
Sakın Lawrence'tan bahsettiğini söyleme.
Ninguna señal de Caffrey y Lawrence.
Caffrey ve Lawrence'tan iz yok.
¡ Lawrence está en el avión!
Lawrence uçakta!
Lawrence Rome.
Lawrence Rome.
Laurence Rome trabajó con ellos.
Lawrence Rome onlarla çalışıyordu.
¿ Quiere a Lawrence para darle la vuelta?
Lawrence'ı aralarına mı salacaksın?
- Lawrence no dará la vuelta.
- Lawrence onlara katılmayacak.
Venimos a hablar sobre Lawrence Rome.
Lawrence Rome hakkında konuşacağız.
Estamos dejando cargos contra Lawrence Rome.
Lawrence Rome aleyhine olan suçlamalar geri çekilecek.
Quizás no era Lawrence Rome.
Belki de Lawrence Rome değilmiş.
De aquí a seis meses, Lawrence Rome estará otra vez dentro por robar alguna otra licorería, su hijo volverá a estar a cargo de algún extraño, y la mafia de la parte sur
Altı ay sonra Lawrence Rome başka bir içki dükkânını soymaktan geri gelecek. Oğlu da Sosyal Hizmetlere gönderilecek.
Lawrence.
Lawrence.
¿ Viste un arma antes de disparar a Jarmarcus Lawrence?
Jamarcus Lawrence'e ateş etmeden önce onun silahını gördünüz mü?
- ¿ Viste a la Sra. Lawrence?
- Bayan Lawrence'i görmeye mi gittin?
Su nombre era Jamrcus Lawrence, 15 años, presidente de su clase, en el cuadro de honor.
Adı Jamarcus Lawrence 15 yaşında. İkinci sınıfların başkanı. İftihar listesinde.
No quiero que veas a Janice Lawrence otra vez, y otro pepinillo, sí.
Janice Lawrence'i bir daha görmeni istemiyorum ve evet, biraz daha turşu alabilirim.
¿ Volviste a ver a Janice Lawrence?
Gidip, tekrar Janice'i mi gördün?
Jamarcus Lawrence. 15 años.
Jamarcus Lawrance. 15 yaşında.
Peter Laurence Smedley, ¿ está seguro de que quiere beber este medicamento con el que se dormirá y morirá?
Peter Lawrence Smedley, aldıktan sonra sizi uyutacak, ve sonra da öldürecek bu ilacı... içmek istediğinizden emin misiniz?
La segunda persona que estoy investigando es Lawrence Pope.
Araştırdığım ikinci kişi Lawrence Pope.
Y hacen que Fusco culpe a tipos como Lawrence Pope de los asesinatos.
Ve Fusco'yu da Lawrence Pope gibilere cinayetten komplo kurdurmak için kullanıyorlar.
Lawrence Pope fue apuñalado anoche en su celda y murió.
Lawrence Pope dün gece hücresinde bıçaklanarak öldürüldü.
¿ Como en Sarah Lawrence, donde iba Eric Van Der Woodsen?
Yani, Sarah Lawrence'da mı, Eric Van Der Woodsen'ın gittiği yerde?
Burt Reynolds, Lawrence Taylor, Brian Bosworth... todos los grandes jugadores se convirtieron en fantásticos actores.
Burt Reynolds, Lawrence Taylor, Brian Bosworth... Hepsi mükemmel birer futbolcudan, harika birer aktöre dönüştüler.
¿ Sarah Lawrence?
Sarah Lawrence?
- No. Me dijeron que Lawrence O'Donnell le hace pasar un mal rato a todos menos a los tipos de uniforme.
Lawrence O'Donnell'ın üniformalılar hariç herkese zor anlar geçirttiği söylenmişti bana.
Lawrence O'Donnell, lo sé.
Lawrence O'Donnell, biliyorum.
Desde esa entrevista con Lawrence O'Donnell ha sido así dondequiera que va.
Lawrence O'Donnell röportajından sonra her yerde böyle karşılanıyor.
En cuanto tenga a Lawrence y su dinero en los muelles,
Evet.
Puedo perderlo otra vez.
Lawrence ve parasını gümrüğe götürdüğümde, onu tekrar atlatabilirim.