English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Link

Link tradutor Turco

572 parallel translation
- Hola, Link.
- Selam Link.
Link, quiero hablarte de algo importante.
Link, önemli bir konu hakkında görüşmek istiyorum.
Link, tenemos algo que hablar primero.
Link'le bir şey konuşmam gerekiyor.
- Aún no. Whitey, temo pedírselos a Link.
Whitey, Link'ten istemeye korkuyorum.
- Link jamás me daría tanto dinero.
Link o kadar para vermez.
Link se enteraría.
Link öğrenir.
corporación ESTADIO MIDTOWN LINK STEPHENS
MIDTOWN SPOR ŞİRKETİ LINK STEPHENS
No me gustan los jockeys muertos.
Ölü jokeylerden hoşlanmam Link.
No me iré un fin de semana, Link.
Hafta sonu için gitmiyorum Link.
Está bien, Link.
Sorun değil Link.
Link, cuidado. Trata de tenderte una trampa.
Link, seni tuzağa düşürmek istiyor.
- ¿ Lo de Hall?
- Link Hall'u mu? - Evet, Hall.
Que Hall, mis socios y mis buenos amigos van a quitarme la vida por la mañana.
Şu Hall, ortağımın arkadaşı Link Hall yarın sabah yaşamıma son verecek.
Hola, Link.
Merhaba, Link.
Demuéstrale a Link Jones qué clase de hombre eres.
Link Jones'a, nasıl bir adam olduğunu göster.
Coaley, demuéstraselo a Link.
Coaley, Link'e sen göster.
Link, ¿ qué hacemos?
Pekâlâ, Link, bize ne olacak?
- ¿ Es tu mujer, Link?
- Senin kadının mı, Link?
¿ Se lo habías dicho, Link?
Ona anlatmış mıydın, Link?
- ¿ A qué te has dedicado, Link?
- Neler yapıyorsun, Link?
¿ Qué opinas de Lassoo, Link?
Lassoo hakkında sen ne düşünüyorsun, Link?
Link, si eres de la banda, saca a Alcott y entiérralo.
Pekâlâ, Link. Benimle birlikteysen, Alcott'u çıkarıp, göm.
¿ Qué le pasa a tu chica, Link?
Kadınının nesi var, Link?
Sigo llevando las riendas, Link.
Bu gösteriyi hâlâ ben yürütüyorum, Link.
Quiero que vuelvas, Link, pero quiero que sea como antes.
Seni geri istiyorum, Link ama eski günlerdeki gibi istiyorum.
Puedes dormir en el granero, Link.
Ahırda uyuyabilirsin, Link.
Link, aquí hay unas mantas.
Link, burada battaniyeler var.
¿ No te parece, Link?
Doğru değil mi, Link?
Como quieras, Link.
Tamam, Link.
Saluda a tu primo Link.
Kuzenin Link'e merhaba de.
Supongo que éste es ahora tu hogar, Link.
Sanırım artık evin burası, Link.
Link ha vuelto y se queda.
Link geri döndü ve bizimle kalacak.
Tú y Link nos llevaréis a Lassoo.
Sen ve Link bizi Lassoo'ya sokacaksınız.
¡ Vamos, Link!
Haydi, Link!
¿ Verdad, Link?
Öyle değil mi, Link?
Has rejuvenecido a este viejo.
Link, yaptığın ihtiyar bir adamın kanını kaynattı.
Voy a matarte, Link.
Seni geberteceğim, Link.
No saldrás vivo de ésta, Link.
Bunu başaramayacaksın, Link.
¿ Por qué tú, Link?
Neden sen, Link?
Muy bien, Link.
Tamam, Link.
Es curioso, Link.
Biliyor musun, bu çok komik, Link.
¿ Verdad, Link?
Tutabilir miyim, Link?
Montas muy bien, Link.
Atın üstünde iyi görünüyorsun, Link.
No le ocurrirá nada, Link.
Hiç bir şey olmayacak, Link.
¡ Vamos a matarte, Link!
Seni geberteceğiz, Link!
¡ Tendrás que venir tú, Link!
Senin gelmen gerekiyor, Link!
¿ Vienes, Link?
Geliyor musun, Link?
Link, ¿ dónde están los otros?
Link, neredeler?
Link. ¡ Link Appleyard!
Link. Link Appleyard!
Link, ¿ por qué no llevas a Hallie a dar una vuelta por la ciudad?
Link, Hallie'ye biraz kasabayı göstersene?
- Link Jones.
- Link Jones.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]