English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Marian

Marian tradutor Turco

949 parallel translation
Buena comida, buena compañía y una bella mujer que nos halague, ¿ verdad, Lady Marian?
İyi yemek, iyi dostlar ve beni şımartacak güzel bir kadın. Öyle değil mi, Leydi Marian?
Sir Robin, ésta es Lady Marian Fitzwalter.
Sör Robin, bu Leydi Marian Fitzwalter.
Gisbourne, enamorado de Marian, no osa hablar con ella y este insolente se atreve incluso a replicarle.
Aşığı Gisbourne, Marian'a karşı ağzını bile açamazken bu terbiyesiz adam sözünü hiç sakınmıyor.
¿ No soy yo quien manda la tropa que va con Sir Guy y Lady Marian, llevando el dinero, que custodiaré con mi espada y mi vida?
Sör Guy ve Leydi Marian'la geri getirdiği vergi parasını kılıcımla ve canımla korumak için Kenworth Şatosu'na giden birliğe şahsen kumanda etmiyor muyum?
- Lady Marian...
- Gelin Leydi Marian.
- ¿ Y Lady Marian?
- Ama Leydi Marian.
Llevábamos a Lady Marian y nos superaban en número.
Yanımızda Leydi Marian vardı ve Locksley'nin adamları fazlaydı.
Completaremos el cebo haciendo que Lady Marian entregue el trofeo.
Oku kendi elleriyle verecek olan Leydi Marian tek yem değil.
¿ Lady Marian?
Leydi Marian?
Y de la graciosa mano de Lady Marian Fitzwalter, recibiréis el premio.
Leydi Marian Fitzwalter'ın zarif elinden ödülünü alacaksın.
Lady Marian.
Leydi Marian.
- Marian, ¿ queréis venir conmigo?
- Marian, benimle gelir misin?
Vamos, mi querida Lady Marian.
Yapmayın, sevgili Leydi Marian.
Escoltadla hasta el salón.
Leydi Marian'ı Büyük Salon'a götürün.
¿ No estáis avergonzada, Lady Marian?
Utanç duymuyor musunuz, Leydi Marian?
- Lady Marian.
- Leydi Marian.
Mi primera orden para vos, conde es que toméis en matrimonio a Lady Marian.
Sana ilk emrim, kontum Leydi Marian'ı eşin olarak alman.
¡ Viva Lady Marian!
Çok yaşa Leydi Marian!
Marian, querida, os deseo mucha felicidad.
Marian, hayatım, ikinize de mutluluklar dilerim.
Catherine acaba de preguntar a Elizabeth si Marian podría ser su dama de honor.
Catherine demin Elizabeth'e, Marian baş nedimem olur mu diye sordu.
Nosotros nos apañamos, ¿ verdad, Marian?
Biz idare ediyoruz değil mi, Marian?
- ¿ Qué ocurre, Marian?
- Ne oldu, Marian?
Marian, he estado luchando contra este tronco durante dos años.
Marian, bu kütükle bir buçuk yıldır uğraşıyordum.
- Ya estás guapa. ¡ Estamos esperando!
- Marian, güzelsin hadi gel.
- ¡ Hola, Marian!
- Merhaba Marian!
- ¡ Adiós, Marian!
- Hoşçakal, Marian!
Podemos organizar una fiesta, ¿ verdad, Marian?
Büyük bir eğlence yapalım olmaz mı, Marian?
Ni tú tampoco, Marian.
Senin için de Marian.
No se moleste, Marian.
Bu kadar yeter Marian, iyi.
- ¡ Marian!
- Marian!
- Marian, me han encerrado aquí fuera.
- Marion beni dışarı hapsettiler.
Marian, ve a consolar a la Sra. Torrey.
Marian, hazırlan. Bayan Torrey'in sana ihtiyacı olacak.
- Marian, voy a ir.
- Marian, ben gidiyorum.
No soy quién para darle o no la razón.
Neyin doğru olduğunu Joe'ya söyleyemem, Marian.
No discutas, Marian.
Tartışmak anlamsız, Marian.
Marian...
Marian...
¡ Marian, no digas eso!
Marian, böyle konuşma!
Tome, escóndalo.
Al, Marian. Bunu sakla.
Por ti, Marian por Joe y por el pequeño.
Senin için, Marian ve Joe ve küçük Joe.
Nunca es mucho tiempo, Marian.
Bir daha çok uzun bir zaman, Marian.
- María no tiene padre.
- Marianın bir babası yok. - Biliyorum.
- Marian, ¿ cómo estás?
- Nasılsın Marian?
George Washington Carver, Marian Anderson, Joe Louis.
George Washington Carver, Marian Anderson, Joe Louis.
Dave y Marian se están yendo la próxima semana.
Dave ve Marian gelecek hafta yola çıkıyorlar.
Son las primeras vacaciones que Marian y yo tenemos en años,... así que pensamos, ¿ por qué perder el fin de semana?
Yıllardan sonra Marian'le ilk tatilimiz. Biz de, tatil öncesi hafta sonunu niye boş geçirelim dedik.
Marian Curtis, 33 años.
Marian Curtis, 33.
¡ Marian!
Marian!
- Marian...
- Marian.
- Llámame Marian.
- Lütfen, bana Marian de.
Mi esposa se llama Marian.
Eşimin adı Marian.
- Marian.
- Marian.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]