Translate.vc / Espanhol → Turco / Manten
Manten tradutor Turco
7,222 parallel translation
¡ manten tu cabeza baja!
Başını aşağı tut!
Manten un perfil bajo durante unos años.
Bir kaç yıl sönük bir tip olarak kal.
" Manten tu linterna apagada el mayor tiempo posible...
"Fenerlerinizi kapatabildiğiniz kadar kapatın..."
Manten tus ojos abiertos Podría tener una sombra o dos.
Gözünüzü dört açın Bir iki gölge olabilir.
Eh, que va a recoger, Mantén tu cabeza en alto.
Düzelir ya, eğme başını.
Sólo mantén un perfil bajo, mantén la boca cerrada.
Yüksekten uçma, çeneni kapalı tut.
Mantén tu voz baja.
- Sesini alçalt.
Mantén la calma, ¿ sí? Sí, señor.
- Kendine hakim ol, tamam mı?
Mantén a Washington, Lincoln y al gordo.
Washington, Lincoln ve sisman tip kalsin sadece.
¡ Mantén el ritmo!
Bu tempoyu koru! - Haydi!
Mantén los ojos cerrados.
Gözlerini açma.
Si por favor, mantén el perro atrás de verdad hay una bomba
Evet, lütfen, köpeği uzak tut. gerçekten bir bomba var.
¡ Mantén tus patas Boov lejos de mi coche!
Çek o pis Buf ellerini arabamdan!
Mantén silencio.
Telsiz sessizliğini koru.
- Sólo mantén la calma.
- Sakin ol.
Mantén el motor encendido, alerta.
Motoru çalışır halde tut, gözlerini aç.
Mantén los ojos abiertos.
Gözlerinizi dört açın.
¡ Mantén tu posición!
Adamını tut!
¡ Michael, mantén tu...
Adamını...
Mantén tu posición!
Adamını tut!
Mantén tu posición.
Yerini tut.
Cuando llegues a Inmigración mantén los ojos bien abiertos, que parezca que sabes adónde vas.
Göçmen sırasına girdiğinde gözünü aç. Nereye gittiğini biliyormuş gibi davran.
- Mantén apretado aquí.
- Basınç uygula.
Estarás bien amigo, solo quédate ahí y mantén la calma.
Hemen geri döneceğim. Burada kalın ve sakin olun.
Mantén la calma. ¿ Estás bien?
Tamam sakin ol, sakin ol. - İyi misin?
Mantén esta conexión estable.
- Ne? Bak, bu bağlantının sağlam olduğundan emin olmalıyım.
Mantén tus manos fuera de allí.
Elini oradan uzak tut.
"Mantén contacto visual en todo momento".
"Göz temasını asla kesme."
Y si quieres seguir trabajando para mi, mantén tus cosas al margen. luego, por favor, haz tus boludeces en la cena, jode a alguien o lo que quieras, pero, te lo digo, te lo digo, Steven, estás muy cerca de ser corrido. Luego...
Altımda çalışmaya devam etmek istiyorsan kendini toparlaman gerek.
Mantén tus pensamientos para ti mismo, John.
Fikirlerini kendine sakla, John.
Por favor, mantén tu pierna elevada.
Bacağını yukarıda tut lütfen.
Mantén una toalla cerca, para que puedas... Para que puedas secar tus dedos, sabes, antes de que pases las páginas.
Yanında bir de havlu bulundurursun, böylece sayfaları çevirmeden önce parmaklarını kurutabilirsin.
Mantén los ojos abiertos, porque quizá también vengan por ti.
Gözünü dört aç çünkü senin peşine de düşebilirler.
¡ Mantén la distancia!
Mesafeni koru!
Mantén el equilibrio mirando en frente de usted.
Dengeni koru. İleri bakarak dengeni koru.
Sólo mantén la calma.
Sakin olun.
Ben, mantén los ojos abiertos.
Ben, gözlerini açık tut.
Mantén su cabeza inclinada.
Başını eğik tutmanı istiyorum, tamam mı?
Mantén la calma.
Heyecan yapma.
Mantén tu nariz fuera de esto.
Bu işten burnunu uzak tut.
¡ Tómalo con calma! ¡ Mantén la compostura!
- Kendinize gelin!
¡ Este auto de mierda...! ¡ Mira, solo mantén la compostura!
- Bu siktiğimin arabası- -
Mantén caliente ahora. ¿ Bueno?
Sıcak tut tamam mı?
Mantén el motor en marcha.
Arabayı çalıştırmaya devam et.
Mantén el control.
- Kontrollü sür.
Mantén tus movimientos y la respiración constante. Háblame.
Hareketlerin ve nefes alışın ahenkli olsun.
Mantén ocupado al inglés. Yo voy a distraerlos.
İngiliz'i meşgul et, ben dikkat dağıtacağım.
¡ Mantén el ritmo!
Hızını koru!
¡ Mantén tu distancia!
- Mesafeni koru!
Mantén la calma.
Sakin ol.
Mantén los ojos abiertos.
Gözlerini dört açman gerek.