English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Leeds

Leeds tradutor Turco

585 parallel translation
- ¿ Vos, Sir Mortimer de Leeds?
- Siz mi, Leeds'li Sör Mortimer?
Sargento Flitz.
Komiser yardımcısı Leeds.
Mi coche no arranca y tengo que ir a Leeds.
Ateşleme sistemim bozulmuş ve bu gece Leeds'e gitmem gerekli.
Su nombre, Roger Simpson Leeds.
Onun adı Roger Simpson Leeds.
Roger Simpson Leeds Quien desde la muerte de su esposa hace 3 años se ha dedicado a vivir una vida en la cual él no toca a nadie y nadie lo toca.
Roger Simpson Leeds 3 sene önce karısı öldüğünden beri kendini kimsenin ona dokunmadığı ve onun da kimseye dokunmadığı bir yaşama adadı.
pero hoy se ha hecho un contacto, y el Sr. Leeds esta a punto de ser tocado por la Dimension Desconocida.
Ama şimdi temas kuruldu, ve Bay Leeds kendisini dokunulmuş bulmak üzere... ALACAKARANLIK KUŞAĞI'nda.
Bueno, ¿ No va usted decirle hola a nuestro nuevo invitado, Sr. Leeds?
Yeni konuğumuza merhaba demeyecek misiniz, Bay Leeds?
El Sr. Roger Simpson Leeds, quien recien llego de un viaje a las sombras, quien encontro que no hay obscuridad tan absoluta que no pueda ser penetrada por el corazon humano o por la Dimension Desconocida
Bay Roger Simpson Leeds, insan kalbinin veya ALACAKARANLIK KUŞAĞI'nın çözemeyeceği tam bir karanlık... ... olamayacağını bularak son zamanlarda bir yolculuktan gölgeye döndü.
Me acompaña el profesor Mixa de la Universidad de Leeds.
Sokaktaki adama göre? Konuğum, Leeds Üniversitesi'nden Profesör Tiddles.
Bueno, disculpe joven, tengo mucho que hacer el jefe de estación se fue a cortar el pelo a Leeds, como ve y Perks debe hacer todo.
Kusura bakma delikanlı, yapacak çok işim var. İstasyon Amiri tıraş olmak için Leeds'e gitti. Perks bu konuyla ilgilenmek zorunda.
Sí, estaba muy ocupado porque el jefe de estación estaba en Leeds.
Evet, çok meşguldünüz Çünkü İstasyon Amiri Leeds'e gitmişti.
Trabajo, escucho, mierda. el Clarendon Building... de los obreros en huelga de las fábricas textiles de Leeds.
Çalış, dinliyorum, lanet olsun Clarendon Binası ve Leeds'teki grevden kadın işçiler. "
No sólo aquí, sino en Leeds, Doncaster, Wakefield y otras ciudades de mayor importancia en los alrededores.
Burayla kısıtlı kalmadan Leeds, Doncaster, Wakefield ve diğer şehirlerin saygın bölgelerinde de yardımım dokunur.
Llama a Leeds e intenta que venga McManus.
Leeds'i ara, McManus buraya gelsin.
Intentaré abordarlo en Leeds y hablar con él viniendo hacia aquí.
Leeds'te onu yakalayıp gelirken konuşmaya çalışacağım. Tamam mı?
En Londres, durante los últimos siete días han muerto 17 bebés y se han informado 14 muertes más desde Glasgow, Birmingham, Manchester... hasta Leeds y Liverpool.
Londra'da geçen yedi gün içinde 17 bebek öldü... bunu, Glasgow, Birmigham, Manchester, Leeds ve Liverpool'dan gelen haberlere... göre 14 ölüm daha izledi.
LEEDS 1899.
Leeds 1899.
Los que quieran que los ingleses vean tráiganme las telas de Leeds que hoy lucen y encenderemos un fuego que se verá en Delhi y en Londres.
İngilizlerin anlamasını isteyenler üstünüzdeki Manchester ve Leeds malı elbiseleri getirin. Delhi'den ve Londra'dan görünecek bir ateş yakalım.
Charles Moreton, representante de fabricantes de Leeds visitando fábricas de mueblería en Alemania Oriental.
Charles Moreton, Leeds'den gelen bir üretici temsilcisi Doğu Almanya'da mobilya fabrikalarını ziyaret ediyor.
Ha recorrido el país, Sr. Leeds.
- Gitmediğin yer kalmamış Bay Leeds.
Me llamo James Leeds.
Adım James Leeds.
¡ Sr. Leeds!
Bay Leeds!
¿ Leeds?
Leeds?
¡ Leeds!
Leeds!
James Leeds.
James Leeds.
Leeds, eres un genio.
Leeds, sen bir dahisin.
Soy James Leeds.
Adım James Leeds.
Y ahora, la clase de elocución... y lenguaje nos ofrecerá algo especial.
Ve şimdi Bay Leeds'in konuşma ve dil sınıfının bir gösterisi var.
Lo haré, Sr. Leeds.
Tamam Bay Leeds.
El intruso degolló a Charles Leeds cuando se levantaba y disparó a la Sra. Leeds.
Bay Leeds'in boğazını kesti ve Bayan Leeds'i vurdu.
Aun degollado, Leeds luchó, porque el intruso se dirigía a la habitación de los niños.
Leeds çocuklarını katilden korumaya çalışıyordu.
al igual que la marca de ligadura superficial en el pecho de Leeds, también considerada post mortem.
Bay Leeds'in göğsündeki izlerin nedeni de belirsiz. Tahminen, bunlarda ölüm sonrası oluşmuş.
Hola, soy Valerie Leeds.
Selam, ben Valerie Leeds.
Una vez muertos, rompió los espejos y empezó a elegir pedazos que más tarde usaría con la Sra. Leeds.
Onlar öldükten sonra, aynaları kırdı ve parçaları Bayan Leeds'te kullandı.
Matar al Sr. Leeds y a los niños le llevaría menos de un minuto.
Bay Leeds ve çocukları bir dakikadan az bir zamanda öldürdü.
Las heridas de la Sra. Leeds son post mortem. Cuatro o cinco minutos después.
Bayan Leeds'in yaraları öldükten 4-5 dakika sonra oluşmuş.
Que busque huellas en las uñas de la Sra. Leeds y en la córneas de todos.
Bayan Leeds'in el-ayak tırnaklarını, diğerlerinin korneasını incelesin.
Están reconstruidos a partir de las mordeduras del cuerpo de la Sra. Leeds y de la Sra. Jacobi en Birmingham el mes pasado.
Bire bir olan bu model, cesetlerde bulunan izler sayesinde yapıIdı.
He encontrado una huella parcial, probablemente un pulgar, y parte de una palma en la uña del dedo gordo de la Sra. Leeds.
Yarım bir iz buldum, sanırım baş parmak. Bayan Leeds'in ayak tırnağında bir parça el ayasına rastladık.
- ¿ Identificó Price la huella de Leeds?
- Price parmak izinden bir şey çıkarttı mı?
Jimmy, ¿ has identificado las huellas de los Leeds?
Jimmie, -... parmak izlerinden bir yere ulaştın mı?
Las huellas de los Leeds bastarían para condenarlo si lo encontráramos, pero nunca le han tomado las huellas :
Katili, Leeds'deki parmak iziyle hücreye tıkabiliriz. Eğer yakalarsak. Daha önce parmak izi alınmamış, çünkü kayıtlarımızda yok.
- Le puso los shorts a Leeds ya muerto. Creo que lo hizo para que no creyéramos que es gay.
- Leeds'i öldürdükten sonra, şort giydirmiş, homo olduğunu düşünmeyelim diye.
- La Sra. Leeds. ¿ La ve?
- Bayan Leeds. Görüyor musun?
La Sra. Leeds, más tarde.
Bayan Leeds. Sonrası.
Desde la calle, no se ve el cristal de la puerta de los Leeds.
Caddeden mutfaktaki cam kapı görünmüyor.
Metcalf, soy Graham. ¿ Sigue el material de los Leeds y Jacobi en el almacén?
Metcalf, ben Graham. Leeds ve Jacobi'lerin eşyaları hala orada mı?
El perro de los Leeds no lleva collar, pero sabes que es suyo, ¿ verdad?
Leeds'lerin köpeğinin tasması yok, ama köpek onların.
El perro no lleva collar, pero sabes que es de los Leeds. Y el gato de los Jacobi. Y el candado en la puerta.
Köpeğin tasması yok, ama onların köpeği olduğunu biliyorsun ve Jacobi'lerin kedisi... ve kapıdaki asma kilit.
La de los Leeds, Laboratorio Gateway, St. Louis.
Leeds'lerin kutusunda, Gateway Lab., St. Louis, Missouri.
Leicester City 0, Leeds United 2.
Leicester City : 0 Leeds United : 2

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]