English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Mickey

Mickey tradutor Turco

4,623 parallel translation
Sé de una docena de personas que matarían a Mickey gratis.
Mickey'i bedavaya öldürecek bir düzine adam tanıyorum.
Dije que ya lo sé, Mickey.
Zaten biliyorum dedim, Mickey.
¿ Cuántos años tiene Mickey Mouse?
Mickey Mouse kaç yaşında?
Nunca me preocupé mucho por ese Mickey.
Şu Mickey salağını fazla kafaya takma.
¿ Estamos tratando de averiguar si Tenkill hace algo que no hemos descubierto si Mickey y Old Ray lo están haciendo ya?
Mickey ve Yaşlı Ray'in bile ne yaptığını çözememişken Tenkill'in bu işle bir alakası olup olmadığını mı çözeceksin?
Mickey.
Mickey.
Ella es demasiado buena para ti, Mickey.
Senin fazla iyi bir kız, Mickey.
¿ Supones que Mickey y Old Ray hayan tenido algo que ver con la desaparición de Francine?
Mickey ve Yaşlı Ray'in Francine'in kayboluşuyla bir alâkası olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun?
Tengo que hablar con estos chicos, encontrar a Mickey y buscar a Francine.
Bu adamlarla konuşmam ve, Mickey'i ve Francine'i bulmam lazım.
Bueno, Mickey y Old Ray estan tras de mí.
Şey, Mickey ve Yaşlı Ray peşimde.
Mickey y Old Ray.
Mickey ve Yaşlı Ray.
Vamos, Mickey.
Hadi, Mickey.
Otros dijeron que Mickey y Old Ray la quemaron, por venganza.
Bazıları da Mickey ve Yaşlı Ray'in intikam almak için perdeyi ateşe verdiğini söyledi.
¿ 15? Eso es mucho tiempo para ti, Mickey.
Bu senin için uzun bir zaman Mickey.
Mickey, voy al "The Today Show" mañana y yo les diré que el Alcalde sólo amenazaba tu trabajo para hacernos callar.
Mickey, yarın "The Today Show" a çıkıp onlara belediye başkanının bizi kapatmak için sen işinle tehdit ettiğini söyleyeceğim.
Mickey, ¿ por qué no estás en Río?
- Mickey, niye Rio'da değilsin?
Mickey, ¿ por qué no estás de vacaciones en Río?
Mickey, Rio'da niye tatil yapmıyorsun?
- Mickey, ¿ estás bien?
- Mickey, iyi misin?
Muy bien, Mickey, vamos a casa.
Tamam Mickey, eve gidelim.
¡ Mickey!
- Mickey!
Mickey Finn. ¡ Mickey Finn!
Mickey Finn ( * ).
Ya sabe, deslizarle a alguien un Mickey Finn ya sabe, con algún somnífero.
Neden? Bilirsin, ilaç katılmış içki ( * ) birine içirip bayıltmak gibi.
"Deslizarle a alguien un Mickey".
"İlaçlı içki içirip bayıltmak."
Un Mickey Finn.
Mickey Finn.
Les deslizarás a todos un Mickey Finn.
Hepsine ilaç verip uyutacaksın demek.
No si Mickey Finn te desliza uno primero.
Önce Mickey Finn seni uyutmazsa tabi.
Es Mickey Wolfman.
Micky Wolfmann.
Y sobre todo se preguntaba cuánta pasión sentía por Mickey.
En sorulmayacak olanı da o yaşlı Mickey için hissettiklerinin ne kadar tutkulu olduğuydu.
Oh, bueno. Mickey Wolfman, qué puedes decirme de él.
Tamam o zaman, Mickey Wolfmann hakkında ne söyleyebilirsin?
No, Mickey es excéntrico.
Hayır, Mickey biraz garip bir tip. Son zamanlarda daha da fazla hatta.
Sé que está relacionada con el jefe de Glenn, Mickey Wolfman.
Glenn'in işvereni Mickey Wolfmann ile olan samimiyeti herkes tarafından biliniyor.
- Bueno desaparecida, igual que su novio Mickey, pensé que quizás tu verías alguna conexión...
Sevgilisi Mickey gibi ortadan kaybolmuş. Bir bağlantı kurabileceğini düşünmüştüm. - Kayıp mı olmuş?
Shasta mencionó un posible ángulo risible en el drama matrimonial de Mickey Wolfman y Doc quería ver cómo reaccionaría la súperestrella y socialité, la Sra. Wolfman, cuando le mencionaran el tema.
Shasta, Mickey Wolfmann'ın evlilik draması için tımarhaneli bir senaryodan bahsetmişti. Doc da magazin sayfalarının süper starı Bayan Sloane Wolfmann'ın bu konu gündeme geldiğinde vereceği tepkiyi merak etti.
Si Mickey estuviera internado contra su voluntad en alguna institución mental, Doc quería saber en cuál.
Eğer Mickey iradesi dışında özel bir deliler koğuşunda tutuluyorsa Doc'un bu alelacele angarya işi, nerede olduğunu ortaya çıkarabilirdi.
Sabes, Mickey me llevaba a la ducha para tirar. Pero nunca pudimos hacer nada en esa cama...
Biliyor musun, Mickey beni sikmek için banyoya götürürdü o muhteşem yatakta hiçbir şey yapamadım.
Me llamó un par de días antes de que Mickey Wolfman desaparezca. Me contó una historia de cómo la esposa y su novio planeaban meterlo a un manicomio y quedarse con su dinero.
Mickey Wolfmann kaybolmadan birkaç gün önce beni aradı karısı ve onun erkek arkadaşının Mickey'yi nasıl apar topar akıl hastanesine yatırma ve bütün parasını alma planları yaptıklarından bahsetti.
En verdad quisiera ayudarlos, no entiendo su enfoque en los Panteras Negras y su interés en Mickey Wolfman.
Bakın, size gerçekten yardım etmek isterdim beyler ama madem Kara Panterlere bu kadar odaklanmış durumdasınız Mickey Wolfmann'a karşı olan bu ilginizin sebebi ne?
¿ Y si el secuestro de Wolfman es una operación de los Panteras Negras?
Mickey'nin kaçırılma olayında Kara Panterlerin parmağı olduğunu mu düşünüyorsunuz yoksa?
¿ La desaparición de Wolfman es algo político? O quizás hay una buena recompensa.
Politik bir meseleyi aydınlatmak için Mickey'yi kaçırdılar ya da belki de fidye için sağlam bir para istediler.
Y esa historia... ¿ incluia a Mickey Wolfman?
Peki o duyduğun hikaye Mickey Wolfmann'ı da içeriyor muydu?
Dicen que antes de desaparecer, Mickey Wolfman fue visto sacando al Colmillo Dorado a un tour de tres horas. O debería decir : "Un tour de tes horas"
Scuttlebutt'a göre ortadan kaybolmadan kısa bir süre önce Mickey Wolfmann, Altın Diş'le üç saatlik bir tura çıkarken görülmüş yoksa "üç saatlik tur" mu demeliydim?
En realidad, quizás Mickey no está tan perdido como pensamos.
Aslında duyduklarıma göre Mickey Wolfmann sandığımız gibi kayıp olmayabilirmiş.
¿ Quién mejor que Mickey Wolfman?
Mickey Wolfmann'dan daha iyi kim olabilirdi ki?
Parecía más preocupado en la desparición deMickey Wolfman que en la muerte de Glenn.
Glenn'in cinayetiyle Mickey Wolfmann'ın kaybolması kadar ilgilenmiyordu.
No crees que... quizás tu hermano solo estaba haciendo su trabajo... y trató de evitar que se llevaran a Mickey.
Mesela belki de abin işini yapıp şeyi önlemeye çalışıyordur yani Mickey'yi kaçırmaya çalışan her kimse onu.
Suena a que alguien no le gustó la gran donación de Mickey.
Görünüşe göre birileri Mickey'nin bu kadar büyük bağış yapmasına karşı çıkıyordu.
Era su deber cuidar de Mickey ese día, cambió su turno con Glenn a última hora.
O gün Mickey'yi koruma görevi ondaydı son dakikada vardiyayı Glenn ile değiştirdiler.
Clancy, ¿ Glenn mencionó alguna vez a una de las novias de Mickey?
Clancy Glenn hiç Mickey'nin takıldığı kızlardan biri hakkında konuştu mu?
Excelente elección, el guardaespaldas de Mickey Wolfman.
Muhteşem seçim. Mickey Wolfmann'ın korumalarından biri.
Mickey ¿ dónde mierda está Shasta?
Mickey, Shasta hangi cehennemde?
Mickey,
Mickey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]