Translate.vc / Espanhol → Turco / Marin
Marin tradutor Turco
428 parallel translation
Supongo que algo parecido al destino... hizo que me fuera a pintar al condado de Marin.
Ama beni Marin County'de resim yapmaya iten... kader gibi bir şeydi sanırım.
No podría estar más interesada, Srta. Marin.
Daha fazla rahat olamazdım, Miss Marin.
- Buenas noches, Srta. Marin.
- İyi geceler, Miss Marin.
- Ordway. Su anfitriona, la Srta. Carlotta Marin.
Evin sahibesi, Miss Carlotta Marin.
Ordway. Buenas noches, Srta. Marin.
- iyi geceler, Miss Marin.
- ¿ La Srta. Marin sigue aquí?
- Miss Marin hala burada mı? - Evet, bayım.
Soy... Pues, siendo sincero, soy el esposo de Carlotta Marin.
Evet, açık olmak gerekirse Ben Miss Carlotta Marin'nin kocasıyım.
- Arriba, en la fiesta de Carlotta Marin.
- üst katta, Carlotta Marin'in partisinde.
¿ Era amiga de la Srta. Marin?
Miss Marin'in arkadaşı mıydı?
- La Srta. Carlotta Marin.
- Miss Carlotta Marin, komiser.
- Reconozco a la Srta. Marin.
- Miss Marin'i tanıyorum.
Mullen, en un apartamento del mismo edificio. A la Sra. Mullen se le conoce como la Srta. Carlotta Marin.
Mrs.Mullen Miss Carlotta Marin olarak da biliniyor.
¿ Nos dijo anoche que el Sr. Denver le dio una vez $ 10... para que no dijera que la Srta. Ordway estaba en su apartamento?
Dün gece Mr.Denver'in, sana, Miss Ordway'in dairesinde kaldığını... Miss Marin'e söylememen için 10 $ verdiğini söyleyebilir misin?
Lo hice. Para que se lo ocultara a Lottie, que es muy chismosa y traviesa.
Miss Marin'e söylenmemesinin tek nedeni... o'nun çok dedikoducu ve ara bozucu olmasıdır.
No quería que inventara un cuento escandaloso... de un arreglo inocente, aunque posiblemente tonto.
Aslında Miss Marin'in masum ve aptalca bir olaydan... skandal yaratması umurumda değil.
- Mucho gusto, Sr. Marin.
- Tanıştığımıza memnun oldum, Mr.Marin.
"El esposo de Carlotta Marin embaraza a chica".
"Carlotta Marin'in kocası gayri meşru çocuk sahibi oldu" - Bu daha mı iyi?
Sin embargo, es cierto, Srta. Marin.
Ne yazık ki doğru, Miss Marin.
¿ Qué tipo de pruebas, Srta. Marin?
Nasıl bir delil, Miss Marin?
Ésa no es una prueba, Srta. Marin.
Ama bu delil değil, Miss Marin.
¿ Y está dispuesta a declarar eso bajo juramento, Srta. Marin?
Yemin eder misiniz, Miss Marin?
¿ Aún está dispuesta a declarar eso bajo juramento, Srta. Marin?
Hala yemin etmekte ısrarlı mısınız, Miss Marin?
¿ Cómo sabe que no pudo haberlo hecho?
niye yapamaz, Miss Marin?
No, no, Srta. Marin.
hayır, hayır Miss Marin.
¿ Qué le parece esto, Srta. Marin?
Sizin düşünceniz ne, Miss Marin?
¿ Qué le parece eso?
Bu nasıl, Miss Marin?
Tomé esto de su cocina esta mañana, Srta. Marin. ¿ Es suyo?
Bunu bu sabah mutfağınızdan aldım, Miss Marin. O senin mi?
Lamentablemente, se enamoró del esposo de la Srta. Carlotta Marin.
Ne yazık ki, aşık olduğu kişi Miss Carlotta Marin'nin kocasıydı.
Yo tomaré Oakland. ¿ Qué decimos?
Sen, Marin County'yi, ben de Oakland'ı alacağım.
Pensé que podríamos ir a ese restaurante nuevo...
- Marin County'deki yeni restoranda çalıştırmayı düşünmüştüm.
Sí, es el oficial financiero Luis Marin Ministro de Pensiones bajo Poincare.
O Emiliano Chamorro'dur, Nikaragua Başkanı. Yes, İşte finansman görevlisi Luis Marin,
Es Luis Marin, el antiguo Ministro de Pensiones.
Partimizin el ilanlarını gördün mü?
Se lo preguntaré al sheriff.
Marin şerifiyle konuşuyorum.
Director de la Academia Lincoln... en el condado de Marín...
Marin ilçesinde ki Lincoln Akademisinde müdür olacak.
¡ Tiene las mejores ostras del mundo!
Marin restorana gidelim.
- ¿ Somos pendejos o Marines?
- Biz hıyar mıyız yoksa Marin mi?
Somos Marines!
Biz Marin'iz!
- Señor, Marines, Señor!
- Marin'iz, komutanım, Marin'iz!
Y no sólo somos Marines.
Ve biz sadece Marin değiliz.
Los Marines han llegado.
Marin'ler geldi.
Escucha, Soy un Marine de los Estados Unidos.
Dinle, Ben Birleşik Devletler Marin'iyim.
Soy un Marine de Los Estados Unidos.
Ben Birleşik Milletler Marin'iyim.
- ¿ Eres un Marine?
- Demek Marin'sin?
Soy un Marine y los Marines somos pendejos.
Ben bir Marin'im ve Marin'ler hıyarlar.
Nadie en toda la puta corporación de los Marines, ganó cuatro veces seguidas.
Helal lan, Marin'lerde kimse bu kadar kazanamamıştı.
Los pendejos, los Marines.
Şu şerefsizler işte, Marin'ler.
El dijo, "Ella hablaba de Marines."
"Marin'lerden bahsediyordu" dedi.
Si quieres cambiar el mundo, Rose porque no te unes a los marines y empiezas a disparar?
Dünyayı değiştirmek istiyorsan Neden Marin'lere katılıp bir şeylere vurmuyorsun?
- Mucho gusto, Srta. Marin.
- Nasılsınız, Miss Marin?
Tú, Marin.
Sen, San Francisco'yu al.
Lo compré en la cuadrería del Sr. Holy. Es un viudo.
Bu Luis Marin, önceki Emeklilikten sorumlu Bakan.