Translate.vc / Espanhol → Turco / Maté
Maté tradutor Turco
16,516 parallel translation
Maté a mi hermana.
Kardeşimi öldürdüm ben.
Así que maté más gente.
Daha çok insan öldürmeye başladım.
Me lo maté, Daniel.
- Onun ölümüne sebep oldum Daniel.
Quizá podría... Tatuarme una lágrima por cada persona que maté.
Veya belki öldürdüğüm her adam başına bir tane şu gözyaşı dövmelerinden yaptırabilirim.
- Maté a muchos.
- Bayağı adam öldürdüm de.
Harías bien en recordar que yo no maté a Mattiyahu.
Mattiyahu'yu benim öldürmediğimi aklından çıkarma.
No maté a nadie.
Kimseyi öldürmedim.
Yo no los maté.
Ben öldürmedim.
Fue la primera persona que maté para poder yo vivir.
Yaşayabilmek için öldürdüğüm ilk insandı.
Creo que quizá maté a 18 personas.
Şu ana kadar 18 kişiyi öldürmüştüm galiba.
¿ Cree que lo maté?
Benim öldürdüğümü mü düşünüyorsun?
¿ Cree que maté a mi propio hijo?
Kendi oğlumu öldürdüğümü mü düşünüyorsun?
Sabes que maté a Moncrief, ¿ no?
Moncrief'i öldürdüğümü biliyorsun, değil mi?
- ¿ Qué maté a Moncrief?
- Neyi, Moncrief'i öldürdüğümü mü?
- ¿ Qué maté a Moncrief?
- Moncrief'i öldürdüğümü mü?
Yo no maté a Lincoln.
- Lincoln'ü ben öldürmedim.
Maté a hijo de un senador.
Bir senatörün oğlunu öldürdüm.
¿ Qué, como en el Pandemonium cuando maté a ese demonio?
Pandemonium'da iblis öldürdüğüm zaman da mı?
La maté frente a su hija.
Onu kızının gözü önünde öldürdüm.
La última vez casi nos maté a todos.
Son kez söylüyorum, neredeyse herkesi öldürüyordum.
- Maté a sus caballos.
- Atlarını öldürdüm.
Cuando le maté, lo hizo.
Onu öldürdüğüm zaman, kazandı zaten.
Me gustaría hablar de mi hermano. Yo lo maté.
- Kardeşim hakkında konuşmak istiyorum.
Lo elegí, lo cogí y lo maté.
Onu seçtim, kaçırdım ve öldürdüm.
- ¿ Crees que yo maté a Freddie Lau?
- Sence Freddie Lau'yu ben mi öldürdüm?
La maté yo.
Ben yaptım.
Le maté porque le debía una gran cantidad de dinero y amenazó a mi familia.
Onu öldürdüm çünkü ona çok yüklü bir para borcum vardı... Hoxton Ditch kumarhanesine girmek bile en azından bir 2,000 Pound. -... ve ailemi tehdit ediyordu.
Yo no la maté, Suri.
Onu ben öldürmedim, Suri.
Cuando maté a tu madre, era... joven, iluso.
Anneni öldürdüğümde gençtim, saftım.
Sí, y maté a un tío.
- Evet, bir de adam öldürdüm.
Heroína y que maté a un tío, no, eso es todo lo que me viene a la cabeza.
Eroin, adam öldürme. Yok, aklıma başka bir şey gelmedi.
Maté a Rodrigo justo donde estoy.
Tam şu an dikildiğim yerde Rodrigo'yu geberttim.
La primera que maté... simplemente se quedó parada.
Öldürdüğüm ilk kişi öylece duran bir kadındı.
¿ Yo los maté?
Onları ben mi öldürdüm?
Lo que detonaría los explosivos colocados dentro y nos mate a todos.
- Kırarsak da patlayıcılar tetiklenir ve hepimiz ölürüz.
Voy a tratar de impedir que se mate.
Ben de onu kendini öldürtmesini engellemeye çalışacağım.
¿ Quieres que nos mate?
Bize ölür müsün?
Tú quieres asegurate de que no lo mate
Sen öldürmek değil emin olmak için
No puedo dejar que Roan te mate.
- Roan'ın seni öldürmesine göz yumamam.
Y perseguir y matar al cazador de sombras más canalla de la historia antes de que nos mate a todos.
Sonra peşine düşüp o bizi öldürmeden tarihin en tehlikeli Alçak Gölge Avcısı'nı öldürmeliyiz.
Lo vigilaremos, y cuando Zogu lo mate por robarle la conexión wifi o algo, quizá tengamos suerte con el forense.
Onu takip ederiz ve Zogu onu, Wi-Fi'ını çaldığı ya da artık her ne için öldürdüğü zaman, belki adli muayenede şansımız döner.
No sé qué sucedió entre Emerson y tú en Polis, pero sí sé que dejar que te mate aquí hoy es un plan estúpido.
Emerson'la Polis'te aranızda neler oldu bilmiyorum ama seni öldürmesine izin vermek aptalca bir plan.
Mate.
Mat.
Lea, tenemos que regresar a Manaos antes de que tu madre nos mate.
Lea, annen bizi öldürmeden Manaus'a geri dönmeliyiz.
¿ Me dices que mate a un niño?
Bir çocuğu öldürmemi mi söylüyorsun?
Mañana por la mañana voy a hacer que alguien mate a Richard.
Yarın sabah, birisine Richard'ı öldürdeteceğim...
¿ Quieres que mate a Stein?
Stein'ı öldürmemi mi istiyorsun?
No sólo me está pidiendo que mate.
Benden sadece öldürmemi istemiyor.
Y por eso sé que no vas a dejar que me mate.
Bu yüzden onun beni öldürmesine izin vermeyeceğini biliyorum.
Dicen que vuestro Moonshine ha hecho que un chaval mate a su padre.
- Hayır, hayır. Vermiyoruz.
Dé la señal, advierta al hombre siguiente y mate al bastardo.
İşaret verip, yakınınızdaki adamı ikaz edin ; sonra da gebertin şerefsizi.