English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Model

Model tradutor Turco

5,400 parallel translation
- Modelo 29. - Modelo 29.
- Model 29.
Bueno, entonces es una nueva faceta de ti, Diane.
- Model 29. - Demek yeni yönün bu Diane.
Tras un Lincoln azul de los'70..
70 model mavi Lincoln...
Ramco 4700... es el manual que Ángelo tenía en su auto.
Ramco 4700 bu arabada bulduğunuz kullanım kılavuzunun ait olduğu model.
- Entonces es un coche antiguo.
- Yani eski model araba.
Los Schumacher conducen una camioneta de 1965.
The Schumacher'lerin sürdüğü 1965 model bir kamyonet.
Preparado o no, allá voy. ¿ Por qué llevas un bañador? Es solo que es bastante modesto, eso es todo.
Hazır yada değilsin, geliyorum. Bir parçası eksik gibi? Gördüğüm en iyi model
Probablemente esté celebrando fiestas con cocaína y modelos allí dentro.
Model arkadaşlarıyla Büyük ihtimalle uyuşturucu partisi vermiştir.
¿ Estoy siendo reemplazada por un modelo mas joven?
Daha genç bir model mi geçecek yerime?
Y aquí viene el camión de bomberos original de Orson de 1927.
1927 model Orson orijinal itfaiye aracı geliyor.
Yo era demasiado baja para ser modelo en Polonia.
Polonya'da model olmak için çok kısaydım.
Tighty-whities cosecha del 87..
Vay be! 87 model külotları.
Una 38 registrada a nombre de Louis Mrozek.
38 Model, Louis Mrozek adına kayıtlı.
* Quiero la bicicleta más nueva que haya * * que usaré una vez, y luego llamaré a mis padres * * para que vengan a recogerme. *
Yalnızca bir kere kullanacağım ama sonra beni almaları için ailemi arayacağım son model bir bisiklet istiyorum.
- ¿ Crear finos trajes?
İyi takımlara model olmak?
Ojeras, piel seca todos síntomas de desnutrición, y sin embargo tiene suficiente dinero para poner un auto nuevo en la entrada.
Gözlerinin altı torbalı, cildi kuru tüm yetersiz beslenme belirtileri, ve yine de bir şekilde yeni model bir arabayı evin önüne koyacak parayı bulmuşsunuz.
¿ Una bolsa de móviles de última generación que coinciden con la descripción de un camión que fue robado anoche en los astilleros?
Ne hikmetse dün gece tersaneden çalınan bir kamyon dolusu cep telefonuyla eşleşen bir çanta dolusu son model cep telefonu mu?
Los estoy escaneando y pasándolos al ordenador para reconstruir un modelo en 3D...
3 boyutlu model yapmak için bilgisayarda taratıyorum. Kurşunu adeta yeniden yapacağım.
Misma marca y modelo.
- Aynı yıl ve aynı model.
Y yo estaba un poco enclenque, así que siempre era el... modelo para los vestidos de las niñas pequeñas.
Ve ben de biraz cılızdım bu yüzden beni hep küçük kız kıyafetlerinde model olarak kullandı.
- ¿ Cuándo estará terminado el modelo?
- Model ne zaman hazır olacak?
Porque un cajero que hay al otro lado de la calle capturó una imagen del pistolero saliendo de un sedán último modelo momentos antes del tiroteo y hay una imagen del conductor que luego se marchó a toda prisa.
Çünkü sokağın karşısındaki bir ATM suçlunun şu görüntüsünü yakaladı son model bir Sedan'dan çıkıyor ateş etmeden biraz önce ve sonra gazlayan sürücüsünün fotoğrafı.
Lleva un Scion negro de 2014.
2014 model Siyah Scion sürüyor.
He conseguido que Kaleidoscope busque sedanes de esa marca y modelo.
O yaş ve tipteki sedam model arabaları kaleydoskop araması yaptım.
Pensé que todos esos autos eran parte de su trabajo.
Tüm o son model arabaların işinin bir parçası olduğunu sandım.
Rob Davies, primero de bachillerato, tío, el concurso de la ONU.
Rob Davies, 11.'inci sınıf, dostum. Model Birleşmiş Milletlerden.
Oh, Dios mío, Tamra pareces una top model.
Aman Tanrım, Tamra, Christie Brinkley'e benzemişsin.
Pero luego se la mandó a una agencia de modelos.
Ama sonra onu bir model ajansına göndermiş.
Vas a ser como el primer tipo en el vecindario que tuvo un Modelo T.
Çevrede ilk Model T arabası olan adam gibi olacaksın.
Soy Kimmie, modelo rusa de alta costura de Kiev.
Ben Kimmie. Kievli Rus model.
Vamos. ¿ Por qué no puedo ser modelo?
Hadi ama. Ben neden model olamıyorum?
¡ No podemos ser todas modelos, Marika!
Hepimiz model olamayız Marika!
En realidad no soy una modelo rusa.
Rus bir model değilim aslında.
Mientras está provisto de protección balística de última generación.
Bu arada son model balistik koruması da var.
Me encanta tomar el viejo Mercury Sable del 93 a dar una vuelta.
93 model, Mercury Sable ile gezintiye çıkmaya bayılıyorum.
! ¡ Este es un Sable del 93!
Bu 93 model bir Sable!
Precioso modelo.
Çok güzel bir model.
Un diseño.
Bir model.
Cada uno de los cuales produce varios modelos y tipos de carrocería.
Her biri çeşitli model ve tarzda araba üretiyor.
Así que estamos camioneta una furgoneta Dodge Ram de 2005.
Dolayısıyla 2005 model, kırmızı Dodge kamyonet arıyoruz.
Ahora mismo no tengo coche.
Aklımda birkaç model var.
Cuando los Anunnaki crearon el modelo de hombre, esa persona es recogida como una historia de la Biblia y se le llamó Adán.
Anunnakiler model insanoğlunu yarattığında, bu insan daha sonra İncil'de de yerini aldı, Adem'i çağrıştırıyordu.
Es un modelo antiguo, después de todo.
Sonuçta eski bir model.
Y yo pensaba que Jimmy Buffet era un buen ejemplo a seguir.
Ben de Jimmy Buffett'in iyi bir rol model olduğunu düşünmüştüm.
Te va a encantar esta ropa interior que parece antigua.
Eski model donuma bayılacaksın.
Hermoso modelo. Precioso.
Çok güzel bir model.
Sí, el coche del sospechoso es un Silver Lincoln del 88.
Evet, şüphelinin arabası 88 model gümüş Lincoln Town Car.
Es un Prius.
Prius model.
Este hombre conduce un Saturno.
Bu adam Saturn model araba kullanıyor.
Cariño, sé que tu discurso en el Modelo de la ONU es algo importante. Pero no estoy segura de poder llegar a tiempo.
Bebeğim, Model Birleşmiş Milletler'deki konuşmanın mühim olduğunu biliyorum ama zamanında yetişebilir miyim bilemiyorum.
No me gusta.
Hoşuma gitmedi bu model.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]