English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Marker

Marker tradutor Turco

74 parallel translation
Me encontraba en una habitación del 4º piso de un hotel atendiendo a un buen cliente.
Marker Street'te bir otel odasının dördüncü katında... bir beyefendiyi eğlendiriyordum.
Apostaría, qué como escarmiento, Marker dejará a Sandy colgado por una semana.
Bahse girerim Marker Sandy'yi asmadan önce kargalara yem etmiştir.
- Que descanse en paz. - Pete Marker fue un hombre duro.
- Pete Marker adam gibi adamdı.
A mí me disgusta, que el cerdo de Pete, no viva para enterarse de la noticia.
Keşke Pete Marker'da orada olsaydı. Gidip haber verirdi, o bok çuvalı!
Tengo muchos markers y cubits.
Bolca marker ve cubitim var.
Siempre habrá alguien que quiera colarse en las vías, o mientras el tren se mueve... sacar una lata de pintura o un marcador y poner sus iniciales
Biri her zaman bu raylardan atlamak isteyecek, ve ya tren hareket ederken ve marker'la yada boyayla ilk harfin izini bile koymak isteyen olacaktır.
Una ama de llaves, mayor la Sra. Marker y una joven criada, Susan Tarlton.
Ve eve bakan yaşlı, Bayan Marker, ve genç hizmetçi, Susan Tarlton.
Sra. Marker.
Bayan Marker.
Por supuesto que nó, Sra. Marker.
Elbette gözlemlemediniz, Bayan Marker.
Gracias Sra. Marker ¿ sería tan amable de pedirle a la criada que venga al estudio?
Teşekkür ederim Bayan Marker. Eğer hizmetçi yeterince iyiyse ona çalışma odasına kadar eşlik eder misiniz?
Fué entre las 11 : 00 y las 12 : 00 el Profesor Coram todavía estaba en la cama cuando el tiempo es malo el raramente se levanta antes del mediodía la Sra. Marker estaba ocupada trabajando en la cocina.
Saat 11 : 00 ve 12 : 00 arasıydı. Profesör Coram hala yatağındaydı. Hava kötüyken gün ortasından önce nadiren kalkar.
Estoy en casa de Stu Marker, en Turner Lane, en el 261 de Turner Lane.
Yardım edin, lütfen. Stu Marker'in evindeyim. Turner Yolu 261 numara.
La palabra "puta" con marcador negro.
Siyah marker kalemle "orospu" sözcüğü.
¡ Marcador!
Marker!
Había un tipo de tinta, unos marcadores mágicos... que sólo se podían leer bajo luz negra.
Magic Marker kalemleri vardı. Yazıları sadece ultraviyole ışık altında görünüyordu.
- Filmando.
- A-Marker.
Bueno, por $ 1 puedo comprar un Marcador Mágico y arreglar eso.
Öyle mi? Şey, o zaman ben, 1 dolara küçük bir marker alırım ve onu düzeltirim.
Ok, así que sólo tenemos que \ ~ un poco de magia marco con una foto de su bikini.
Tamam, şimdi sadece biraz Magic Marker ve senin bikinili bir fotoğrafın lazım.
No es mi costumbre reunirme con presos, lo hago por Mercker, que pensó que sería buena idea.
Mahkumlarla asla görüşmem ancak bunu sadece Bay Marker istediği için yapıyorum. Bunun işe yarayacağını söyledi.
- Algo para anotar.
- Marker.
¡ Un anotador!
Marker!
- Un anotador.
- A-marker.
- Marcador.
- Marker.
Cherry Top, Sky Marker y Wurly Gig.
Cherry Top, Sky Marker ve Whirligig.
Sí, yo... Damos paso a Kylee Marker que nos informará.
Hikayenin devamı için Kylee Marker'a bağIanıyoruz.
¿ Me das otra ficha?
Bir marker daha alabilir miyim?
Tomaré otro marcador por U $ S 100.000 por favor.
100 binlik bir başka marker verir misin, lütfen?
Marca cara, cabeza de la línea de equipo...
Pahalı marker, en yüksek kalite ekipman.
Una de Shirley Temple llamada "Little Miss Marker" en el Marbro.
Marbro'da bir Shirley Temple filmi, "Little Miss Marker" oynuyor.
Cindy Marker,
Cindy Marker...
Hala. "El Marcador Mágico. ¡ En directo!" Vaya con Beller.
Vay canına. "The Magic Marker konseri" Beller'ın haline bak.
Abraham Marker, un violinista de Utah.
Abraham Marker Utah'lı bir kemancıymış.
Lewis Marker, el estudiante estadounidense en Ciudad de México, que fue probablemente una buena compañía intelectual, pero no iba a comprometer su vida a Bill Burroughs...
Lewis Marker, Mexico City'deki Amerikalı öğrenci güzel bir entellektüel firma problemiydi, ama hayatını Bill Burroughs'a bağlamak istemiyordu.
William Burroughs había vuelto a México luego de un largo viaje con Lewis Marker, su joven novio.
William Burroughs uzun Meksika turundan geri döndü Lewis Marker ile, onun genç erkek arkadaşıyla.
Muestra signos de cólera, pero los marcadores de afección son completamente diferentes, por eso es tan complicado para nosotros. ¿ Qué es eso?
Kolera'nın bütün özelliklerini gösteriyor ama etkileyen marker'lar tamamen farklı, ki bu yüzden bize çok karmaşık geliyor.
La última posición conocida es la baliza exterior, a dos klicks por la carretera sureste.
Saptandıkları son yer dış marker. Güneydoğu yolunun 2 km. aşağısı.
¡ El titiritéro es Bob Marker! No dejes que me quiten... mis... pelotas.
Her şeyin başı Bob Barker! Sakın ha taşaklarımı verme! KÖPEKLER DE İNSANDIR
Teniente, el avión localizó su Cadillac en un diámetro de 101 kilómetros a la redonda.
Teğmen, uzaktan kumandalı uçak senin Cadillac'ı sınır çitinin orada Mile Marker 63'te tespit etti.
Brandt envió la información a Christa Merker hace tres semanas.
Üç hafta önce Brandt bilgileri Christa Marker'a yollamış.
" Yuki, 5 años.
{ \ cH100f0c \ fs20 \ fnTR Denne Marker } Yuki 5 yaşında
Ame, 4 años "
{ \ cH191713 \ fs20 \ fnTR Denne Marker } Ame 4 yaşında
"Yuki 6 años. Ame 5 años." Cuando ese largo invierno tocaba a su fin y la primavera se acercaba, inevitablemente quise ir a al colegio como todos los demás.
{ \ cH0f1619 \ fs25 \ fnTR Denne Marker } Yuki 6 yaşında
Para convencer a mi madre, hice todo lo que me pidió sin rechistar.
{ \ cH10171b \ fs25 \ fnTR Denne Marker } Ame 5 yaşında
- Y marca.
- ve marker.
Gracias por darme algo. ¿ Qué?
Bana bir şey verdiğin için sağol. # whoo # # she's got stickers on her locker # # and the boys'numbers there in magic Marker # # I'm hungry and the hunger will linger #
Está la amniocentesis, de la semana 16 a la semana 20, el análisis de vellosidades coriónicas en la 18, pero mucha gente ahora lo está haciendo antes, pero estaba pensando sólo para estar seguros, que podemos seguir y programar - la prueba de detección cuádruple. - ¿ Qué es eso?
16. hafta ile 20. hafta arası amniyo testi var,... 18. haftada koryon villus testi var ; ama pek çok kişi artık bu testi daha erkenden yaptırıyor ama bence, güvende olmak adına bunu yapsak ve quadruple marker screener testine gün alsak diyorum.
Estoy a unos 90 metros al sur... "del kilómetro seis de la carretera de acceso contra incendios del condado."
Mile Marker 4 ilçe bağlantı yolundan yaklaşık 100 metre kadar güneydeyim.
Vale, has... dado positivo en más de uno de los marcadores genéticos del Alzheimer.
Birden fazla genetik Alzaymır markerı pozitif çıktı.
- Pete Marker.
- Pete Marker.
Aquí estamos eres bastante estúpido ahora tómalo con calma, con mucho cuidado con cuidado ¿ donde está mi secretario, Sra. Marker?
İşte buradayız. Çok aptalca, değil mi? Şimdi sakin olun, çok dikkatli olun.
Bienvenido a Marker Field.
Markete hoşgeldiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]