English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Maca

Maca tradutor Turco

2,312 parallel translation
As de espadas.
Maça Ası.
Atraparon al As de espadas.
Maça Ası'nı yakaladılar.
Atrapar al As no es nuestro objetivo, ¿ no?
Amacımız Maça Ası'nı yakalamak değil mi?
Atrapar al As no es nuestro objetivo, ¿ no?
Maça Ası'nı yakalamak bizim öncelikli hedefimiz değil, öyle mi?
Entonces ¿ estás listo para el juego, Johnny?
Maça hazır mısın, Johnny?
- Jugué mucho a los corazones.
Üniversitedeyken koz maça oynardık hep.
Tengo cinco picas.
Sadece 5 maça.
¡ Listas para jugar!
Maça hazırız.
Sólo vine aquí que te pido que entres en el juego.
Buraya maça gelecek misiniz diye sormaya geldim?
¿ Usted va al juego?
Maça mı gidiyorsun?
Sólo clausuremos la escena, y luego iremos al juego.
Hadi olay mahalini kapatalım. Ve sonra maça gideriz.
¿ Es un corazón o una espada?
Kupa ya da maça mı?
Soy más negro que el as de espadas, y más militante que tú y toda tu milicia junta
Ben ki maça asından bile daha karayım ve senle takımını toplasak taşaklarım kadar etmezsiniz.
Wilson finalmente está luchando.
Wilson, sonunda maça dahil oldu.
Me preguntaba si estabas libre este fin de semana. Porque tengo entradas para la gran pelea.
Bu hafta boş musun diye düşünüyordum... büyük maça iki biletim var da...
La única preocupación ahora es que el equipo mantenga la concentración.
Takımın maça odaklanması gerek.
Ahí está gente, tres días para la navidad de football y no es un secreto que a muchos nos preocupa que los Dillon Panthers reciban un varapalo
İşte bu kadar millet. Futbol şölenine üç gün kaldı. Evet hepimiz açıkca Panthers'ların kendilerini maça hazırladıkları konusunda endişeliyiz.
Creo que me centro en mañana y no quiero mirar tan lejos
Sanırım yarınki maça odaklanıyorum ve şimdilik o kadar ileriyi düşünmek istemiyorum.
Escuché que usa siempre el mismo saco en cada partido.
Her maça aynı takım elbiseyi giyermiş.
Los Gigantes vienen hoy algo nerviosos por la derrota de la semana pasada...
Geçen haftaki mağlubiyet nedeniyle Giants bu maça biraz ürkek başladı.
- Vamos al partido.
- Maça gidiyorum. - Evet.
Judge, nunca vas.
Zaten hiç maça gitmiyor ki, Judge.
No son los tipos de autos que podríamos comprar. ¿ Cuántos carteros conoces...
Bizim almaya gücümüzün yetmeyeceği arabalar. Maça gidebilen...
Extraño los partidos.
Maça gitmeyi özlüyorum.
Deben haber sido unos diez años desde la última vez que fui a un partido.
Maça gitmeyeli neredeyse 10 yıl olmuştur.
"¿ Cuáles son tus planes, hijo?" "Ahora todo es diferente, hijo"
"Şimdi plânların ne, evlat?" "Farklı bir maça çıkıyorsun, evlat."
De prisa, vayamos al partido.
Hadi, artık maça gidelim.
- Llega el partido y... pensé que podía ir con Alex, si para ti no es problema.
Maç yaklaşıyor. Eğer senin için sorun olmayacaksa Alex'i maça götürebilirim diye düşünüyordum.
Llévame al partido de pelota.
Beraber maça gideriz.
Prometí llevarlo a ver un partido, si viene a visitarme algún día.
Eğer beni görmeye gelirse onu maça götüreceğime söz verdim.
Viene borracho a todos los juegos.
Ayyaş herif hâlâ her maça gelir.
Pues, te voy a llevar a un partido para que comas algo.
Seni bir maça götürüp yiyecek bir şeyler alacağım.
Aprecio tu compromiso con el juego- -
- Maça gösterdiğin bağlılığı takdir ediyorum...
- ¿ Vamos a ir al partido?
- Maça gidiyoruz, değil mi?
Abbie, concéntrate en el juego.
Abbie, aklını maça ver. Odaklan.
Acabamos de empezar el partido. De ningún modo.
Bu maça daha yeni başladık, bırakmam!
Nos invitó al partido, ¿ recuerdas?
Bizi bu gece maça davet etti, unuttun mu?
- Sal y practica...
- Maça kadarher dakikanı...
Hay mucho en juego.
Her şey bu maça bağlı.
Eterno suplente del gran Negri, jugó solamente 17 partidos entre el 57 y el 61.
Saha kenarının gediklisi. '57 ve'61 arasında sadece 17 maça çıktı.
- Hemos visto cuatro partidos ya.
Dört maça gittik!
Digo, por dios, No habían mas espadas...
Yani Tanrı aşkına ortada maça kalmamıştı!
Yo iba a ir a esa juerga.
O maça gidecektim.
Fuimos al futbol, el sábado. empezamos con el Pompey, ¿ lo sabias?
Cumartesi maça gittim, Portsmouthlu'larla kapıştık.
Hey, Ben, ¿ vas al juego mañana?
Ben, yarın maça gidecek misin?
Creo que Jamie y tú deberían no ir a los próximos partidos.
Sanırım, Jamie ve sen önümüzdeki birkaç maça gelmeseniz daha iyi.
Mire si me pone de titular, estaría reemplazando a su jugador estrella con un jugador que le daría victorias en lugar de dolores de cabeza. Pareces un vendedor, Nate.
Bak maça benimle başlayacaksan, sana sadece baş ağrısı veren yıldız oyuncunu, sana maç kazandıran bir oyuncuyla değiştirmiş olacaksın.
Prepárate.
Sonraki maça ilk beşte çıkıyorsun.
No he estado nunca en un partido, o en un encuentro o en otro evento deportivo.
Daha önce hiç bir oyuna ya da maça ya da sporla alakalı birşeye gitmedim.
¡ Ve! Ve mientras siga la racha. Y tú te llevarás todo el mérito.
Koş maça yetiş de insanlar seni orda görünce uğursuz olmadığını anlasınlar.
La única carta que necesito es El as de espadas, el as de espadas...
# İhtiyacım olan tek kart, maça ası, maça ası #

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]