Translate.vc / Espanhol → Turco / Lyric
Lyric tradutor Turco
45 parallel translation
¡ Con aquel actor tan malo que interpretaba El Dr. Jekyll y Mr. Hyde... en el Lyric Hammersmith!
Lyric Hammersmith'teki o berbat aktör Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ı... canlandırıyordu!
Sr. Hastings, ¿ me vio en Ivanov en el lírico?
Bay Hastings, beni Lyric'te İvanov olarak izlediniz mi?
Mi amigo Mikey Molloy nos dice cuánto juntaremos en la colecta después de nuestra primera comunión cuando todos golpeamos a las puertas de los vecinos y recibimos hasta 5 chelines por dulces y pasteles y hasta vamos al cine Lyric a ver a James Cagney.
Arkadaşım Mikey Molloy Komünyon ayininden sonra kapı, kapı dolaşıp sattığımız kek ve şekerlerden ne kadar çok para yapabileceğimizi anlatıyordu bazı evlerden 5 şilin ve daha fazla Ondan sonra da Lyric sinemasında... -...
Quiero ir al Lyric a ver a James Cagney.
-... birlikte gitmek istiyorum.
Cada sábado, los 6 peniques de mi mamá nos servían para ir al Lyric y nos quedaba suficiente para llenarnos de melcocha.
Her Cumartesi annemin dans dersleri için verdiği para, ben, Mikey ve Paddy'nin sinema biletlerine yettiği gibi, şeker vs. almak için artıyordu bile.
Toma 2 peniques y lleva a Malachy al Lyric.
Malachy'yi alıp sinemaya git.
Ahora lávate los ojos y puedes ir al Lyric.
Şimdi gözlerini yıka ve istiyorsan sinemaya git.
( Citando Lyric )
Bütün gece dans edebilirim. ( Alıntı yapıyor )
Se llamaba Lyric.
Adı Lyric'di.
Lyric Merriman.
Lyric Merriman.
Cine Lyric en Blacksburg, Virginia.
Blacksburg, Virginia'daki Lyric sineması.
Por favor, el campeonato nacional será en Chicago y vimos que cantará allá, en la Ópera Lírica.
Lütfen. Chicago'da Ulusal yarışmaya katılacağız ve Lyric Opera'da söyleyeceğinizi gördük ve- -
Es el Rey de las Letras 9000.
Bu Lyric king 9000.
Pondré la "Suite lírica" de Alban Berg en las transiciones.
Alban Berg'ün "Lyric Suite" eserini geçiş müziği olarak kullanacağım.
Lyric me estuvo hablando de un anillo azul que su abuela tenía.
Lyric, büyükannesinin verdiği mavi yüzükten bahsediyordu.
Oye, Lyric.
Merhaba, Lyric.
Vamos, Lyric.
Yapma, Lyric.
Oye. Lyric.
Lyric.
Lyric.
Lyric.
Lyric, estás muy bien, chica.
Hey, Lyric, çok güzelsin be kızım.
Lyric, chica.
Lyric, bebeğim.
¡ Eh, Lyric!
Yo, Lyric!
Hola, Lyric, te ves bien, nena.
Hey, Lyric, çok güzelsin be kızım.
- ¡ Oye, Lyric!
Yo, Lyric!
¿ Lyric sabe que estás usando su dinero para eso?
Lyric parasını buna harcadığını biliyor mu?
Lyric probablemente te está esperando en el motel.
Lyric seni otelde bekliyordur.
... tanto escándalo, Lyric.
Bu kadar büyütme, Lyric.
Es Lyric.
- Adı Lyric.
Lyric.
- Lyric.
Supongo que ella y Lyric estuvieron juntos, ¿ no?
Sanırım Lyric ile takılıyor, değil mi?
Sí, el problemón de Lyric.
Evet, şu Lyric draması.
- ¡ Lyric!
- Lyric!
Mira, entre los 12 trenes que ya dejaron la estación, debemos vigilar cerca de 1.600 personas.
İstasyonu terk eden 12 trende takip etmemiz gereken 1,600 kişi var. - Lyric kayboldu!
¡ Lyric no está! Bullet, ¿ de qué estás hablando?
- Ne diyorsun sen Bullet?
¿ Qué? Hizo que Lyric fuera a su casa.
- Lyric'i evine götürdü.
¡ Lyric!
Lyric!
¿ Lyric, qué demonios?
Lyric, ne yapıyorsun?
TEATRO LYRIC.
WHOOPEE
Lyric, nena.
Ben çıkarım. Lyric, bebeğim.
- Vamos, Lyric.
- Hadi, Lyric.
Es por Lyric no por mí.
Benim için değil Lyric için.