Translate.vc / Espanhol → Turco / Mary
Mary tradutor Turco
18,215 parallel translation
Mi idea es la hermana María.
Benim aklımdaki Rahibe Mary.
Así pues, la inevitable falta de experiencia del Santo Padre junto con la inevitable falta de experiencia de la hermana María me llevarían a sugerir una contribución interna.
Kutsal Babamız'ın kaçınılmaz deneyimsizliği ile Rahibe Mary'nin deneyimsizliği bir araya gelince bu konuda içeriden bir katkı önermek durumundayım.
Desde luego soy consciente de lo crucial que es la hermana para usted.
Elbette Rahibe Mary'nin sizin için öneminin farkındayım.
Ella es crucial.
Rahibe Mary çok önemli.
La hermana María me acogió en su orfanato cuando tenía siete años, me crió y me dio cariño.
Rahibe Mary, 7 yaşındayken beni yetimhaneye aldı. Beni büyüttü ve beni sevdi.
La hermana María será mi asistente personal.
Rahibe Mary özel asistanım olacak.
y cuatro... la hermana María se hará cargo de usted.
Ve dört : Rahibe Mary sizinle de ilgilenecek.
Todos se preguntan qué supone la hermana María para usted, qué está haciendo aquí.
Herkes Rahibe Mary'nin sizin neyiniz olduğunu merak ediyor. Ve neden burada olduğunu.
¿ Eres la hermana María?
Rahibe Mary siz misiniz?
Nunca me llames hermana María.
Bana Rahibe Mary deme.
Sus padres, hippies los dos, le dejaron en un orfanato y le dieron nombres falsos a la hermana María... para que Lenny no pudiera encontrarlos.
Anne babası, ikisi de hippi. Onu yetimhaneye terk edip, Rahibe Mary'ye sahte isim verdiler. Lenny'nin onları bulması imkansız hale geldi.
El orfanato tiene lazos con la universidad del cardenal Spencer, que entonces estaba en Nueva York.
Rahibe Mary'nin yetimhanesinin Kardinal Spencer'ın üniversitesiyle bağlantısı var. Spencer o zamanlar New York'taydı.
Es bueno que esté aquí, hermana María.
Gelmeniz iyi oldu Rahibe Mary.
Gracias, hermana María.
Teşekkürler, Rahibe Mary.
He visto a la hermana María saliendo del cuarto del cardenal Dussolier.
Rahibe Mary'nin Kardinal Dussolier'in odasından çıktığını gördüm.
Se dice que la hermana es la que ejerce de papa, no usted.
İnsanlar Rahibe Mary'nin gerçek Papa olduğunu söylüyor, sizin değil.
Ha oído a la hermana María... usar el plural cuando habla del papa.
Rahibe Mary'nin Papa hakkında konuşurken "biz" dediğini duymuş.
¿ Le he preguntado su opinión, hermana María?
Size fikrinizi sordum mu, Rahibe Mary?
¿ Y la hermana María?
Rahibe Mary nerede?
Ha preferido cenar en su apartamento esta noche.
Rahibe Mary bu akşam evinde yemek yemeyi tercih etti.
- Hermana María.
- Rahibe Mary.
La hermana María lo llamaría un milagro.
Rahibe Mary olsa mucize derdi.
De verdad tengo que decírselo, hermana María : este papa es extraño y contradictorio.
Söylemem gerekir ki Rahibe Mary, bu Papa tuhaf ve çelişkili.
Es usted imbatible, hermana María.
Yenilmez bir rakipsiniz, Rahibe Mary.
Soy la hermana María.
Ben Rahibe Mary'yim.
¿ Quién es la hermana María?
Rahibe Mary kim peki?
Hermana María, si la intención es ocultar el caso Kurtwell...
Rahibe Mary, Kurtwell vakasını örtbas etme niyeti varsa...
Del orfanato de la hermana María fui directo al seminario bajo la protección de monseñor Spencer.
Rahibe Mary ile yetimhaneden sonra Monsenyör Spencer'ın... korumasında doğruca papaz okuluna geçtim.
- La hermana María se enfadará.
- Rahibe Mary üzülecek.
Está usted muy guapa por la noche, hermana María.
Geceleri çok güzelsiniz, Rahibe Mary.
Qué guapa es, hermana María, de noche.
Geceleri, Rahibe Mary, ne kadar güzelmişsiniz.
Sí, sí, Girolamo, ahora le diré a la hermana María.
Evet, evet, Girolamo, şimdi söyleyeceğim Rahibe Mary'ye.
Porque, ¿ sabe algo, hermana María? Tenía razón, su Papa es de verdad santo.
Çünkü Rahibe Mary haklıydınız.
¿ Recuerdas esa vez cuando la hermana María nos llevó a casa del guardián?
Rahibe Mary'nin bizi nöbetçinin evine götürdüğü zamanı hatırlıyor musun?
Muchas gracias, hermana María.
Çok teşekkür ederim, Rahibe Mary.
Pero me dijiste que le habías dado esas fotos a la Hermana Mary y que ella las había destruido.
Fotoğrafları Rahibe Mary'ye verdiğini ve onun da yok ettiğini söylemiştin.
¿ Había algo que quería decirme, Hermana Mary?
Bana söylemek istediğiniz bir şey mi var, Rahibe Mary?
Recuérdale a la hermana María con 20 años, su cabello suelto y rubio bañado por el sol mientras corría y encestaba.
Rahibe Mary'nin 20 yaşındaki halini hatırlat ona. Koşarak basket atarken güneşte dalgalanan sarı saçlarını hatırlat ona.
¿ Mary?
Mary?
Sólo dime qué quieres antes de que Mary llegue a casa.
Bana sadece Mary eve gelmeden ne istediğini söyle.
Y yo pensando que la Cap. Mary Poppins te dijo que me siguieras.
Ben de sırf Başkomiser Mary Poppins izlenmemi istediği için döndün sanmıştım.
En 1941, Mary Ellison y su nieto, Bradley... se mudaron a la casa de la calle Willow.
1941'de Mary Ellison ve torunu Bradley Willow sokağındaki eve taşınmış.
El siguiente caso notable es Mary y John Davies... y su hija, Hazel.
Bir sonraki dikkate değer vaka ise Mary, Jonh Davies ve çocukları Hazel.
Mary Ellison perdió a su hijo.
Mary Ellison, Bradley'in babasını yani oğlunu 1.
Hola, Mary Jane?
Alo, Mary Jane?
Ma! ¿ Va a llamar a su amiga Mary Jane?
Arkadaşın Mary Jane'i arar mısın?
Probablemente fue ese horrible Mary Jane.
O korkunç Mary Jane olmalı.
Ella es Mary.
Onun adı da Mary.
Mary llegará a casa en cualquier momento.
- Mary her an gelebilir.
Escuela "Santa María".
Aziz Mary Okulu.
Escuela "Santa María".
Aziz Mary Okuluna.