Translate.vc / Espanhol → Turco / Masters
Masters tradutor Turco
891 parallel translation
Mañana veré a Jeb Masters.
Yarın Jeb Masters'ı görmeye gideceğim.
Me llamo Masters.
Adım Masters.
Hubo un hombre que lo logró.
Ama onu biri yendi, Bay Masters.
Sr. Masters, tenemos razones para creer que nuestra prima Jane vive ahora en la cima del Macizo Mutia entre grandes monos.
Bay Masters kuzenimiz Jane'in hayatta olduğuna ve Mutia kayalığında maymunlarla yaşadığına inanıyoruz.
- Bien. - ¿ Le cobraste a Masters?
- Masters'dan aldın mı o parayı?
- ¿ Está Masters?
- Masters burada mı?
- Hola, Masters.
- Selam Masters.
Masters, volveré mañana por la noche por ese cheque.
Masters, yarın akşam gelip o çeki alacağım.
Te he estado buscando, Masters.
Sizi arıyordum Masters.
Espero que no, Masters.
Öyle umuyorum Masters.
Dijo que era de Silver Springs, Sr. Masters.
Silver Springs'ten olduğunuzu söylediniz Bay Masters.
¿ Dijo que hubo un asesinato, Sr. Masters?
Cinayet mi dediniz Bay Masters?
El Sr. Masters nos ha contado... bueno, nos habló de su esposa.
Bay Masters bize... O bize karınızdan bahsetti.
Ocurrió algo allí que Masters no le ha contado.
Burada Masters'ın size söylemediği bir şey var.
Masters.
Masters.
Sr. Masters, usted conoce esta parte del país.
Bay Masters, ülkenin bu kısmını biliyor musunuz?
Nos enamoramos, Sr. Masters.
Biz birbirimize aşık olduk Bay Masters.
Bébete el café, Masters.
Kahveni iç Masters.
Parece que no hay nadie que no te recuede a otra persona esta noche, Masters.
Bu gece sana başkası hatırlatıImasa daha iyi gibi Masters.
Sería mejor para todos si fueras delante, Masters.
Kendi yoluna gitsen daha iyi olur Masters.
Hola, Masters.
Merhaba Masters.
- ¿ Tienes un motivo, Masters?
- Nedenin var mı Masters?
- Masters.
- Masters.
Hablas demasiado, Masters.
Çok konuşuyorsun Masters.
Dí en voz alta lo que estás pensando, Masters.
Düşündüklerini açıkça söyle Masters.
Un parche azul pasa por Masters Hill desaparaciendo detrás de los tejados enfrente para siempre.
Masters Hill'in mavi toprak yolları, binalar karşısında sonsuzluğa uzanıyor.
Tome los detalles del cadáver para llevarse la cama del sargento Masters.
Çavuş Masters'ın yatağını alsınlar.
Veo que usted lleva una escopeta, Masters.
Üstad, sizin bir tüfek taşıdığınızı görüyorum.
Sr. Masters, firmó el documento que tengo en mi poder.
Bay Masters, elimdeki belgede sizin tarafınızdan atılmış imza var.
Teniente Masters, le llama el capitán.
Teğmen Masters, Kaptan çağırıyor.
Al habla Masters.
Masters, dinliyorum.
Masters, usted le ha costado 42.000 £ al Ejército británico... en lo que usted llama gastos varios.
Şimdiye kadar, İngiliz ordusuna 42.000 pound'a mal oldunuz. Sen bunlara muhtelif harcamalar diyorsun.
Coronel Masters, usted es un lujo que no podemos pagar.
Albay Masters, karşılayamıyacağımız bir lükssün.
Masters, su unidad se disolverá inmediatamente.
Masters, birliğin derhal dağıtılacak.
Masters, le daré otra oportunidad.
Masters, sana bir şans daha vereceğim.
No olvide, Masters, es su última oportunidad.
Unutma, Masters, bu senin son şansın.
- ¿ Conoce al grupo de Masters?
- Masters'ın takımını bilirsin.
¿ Qué oficial británico le dará a Masters, señor?
Albay Masters'a vereceğiniz İngiliz subay, efendim?
- ¿ Coronel Masters?
Albay Masters burada mı?
¿ Busca al coronel Masters?
Albay Masters'ı mı arıyorsun?
- ¿ Coronel Masters, señor?
Albay Masters, efendim?
Hombres de Masters. ¿ Quién más?
Master'ın adamları. Başka kim olabilirki?
Masters me pagará si lo llevo de vuelta con vida.
Masters seni canlı götürmem için bana para veriyor.
Está bien, Masters. De hecho, era lo que queríamos.
Sorun yok, Masters, Aslında bizim istediğimizde tam bu.
Masters se los dijo.
Masters söyledi.
Cabo Clemens, señor, de la brigada de Masters.
- Dante Kavşağında'ki General Masters Tugayı'ndan Onbaşı Clemens, efendim!
¿ Me trae un mensaje del Gral. Masters?
- General Masters'dan bana mesaj mı var?
El Gral. Masters acaba de enterarse, coronel Thomas.
- Haberi bizzat General Masters verdi, Albay Thomas.
Así me llaman en la clínica de Masters y Johnson.
Masters ve Johnson kliniğinde bana böyle diyorlar.
Me echaron de Masters y Johnson.
Masters ve Johnson'dan attılar beni.
Eso fue lo que dijeron en Masters y Johnson.
Masters ve Johnson'da da iddia ettiler bunu.