Lisette tradutor Turco

Dime, Lisette, ¿ cuánto tiempo llevas casada?

Lisette, ne kadar zamandır evlisin?

- Buenas noches, Lisette.

- İyi akşamlar Lisette.

- Buenos días, Lisette.

- Merhaba, Lisette.

¡ Lisette!

Lisette!

No dramaticemos las cosas.

Lisette durumu dramatize etme.

Lisette, pon eso en la mesa.

Lisette, masanın üzerine koy.

- Hola, Lisette.

- Merhaba Lisette.

- ¿ Terminarás pronto?

- Çok kalacak mısın Lisette?

Me llamo Lisette. Soy la señora Schumacher.

Adım Lisette, Schumacher'in karısıyım.

Puedes retirarte, ya no te necesito.

Lisette, artık gidebilirsin. Sana ihtiyacım kalmadı.

¿ No te gustaría tener hijos?

Lisette, çocuk istemiyor musun hiç?

A su mujer. - ¿ A Lisette?

- Karısı yüzünden.

Nos frecuentamos un poco.

- Lisette mi? Beraber konuşuyorduk.

¿ Sabías que Geneviève era la amante de mi marido?

Lisette, Madam de Marras'nın kocamın metresi olduğunu biliyor muydun? Evet madam.

- Es Lisette.

- O olduğuna emin misin?

Basta, Lisette.

Lisette lütfen!

Lisette, Joanne, Annelle, Kalua, Nani, Lani.

Lisette, Joanne, Annelle, Kalua, Nani, Lani.

Suzon, Fanchon, Lisette o Nini

Çünkü benim kalbim oraya aittir.

Lisette, mis baúles.

- Lisette, mantom!

Se lo prometí a Charles y Lisette.

Charles ve Lisette'e söz verdim.

Chicos, Lisette La Sucia tiene patatas.

Arkadaşlar, kirli Lisette'nin patatesleri varmış.

No me interesa lo que diga mi prima Lisette.

Ve kuzanim Lisette'in ne dediği de umrumda değil.

Éste es el Lisette. Pesquero canadiense CV 233. Por favor identifíquese.

Burası Lisette, Kanada balıkçı gemisi CV233, Iütfen kendinizi tanıtın.

Éste es el Lisette. Respondan, por favor.

Burası Lisette, yanıt verin lütfen.

¿ Lisette?

Lisette!

¡ La hermanita de Jerome murió!

Jérôme'un kız kardeşi öldü. Bu durum Lisette'i çok üzüyor.

¡ Lisette, contrólate!

Lisette, biraz dikkat et!

Lisette Arcand.

- Amerikalısın değil mi? Ben Lisa.

- Sí, Lisette es increíble.

Evet Lisa harikadır.

- ¿ Lisette?

Lisa! - Jenny!

Lisette vendrá a arreglarte el cabello ahora.

Lisette saçım için birazdan gelir.

Lisette está mucho mejor.

Lisette'nin durumu gayet iyi.

Lisette no está lista.

Lisette henüz hazır değil.

Debo ir a hablar con Lisette.

Gidip Lisette ile konuşmalıyım.

¡ Lisette!

Lisette.

- Lisette.

- Hey, Lisette.

Lisette.

Lisette.

Hablé con una tipa, Lisette.

Lisette adındaki şu fahişeyle konuştum.

La chica que detuvieron en el Bronx, Lisette Rivera fue la última que estuvo con él.

Şu, Bronx'ta yakaladıkları kız, Lisette Rivera adamın yanındaki son kişiymiş.

Mildred Lisette Norman escribió :

Mildred Lisette Norman şöyle yazmış :

Mademoiselle Lisette. Muy buenas tardes tenga usted.

Matmazel Lisette, en güzel akşamlar sizin olsun efendim.

Muy buenas tardes, mademoiselle Lisette.

Güzel akşamlar Matmazel Lisette.

Recuerda, Lisette, esta noche estamos hablando inglés para el beneficio del sr.

Sen de henüz 16 yaşında değilsin. Unutma Lisette, bu gece bay Wraysford için İngilizce konuşacağız.

Y Lisette, ella es...

Ve Lisette, o da...

Querrás decir señor Wraysford, Lisette.

Mösyö Wraysford demek istiyorsun Lisette?

... para hacer declaraciones.

Çantam, Lisette.

¡ Basta, Lisette!

Bırak Lisette!

Te despides y después...

- Benimle geliyor musun Lisette?

- Los mataré a los dos.

İkisini de vuracağım! - Lisette'i vurma.

Ella entenderá. También me despido de ti.

Sana da bir elveda öpücüğü vereceğim Lisette.

¿ Él fue?

O mu yaptı, Lisette?