Translate.vc / Espanhol → Turco / Led
Led tradutor Turco
300 parallel translation
El LED no se enciende. -
- Ateşlenmeleri gerekirdi.
¡ Se parece más a un cartucho de dinamita, viejo! Led Zeppelin... uuh..
Kahretsin, yarım okka gözüküyor!
Ten cuidado con ese porro, viejo.
Led Zeppelin! Bu boka dikkat et, ahbap.
Si la policía no hubiera derribado la puerta para arrestarte.
Ama aranızdaki ilişkiyi fazla büyütmeye gerek olduğunu sanmıyorum. Led Zeppelin konserinden sonra bir barda karşılaşmışsınız.
Cuando llegue el momento de hacer el amor, siempre que sea posible... pon el lado uno de "Led Zeppelin IV".
Sıra sevişmeye gelince, eğer mümkünse... pikaba "Led Zeppelin lV" ün birinci yüzünü koy.
Si usted no ha led un IIFE bueno, you'II volver en una condición IowIy.
İyi bir yaşam sürmediysen, düşük şartlarda geliyorsun.
Me fui con las ciudades cuyos sinfonías led son nacidos en el extranjero por los conductores.
Şehirleri tamamen, yurt dışı doğumlu orkestra şeflerinin yönettiği senfonilere göre ayırdım.
¡ No tiene ni indicadores LED!
Hiç bir LED gösterge yok!
Pantallas LED, tubos de rayos catódicos Bafles de bajos y agudos, telemetría
Ledlerden CRT'lere. cıvıltılar, anten çubukları ve ultra naylon kolaylık dünyası.
Traiga el taladro láser.
LED'i getirin.
como si fuéramos al campo de batalla en el nombre de Jesús ¡ cristo!
Led oss mot seger i Jesus Kristus... kahretsin.
Led Zeppelin.
Led Zeppelin.
Sandy líder, Sandy Líder, soy Cole, 5-0-5.
Sandy Low Led, burası Cole 505.
Las canciones de Led Zeppelin no les gustaban a todos.
Led Zeppelin herkesin hoşlandığı beste yapmadı.
- Ahí estás con led Zeppelin.
- Bu sensin Led Zeppelin ile. - Evet.
Y mi padre podría arruinar un concierto de led Zeppelin.
Ve babam, unut onu. Led Zeppelin'in birleşme konserini mahveder.
¿ Te gusta Led Zeppelin?
Led Zeppelin ha!
Apuesto a que no sabes nada de Led Zeppelin.
Bence adlarını bile duymadın.
Conoces un grupo de rock llamado Led Zeppelin?
Hiç Led Zeppelin isminde bir rock grubu duydun mu? Hayır.
Led Zeppelin, 1971, ¿ verdad?
Led Zeppelin, 1971, değil mi?
Se conocieron en un bar despues de un concierto de Led Zeppelin
Led Zeppelin konserinden sonra bir barda karşılaşmışsınız.
Éxitos clásicos de ABBA a "Zeppelin, Led".
ABBA'dan Zeppelin virgül Led'e klasik parçalar.
Ahora tener una imagen gay está de moda, como hace unos años lo estaba llevar abrigo gris y un disco de Led Zeppelin bajo el brazo.
Ve şu anda, gay olmak popüler birşey. Bilirsiniz, birkaç yıl önce uzun gri pardesü giymek ve... kolunun altında bir Led Zeppelin albümü taşımak modaydı.
¿ Te gusta Led Zeppelin?
Led Zeppelin sever misin?
Pero ¿ qué...? AUTOBÚS ESCOLAR ¡ Viva Led Zeppelin!
En büyük Zeppelin!
Ves, si hubieras empezado por la gamuza lavable no habría dudado.
Bak şimdi, eğer led lamba alırsan, yıkanabilir süetle birlikte. İkisini birlikte düşünemiyorum.
¿ Sabes quién más es sexy? Robert Plant, de Led Zeppelin.
Seksi bulduğum bir başka erkek de, Led Zeppelin'den Robert Plant.
Papa... hasta que vengas acá y veas una luz negra y un póster de Led Zeppelin..
Baba, sen buraya gelmeden siyah ışık gördüm, Led Zeppelin posterini hissettim ve biraz dinlendim.
Era un adicto y siempre tenía en la cabeza el Zeppelin Iv.
O bir keşti. Aralarından birinin kafasında her zaman Led Zeppelin çalardı.
Se ha muerto, se acabó Led Zeppelin.
O öldü, anlıyor musun, öldü... Ve sonuç olarak ortada Led Zeppelin diye bir şey kalmadı.
Así murió el batería de Led Zeppelin.
Kalk. Led Zeppelin'in davulcusu bu şekilde öldü.
Dios sepa si Led Zeppelin sólo toca la mitad de "Starway to Heaven" Y "The Who" nunca ensaya "Teenage Wasteland".
Tanrı bilir, Zeppelin, Stairway to Heaven'ın yarısını çalıyordur ve The Who da Teenage Wasteland'ı hiç pratik yapmamıştır.
Pero toca la batería en Led Zeppelin... Y se llama John Bonham, colega!
O Led Zeppelin'in bateristiydi ve adı da John Bonham'dı!
Led Zeppelin es el nombre de una banda popular...
Aslında Led Zeppelin popüler bir rock grubunun ismi.
Sé que es Led Zeppelin!
Led Zeppelin'in kim olduğunu biliyorum.
Cansado de leer "Playboy" realmente por las notas, de guardar mis discos de Bette Midler en cubiertas de Led Zeppelin.
"Playboy" u makaleleri için okumaktan Led Zeppelin kapaklarının altında Bette Midler albümleri taşımaktan.
me Carmen led - Nice verte, en realidad, pero, Yo no tengo tiempo para la diversión
Jay seni görmek gerçekten güzel ama gelip seninle eğlenecek zamanım yok.
Representa a la revista que destrozó "Layla" y todos los álbumes de Led Zeppelin.
Masum görünüyor, ama "Layla" yı çöpe atan, Cream'i dağıtan Led Zeppelin'i topa tutan dergiye yazıyor.
Si no tuvieras más que Zeppelin no hubiéramos oído radio. Agarra aquí.
Birilerinin Led Zeppelin'in dört kaseti dışında başka albümü olsaydı radyoya ihtiyaç duymazdık.
Y una vez dentro de la boveda, emite un pulso electromagnetico que el LED muestra, causando que el reloj se sincronize a cero, desactivando la traba del reloj.
Ve bir kere kasa dairesinin içine girdi mi,... Led göstergesinde elektromanyetik bir titreşim yayar,... saatlerin sıfıra senkronize olmasını sağlar, saat kilidini devre dışı bırakır.
¿ Y esos discos viejos de Led Zeppelin que pones tú?
Ya senin sürekli çaldığın Led Zeppelin plakları?
- ¿ Uno de esos famosos Led Zeppelin?
Nedir o? Devamlı bahsettiğin Led Zeppelin mi?
Venimos con regalos de incienso, mirra... y Led Zeppelin IV.
Otlu hediyeler taşıyoruz, mür... ve Led Zeppelin * IV.
Gané dos boletos para el concierto de Led Zeppelin.
Led Zeppelin konserine iki bilet kazandım.
Tu odias a Led Zeppelin.
Led Zeppelin'den nefret edersin.
Para tu información, creo que Led es sexy.
Bilginiz olsun diye söylüyorum. Bence Led, seksi.
Pon cualquiera de Led Zeppelin, son todas buenas.
Zeppelin'den bir şey koy, pişman olmazsın.
Lleva una boina y una chaqueta de pana, pero escucha Zeppelin!
Bere takıyor ve kadife ceket giyiyor ama Led Zeppelin dinliyor.
El clima esta mañana es muy frío. Les damos la más cordial bienvenida a esta estación.
... Biraz Led Zeppelin ile rock'n roll yapalım radyo istasyonunda, bu gün tatil.
- Bueno, en mi país, el Sexo y violencia es conocido como LED. significa una explosión de habitantes y las enfermedades mentales.
Ah... Benim, Ülkemde... 'Shoot the Viceroy'..
led, mira!
- Ed, bak!