Translate.vc / Espanhol → Turco / Met
Met tradutor Turco
630 parallel translation
Navegamos con la marea.
Met cezirde açılacağız.
# The moment we met I could bet I would get
# Karşılaştığımız anda İddiaya girerim kapılırım
Ud. nos ha met ¡ do en estatrampa.
Bizi doğrudan onların tuzağına çekeceksin.
Los Apaches se han met ¡ do más que nunca sur adentro.
Apaçiler güneyin daha uzak bölgelerine daha önceden hiç görülmediği şekilde baskınlar yapıyorlar.
Ella es más dulce que todas las chicas. De las pocas que he conocido.
She's sweeter than all the girls and l met quite a few
No queda más carne.
Et met kalmadı.
He conocido a tantos hombres
# # I've met so many men
Trabajo para MetLife. Sí, encantado de conocerlo.
Met Life için çalışıyorum.
Met tiene oficinas muy lindas en Los Ángeles.
Eminim Los Angeles'ta güzel ofisler vardır.
Caruso cantaba Pagliacci, bajo la dirección de Arturo Toscanini.
Caruso, Met'te Pagliacci'yi söylerken Arturo Toscanini orkestrayı yönetiyordu.
Lo único que hago es dirigir ciudades, elegir jueces y mayores, corromper a la policía, vender droga, damas viejas con perlas...
Yaptığım tek şey ; şehri yönetmek, yargıçları ve başkanları seçmek, polisleri kullanmak ve zengin hatunlara met ve uyuşturucu satmak.
¿ Estás seguro de que no estamos haciendo metanfetaminas?
Met yapmadığımızdan emin misin?
No, para nada. Vimos a Pavarotti y a Arnani en el Met, y yo lloré.
Pavarotti'yi "Ernani" de izlemiştik.
Yo también. Tengo un palco privado en el Met.
Metropolitan'da özel bir locam var.
Fuimos a la exhibición de Caravaggio en el Met.
Metropolitan'daki Caravaggio sergisine gittik.
- Espérame en el teatro.
- Met'de buluşalım.
- ¿ Dónde está el teatro? - Tienes que tomar- -
- Met nerede?
- ¿ Vas a ir a la ópera?
- Met'e mi gideceksin?
Nos llevó a todos al juego de los Mets.
Bizi geçen hafta bir Met maçına götürdü.
Tengo entradas para la ópera en Nueva York.
New York'a gitmem gerek. Met maçına biletlerim var.
Luego estuve fuera hasta ahora... y el canal hizo un evento en el museo Met para recaudar fondos... y Creig, mi coproductor me llevó.
Şu ana kadar dışarıdaydım... Ve Graig, ikinci prodüktörüm beni aldı.
Supongo que te llamaré en serio, de todos modos. Luego estuve fuera hasta ahora... y el canal hizo un evento en el museo Met para recaudar fondos... y Creg, mi coproductor me llevó. Bueno, estoy muy cansada.
Kızlar pek ciddiye almıyorlar.
El Lincoln Center, Salón Alice Tully, el Met.
Lincoln Merkezi, Alice Tully binası, the Met.
Vi bodegones en el Met.
Met birkaç natürmort.
¿ Qué esperas, capullo? ¿ Marea alta?
Ne bekliyorsun, lavman seti mi yoksa met mi?
Nunca hemos estado en el Metropolitan.
Met'e hiç gitmedik.
Esto es de Herri Met de Bles.
Henri Met de Bles yapmış.
- ¿ Recuerdas cuando nos conocimos?
- Remember when we met?
Que tal si la primera vez que nos vimos fue anoche en el departamento?
What if the first time we met was last night in our apartment?
"Noticias trágicas esta noche, 120 muertos en un maremoto en Kuala Kuala Lum..."
"Gecenin trajik haberleri. 120 kişi met-cezir dalgasında öldü. Kuala La-la- -"
Porque tengo una entrada extra para la exhibición de ropas históricas en el museo.
Met'deki tarihi giysiler sergisine iki biletim var.
Porque quiero invitarla a comer e ir al museo mañana.
Çünkü onu yarın öğle yemeğine ve Met'e çağıracağım.
El pequeño Joey con el pequeño póster de los Mets colgado arriba de su cama.
Küçük Joey'nin yatağının üzerinde Met'in posteri asılı.
Atraco en el metro.
MET girişinin önünde.
How can you be in love with someone you just met?
Yeni tanıştığın birine nasıl aşık olabilirsin?
¿ Qué es un MET-RX?
Metrix de nedir?
Yo le met � all �.
Ben koydum oraya.
Yo me met �.
Araya girdim.
Jam � s se met � a en I � os.
Başı asla derde girmemişti.
Rollo Tomasi es la raz � n por la cual me met � a poli.
Rollo Tomasi yüzünden polis oldum.
Met � la pata.
Birşeyleri bozdum.
Está a 30 kilómetros, pero ojalá la marea esté muy alta.
Biz de büyük bir met-cezir için dua edeceğiz.
Borrando la primer letra, alef, "emet" se vuelve "met", que significa "muerto".
İlk harfi yani "alef" i silerek, böylece "emet" "met" halini alır, ki bu da "ölü" anlamına gelir.
Descendimos en MET 182 días, 11 horas, 53 minutos, 37 segundos
182 gün, 11 saat,.. ... 53 dakika, 37 saniye.
¿ Yo te met...?
Ben mi?
¿ Qué es esto? ¿ Esa basura de "Cuándo Harry" de los 80?
Bu "When Harry Met'80s" saçmalığı da nereden çıktı?
Vi que en el Met hay una exhibición de Goya.
Goya sergisinin açılışında Met'i gördüm.
Escudos arriba. Esta es el ave de guerra Yemer. Llamando al Prometheus.
Konuşan, Savaş Kuşundan T'Met, Prometheus'u arıyor.
Llega altamente recomendado, Sr. Welles.
Sizi çok met ediyorlar, Bay Welles.
Todo esto te parecerá una estupidez, acabo de conocerla.
Tamam, aptalca olduğunu düşünüyorsun, ha? Sayin'somethin''cause I just met her.
¿ Quieres un MET-RX?
Metrix ister misin?