Translate.vc / Espanhol → Turco / Martineau
Martineau tradutor Turco
51 parallel translation
Un asiento para el Sr. Martineau.
- Bay Martineau'ya bir yer bulun. - Tabii efendim.
Por aquí, Sr. Martineau.
Bu taraftan Bay Martineau.
Casi pierdo el metro.
Bay Martineau, işte buradasınız!
Sí, Martineau estuvo aquí hace una semana. Incluso quiso comprar una entrada.
Evet, Martineau geçen hafta buradaydı.
¿ No le ofreciste asiento al Sr. Martineau la semana pasada?
Bir saniye bekleyin. Geçen hafta Martineau'yu bir yere oturttun mu?
¿ Martineau pasó toda la noche de pie en el gallinero? Yo estuve por el pasillo.
- Martineau tüm geceyi ayakta mı geçirdi?
- ¡ Qué afortunada!
- Bay Martineau'yu ben de gördüm.
Yo guardé el abrigo y sombrero del Sr. Martineau.
Birkaç gerçeği biliyorum. Bay Martineau paltosunu ve şapkasını bana verdi.
¿ Vio usted a Martineau en el descanso? No.
Ara verildiğinde Martineau'yu gördünüz mü?
Subo con Martineau dentro de cinco minutos.
Fayard? Martineau'yu 5 dakikaya yukarıya getiriyorum.
"Habiéndosele tomado debidamente juramento, el Sr. Maurice Martineau, " nacido en Avranches... " el 15 de Junio de 1916.
"Usulünce yemin ettirilen Bay Martineau, Maurice 15 Haziran 1916'da Avranches'da doğmuştur."
¿ Está aquí el Sr. Martineau?
Bay Martineau burada mı?
Pero las demás no conocían a Brignon... ni eran amigas de los Martineau.
- Başka sarışınlar da var. - Ama diğerleri Brignon'u tanımıyor.
Dígame, Antoine, ¿ lleva un caso relacionado con un tal Martineau?
Söylesene Antoine, Martineau adında bir adam üzerinde mi çalışıyorsun?
Parece ser que Paulo usó el coche de Martineau para un atraco.
Görünüşe göre, Paulo silahlı soygun için Martineau'nun arabasını kullanmış.
No diga eso, Sr. Martineau.
Öyle deme Bay Martineau.
- ¿ Está muerto?
- Martineau.
Había también una Sra. Martineau de Volvic.
Almanlar tarafından işkence edilip öldürülen Mont Mouchet kahramanı
La Sra. Martineau y el Sr. Lewis tienen opiniones diferentes.
Bayan Martineau ve Bay Lewis'in bu konuda farklı görüşleri var.
Sra. Martineau, Sr. Lewis ¿ qué les parece?
Bayan Martineau, Bay Lewis siz ne düşünüyorsunuz?
- El Padre Martineau.
- Peder Martineau.
- ¿ Amas al Padre Martineau?
- Peder Martineau'yu seviyor musun?
¿ Se encuentra el Padre Martineau?
Peder Martineau burada mı acaba?
- Es como decir que fue Martineau.
- Bu Martineau yaptı demek gibi.
Se va hasta Martineau's para reunirse contigo.
Seni bulmak için Martineau'ya kadar gitti.
Fui a Martineau's, el sitio donde decías que fuiste. Korshack nunca estuvo ahí. Entonces, ¿ dónde me encontré con él?
Martineau'ya gittim, şu olayın olduğunu söylediğin yere.
Bueno, hiciste una llamada en Martineau's y recibiste otra.
Martineau'da bir yeri aramışsın ve seni aramışlar.
¿ No crees que bebiste suficiente, Martineau?
Yeterince içmedin mi Martineau?
Es Quentin, Martineau.
Martineau, benim Quentin!
¡ Dime, Martineau!
Dinle Martineau!
Necesitaría eventualmente un socio y le dije a mi amigo Martineau es bueno en el tema.
Bu işte bir ortağa ihtiyaç var, ben de arkadaşıma Martineau barlar hakkında çok şey bilir dedim.
Por supuesto. Dime Martineau.
Bu gerçekten inanılmaz.
¡ Martineau!
Martineau!
Debí haberle dicho a Martineau que no bebiera pero no se puede pensar en todo.
Martineau'ya içmemesi gerektiğini söylemiştim. Ama herkesi aynı anda mutlu edemeyiz.
Martineau.
Martineau.
¡ Muéstrese orgullos, Martineau!
Gururlu dur, Martineau!
Lucas Martineau...
Lucas Martineau...
Maurice Martineau.
Maurice Martineau.
Clouzot eligió a Jean-Claude Bercq, un habitué del hotel, para el rol de Martineau, el mecánico del pueblo contiguo, un macho, exhibicionista y don juan.
Clouzot, otelin müdavimleri arasından, komşu kasabanın araba tamircisini oynamak üzere Jean-Claude Bercq'i seçmişti. Martineau, mahallenin yakışıklısı, havasından geçilmeyen bir kadın avcısıydı.
El señor Martineau estaba mostrándome sus diapositivas.
Tam vaktinde geldin. Mösyö Martineau da bana dialarını gösteriyordu.
Te vi con Martineau en el río.
Martineau'yla seni göl kenarında gördüm.
Sí, me acosté con Martineau.
Haklısın! Martineau'yla yattım!
No solo en la isla, en todos lados!
Martineau'yla yattım, hem sadece adada da değil, her yerde!
- ¿ No te diste cuenta? - No. ¡ Sr. Martineau, al fin!
Fark etmedin mi?
Si usted desea tomar notas conmigo, teniente... Yo también vi al Sr. Martineau.
Benim diyeceklerimi not almak isterseniz Komiser...
Ésto le va a dar mala fama a su negocio.
Ya da Martineau'nun arkadaşı değiller.
Voy de camino. - ¿ Qué pasa? - Martineau.
Geliyorum.