Translate.vc / Espanhol → Turco / Malina
Malina tradutor Turco
214 parallel translation
¿ Tú eras el que andaba con Malina ayer?
- İyi günler. Dün Malina'ya binen sen miydin?
Y cuando esté muerto, no te detengas con Malina.
Ve ben öldükten sonra, kendini Malina ile durdurma!
Ya no quieres seguir viviendo.
- K Jellied El Malina. İnsan oracıkta ölmek istiyor.
- En casa de su madre, San Malina. - ¿ Cómo has dicho que se llama?
- Annesinin San Malina'daki evinde.
- San Malina.
- San Malina.
San Malina, claro.
San Malina. Tamam.
Tengo que volver a San Malina para celebrar el 63 cumpleaños de mi hija.
Fakat kızımın 64. yaş gününü kutlamak için San Malina'ya dönmem gerekiyor.
¿ De veras cree que llegaremos a San Malina en dos horas?
Alınmayın ama, gerçekten San Malina'ya iki saatte varabileceğimizi düşünüyor musunuz?
Para en San Malina.
San Malina'da duruyor.
Si los llevo a San Malina a tiempo para la boda, prometan que no se acercarán a menos de 150 kilómetros del pueblo.
Sizi San Malina'daki düğüne zamanında yetiştirmeye söz verirsem, bir daha bu kasabanın 100 mil bile yakınına gelmeyeceğinizi garanti eder misiniz?
No llegarán a San Malina, sino a Rockport.
San Malina'da havaalanı yok, onun yerine Rockport'a ineceksiniz.
La pena por poner un pie en la propiedad de Saint Mary's
Saint Mary'nin malina ayak basmanin cezasi..
De los 14 nombres en la lista sólo uno tiene un teléfono celular activo. Joseph Malina.
Listedeki 14 isimden... yalnızca bir tanesinin telefonu aktif durumda.
Joseph Malina es un vendedor de armas. Solía ser un contratista militar hasta que fue acusado de vender secretos.
Sırları satmakla suçlanana kadar... askeri müteahhitti.
Malina tuvo un llamado de 12 segundos en su teléfono a las 4 : 03 AM desde un teléfono público en Van Nuys, cerca del lugar de la emboscada.
Malina, ev telefonundan saat 04 : 03'te 12 saniyelik bir konuşma yapmış. Tuzak kurulan yerin yakınında, Van Nuys'taki ankesörlü bir telefondan aranmış.
Traerán a Malina aquí.
Malina'yı buraya getireceksiniz.
Sugiero que me manden a mí para hablar con Molina.
Malina'yla konuşmak için beni gönderin.
Jack, estamos llegando a la casa de Malina.
Jack, Malina'nın evine yaklaşıyoruz.
Si no obtienes los datos de Malina para ese entonces entraremos por la puerta, y lo interrogaremos.
Malina'dan gerekli bilgiyi alamazsan... biz içeri girip onu sorguya çekeriz.
Escuchaste el archivo de Malina.
Malina'nın dosyasını gördün.
¿ Cuál es la condición de Malina?
Malina ne durumda?
Voy a enviarle algunos archivos de la computadora de Malina.
Malina'nın bilgisayarından size bazı dosyalar gönderiyorum.
Ellos nos dirán lo que le vendió Malina a Bierko.
Malina'nın Bierko'ya ne sattığını böylece bulabiliriz.
Léeme el código que obtuvimos de Malina.
Malina'dan aldığımız kodu söyle.
Jack, sé que tienes la 45 de Malina en la bolsa.
Jack, o çantada 45'lik Malina olduğunu biliyorum.
Gregory Malina está muerto.
Gregory Malina ölmüş.
Lo atropellaron y huyeron. Gregory Malina murió instantáneamente.
Araba çarpıp kaçmış Gregory Malina olay yerinde ölmüş.
Gregory Malina está muerto.
Gregory Malina öldü.
Tal vez le cuente sobre tú y Gregory Malina.
Belki de ona sen ve Gregory Malina'dan söz etmeliyim.
Regístrese que la prueba 41 es una fotografía de Gregory Malina.
41 numaralı belgenin Gregory Malina'nın fotoğrafı olduğu kayda geçsin lütfen.
¿ Sabía usted que el Sr. Malina estaba en Palm Beach ese fin de semana?
Bay Malina'nın sizinle aynı hafta sonunda Palm Beach'de olduğundan haberiniz var mıydı?
¿ Está al tanto de que el Sr. Malina está muerto?
Bay Malina'nın öldüğünden haberdar mısınız?
¿ Le diste acciones a Gregory Malina?
Gregory Malina'ya benim hisselerimden mi verdin?
No importa, Art. Malina no puede perjudicarte.
Önemli değil Art, Malina sana zarar veremez.
Si valió la pena asesinar a Gregory Malina, él debía saber algo.
Gregory Malina öldürülmeye değiyorduysa, mutlaka birşey biliyordu.
Te traicionó. Arlington Gregory Malina todo fue obra de él. Te traicionó.
Seni sattı Arlington Gregory Malina hepsi onun işi.
Las fotos vinculan a Ray Fiske con Gregory Malina. Hay pruebas de que Fiske es culpable de abuso de información privilegiada.
Fotoğraflar Gregory Malina ve Ray Fiske ilişkisini gösteriyor, belgeler de Fiske'in hileli hisse satışı suçunu işlediğini kanıtlıyor.
El próspero mecenas que le pagó a Gregory Malina el viaje a Florida creo que fuiste tú, Ray.
Gregory'ye Florida tatili için ödeme yapan varlıklı patron sanırım sendin Ray.
Le transferiste acciones a Gregory Malina luego le dijiste que vendiera utilizando información privilegiada.
Gregory Malina'ya hisseleri sen verdin ve müvekkilinden aldığın bilgiye dayanarak ona hisseleri satmasını sen söyledin.
No estaríamos hablando de esto si Gregory Malina estuviera vivo.
Gregory Malina hâlâ hayatta olsaydı bunları konuşuyor olmayacaktık.
Me llegó una carta de Gregory Malina.
Gregory Malina'dan... -... bir mektup aldım.
Mi nombre es Gregory Malina, y quiero asegurarme de que mi historia - se hará pública.
Adım Gregory Malina ve hikayemin duyulacağından emin olmak istiyorum.
- Tengo una carta de Gregory Malina.
Gregory Malina'dan bir mektup aldım.
La fotografía muestra a Ray Fiske y a Gregory Malina, y el documento prueba que Fiske es culpable de utilización indebida de información privilegiada para operaciones bursátiles.
Fotoğraflar Ray Fiske'nin Gregory Malina ile ilişkisini gösteriyor ve belgeler de Fiske'in hileli hisse satışı suçunu işlediğini kanıtlıyor. Bunları kullanabilirsin.
Escucha David, esos hombres mataron a Gregory Malina.
David, dinle bu adamlar Gregory Malina'yı öldürdüler.
- Malina grabó un maldito video.
- Malina lanet bir video kaset yapmış
Cuando llegó al país, Malina buscó a la chef.
Ülkeye geri döndüğünde Malina aşçıya gitmişti.
Sondearé a Malina Kazar primero.
Önce Malina Kazar'ı deneyeceğim.
¿ Cómo te llamas? Malina.
- Senin adın nedir?
Está a dos horas de Los Ángeles.
- Adı ne demiştin? San Malina. Los Angeles'ın kuzeyine 2 saatlik mesafede.
¡ Christopher!
Malina'yı emniyete alın.