Translate.vc / Espanhol → Turco / Líes
Líes tradutor Turco
57 parallel translation
No quiero que te líes con él. Prefiero pasarme aquí el resto de la vida.
Dinle, hayatımın kalanını burada geçirecek olsam bile senin onun etrafında dolaşmanı istemiyorum.
- No me líes con trucos.
- Bana önemsiz şeyler anlatma.
- Georges, no te líes.
Jo, aptal olma.
No te líes con eso ahora.
Şimdilik çok erken.
Amigo, no me líes.
Dostum, beni kazıklama.
- No me líes. Estuve en indochina.
- Benimle sakın oynamaya kalkma.
¡ Hippo, no te líes con esa puta!
O orospudan uzak dur, pis herif!
Bueno, bueno, no la líes más.
Ortalığı birbirine katma yine.
No te líes mucho o acabarás casado.
Kendini çok verme. Yoksa kendini evlenmiş bulursun.
- Gonso, no la líes. "
- Gonzo, bela çıkarma.
No la líes o llamaré a la poli.
İşleri batırma yoksa polis çağırırım.
No sé lo que pasa ni quiero saberlo, pero a mí no me líes.
Burada neler olduğunu bilmiyorum ama ben bu işe bulaşmayacağım.
No me líes con trucos del diablo.
Şeytanın dili ile bana oyun oynama!
No me líes con Kendrick y Jessep.
Kendrick ve Jessep konusunda üstüme gelme.
No la líes...
Bana bak...
No me líes, tío.
Tamam. Neyden bahsediyorsun sen?
Ya tengo suficientes problemas como para que me líes la cabeza.
Sen başımın etini yemeden de uğraşacak bir sürü derdim var.
No te líes con pacientes.
Hastalarla içli dışlı olma.
No te líes con las hijas de pacientes.
Hastaların kızlarıyla içli dışlı olma, anladın mı?
No te líes con operadoras llamadas Amor.
Love adlı sevk memurlarıyla içli dışlı olma.
No te líes con asesinatos de políticos.
Düzenbaz politikacıların kimi öldürdüğünden sana ne!
No hay forma de que te líes con su mamá.
Annesiyle pek iyi anlaşamayacaksın.
- Sácala, joder, sácala. No te líes.
- Haydi kurtul ondan, topu kaptırma.
No te líes con la madre de un paciente.
Asla bir hastanın annesiyle yatma.
- Tío, no la líes.
- Bunu mahvetme.
Pero no la líes.
Ama işi karıştırma.
Antes de que la líes más, quiero hablar contigo.
Kafanı gözünü kırmadan önce dedim ki, iki çift laf edelim!
No la líes, este arreglo le va a ir bien a todo el mundo.
Bunu eline yüzüne bulaştırma. Bu randevulaşma herkesin yararına.
No quiero que te líes más con esto.
Seni rahatsız etmesini istemiyorum.
A mí no me líes.
Başımı ütüleme.
No te líes con ningún rufián.
- Haydutlarla takılma.
No líes así.
Yalan söyleme.
No la líes.
Sakın her şeyi mahvetme.
Mira, Tanu, no la líes.
- Bana bak Tanu. Olay çıkarsa çok kızarım.
Quiero decir, has hecho un gran trabajo ignorando sus llamadas, así que, por favor, no le líes la cabeza.
Yani, aramalarını reddederek bayağı iyi iş yaptın,... bu yüzden lütfen bari bugün kafa sikme.
No líes a un liante.
Tereciye tere satmayın.
Tío, no la líes con Búfalo.
Dostum, Buffalo ile dalga geçme.
No me líes.
Aklımı karıştırma.
Tampoco te líes mucho.
Hemen dönerim.
Es decir, no te líes con él.
Onunla takılmayacaksın zaten.
Bueno, más te vale que no te líes con nadie mientras estás aquí, ninguna monja guapa con la que trabajes ni nada.
Sen de burada, birlikte çalıştığın tatlı bir rahibeyle falan takılma.
Quizá debería estar allí para que no cuentes todos nuestros secretos y te líes con el chico misterioso y de mal humor.
Utanç verici bir şekilde kıl payı yırttın. Belki de tüm sırlarımızı açığa vurup bu karamsar, gizemli adam ile öpüşmemen için gelmeliyim.
Sí, pero no lo líes en frente de mi edificio.
Evimin önünde içmeyeceğim.
¿ Más incómoda que que tratemos de convencerte de que te líes con mi madre?
Seni annemle yatman için ikna etmemizden daha mı garip?
No te líes con los novios de tus amigas.
Arkadaşının erkek arkadaşıyla yiyişme.
No nos líes.
Konuyu dağıtma.
No te líes con bandas ni des el cante.
Çetelerle takılmazsın, sesini yükseltmezsin.
¡ No la líes con el tiempo!
Zamanla şaka olmaz!
- No la líes.
- Kafasını karıştırma.
No me líes.
- Dur be kafamı karıştırma benim.
No te líes.
Sen evrakları hazırla.