Translate.vc / Espanhol → Turco / Lluvía
Lluvía tradutor Turco
12 parallel translation
Está escuchando el ruído de la lluvía al ímpactar contra un gran tambor metálíco.
Sanki, büyük metal bir davulu dövüyormuşçasına ses çıkaran... Yağmurun sesini dinliyorsun.
- Porque me parece que en una noche así y de nuevo, es sólo mi opinión pero ustedes tendrían camperas de lluvía policiales.
- Özellikle böyle yağmurlu bir akşamda... Sadece ben konuşuyor olsam bile... Bence departmanınızın size birer yağmurluk vermiş olması gerekirdi.
- Sólo es óxido causado por la lluvía y el descuido de las paredes.
- Oksitlenmeden dolayı Yağmur yağınca çatıdan akan paslar neden olmuş.
La luna brilla sobre la selva como una lluvía de plata de rarísimo esplendor.
Ay ışığı süzülür gümüş bir hüzme gibi.
La luz de la luna brílla como una lluvía de plata de rarísimo esplendor.
Ay ışığı süzülür gümüş bir hüzme gibi...
Lo más chistoso era cuando..... la lluvía iba y venía.
Her yağmur yağdığında böyle yapardı.
Agua de lluvía no tomar, compra agua fresca para llevar.
Yagmur suyu icmeyin benim taze suyumdan sat? n alin!
... una lluvía de meteorítos en la costa de Tokio.
Tokyo sahillerinde emsali görülmedik bir göktaşı yağmuru.
En cuanto la mujer salió de la casa el hombre que estaba a mi lado ; y estaba muy cerca de mí, abrió fuego y los mató a sangre fría. Cayeron bajo una lluvía de disparos, había sangre por toda la pared.
O an kadın evden çıktı yanımdaki adam, ve ben çok yakındım, çok yakın ateş açmaya başladı ve soğukkanlılıkla bu insanları hemen öldürdü ve kurşun yağmuru altındaydılar ve tüm duvara kan sıçramıştı.
Ahí está la lluvía de meteoritos de Fury, justo a tiempo.
İşte Fury'nin meteor yağmuru, tam da söylediği gibi.
Estaba pensando mas en días de lluvía.
Ben daha çok yagmur yagdigi zamanlari demistim.
Solo es un poco de lluvía, Bill. No. No.
- Biraz atıştırıyor işte Bill.