English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Moriarty

Moriarty tradutor Turco

483 parallel translation
Me corresponde a mí ahora contar por primera vez lo que ocurrió entre el señor Sherlock Holmes y el profesor Moriarty en ese año fatídico.
Şimdi ilk defa, Bay Sherlock Holmes ile Profesör Moriarity arasında o yıl neler geçtiğini anlatma fırsatım olacak.
Estaba satisfecho por haber reconocido a uno de los agentes del profesor Moriarty.
Profesör Moriarity'nin ajanlarından birini hatırlayınca kesinlikle tatmin edici oldu.
¿ Moriarty?
Moriarity?
Sí, profesor Moriarty.
Tamam, Profesör Moriarity.
Me ha hecho varios cumplidos, señor Moriarty.
Siz bana bir kaç övgüde bulundunuz, Bay Moriarity.
Durante años me he esforzado en atravesar el velo que lo envolvía y por fin he cogido el hilo y lo he seguido hasta el mismo Moriarty.
Yıllarca onun etrafını saran o perdeyi aralamak için uğraştım ve artık sonunda Moriarty'nin kendisine beni ulaştıracak olan yolu buldum.
Sí, pero ¿ no tendrá que ocuparse del profesor Moriarty primero?
Evet, ama daha önce Profesör Moriarity'den kurtulmamız gerekmez miydi?
Veo que este expreso conecta con el barco, así que creo que nos hemos deshecho de Moriarty completamente.
Görüyorum ki bu tren, vapur ile bağlantılı, o halde Moriarty'yi epey bir silkeledik.
Moriarty nos cogerá allí.
Moriarity bizi orada yakalayacaktır.
Debemos darle a Moriarty algo que seguir.
Moriarty'ye takip edecek bir şeyler vermeliyiz.
Toda la banda encerrada, sólo Moriarty escapó a la trama, firmado, Mycroft.
Bütün çete ele geçirildi, sadece Moriarty kaçmayı başardı, imza Mycroft.
Moriarty dedicará todas sus energías a vengarse de mí, y si tengo compañía... ¿ Se va a deshacer de mí?
Moriarity, bütün enerjisini benden intikam almak için kullanacakken eğer bir arkadaşım yanımda ise... benden kurtulmak mı istiyorsun?
Mi querido Watson, escribo estas pocas líneas por cortesía del señor Moriarty que espera a que esté dispuesto para la discusión final de esas cuestiones que se interponen entre nosotros.
Değerli dostum Watson, Sana bu birkaç satırı, aramızdaki o cevapsız soruları son kez tartışmak için bekleyen Bay Moriarity'e nezaketen yazıyorum.
Cuando esté tras las rejas publicaré mis memorias... bajo el título : "EI fin de Moriarty".
Parmaklıklar ardında olduğuna göre bence bu maceralarla ilgili anılarımı Moriarty'nin sonu diye adlandırarak yayınlamalıyım.
Un título excelente, Watson... pero hemos de procurar que no sea Moriarty... quien escriba las memorias.
Mükemmel bir başlık Watson ama anılarını yazacak olanın Moriarty olmamasını sağlamalıyız. Ne?
- Buenas noches Profesor Moriarty.
İyi akşamlar Profesör Moriarty.
Moriarty, esto no se trata de un simple crimen.
Moriarty tasarladığın şey basit bir suç değil.
Vamos, este no es el Profesor Moriarty... el rey del crimen que una vez conocí.
Hadi artık. Bir zamanlar tanıdığım suç dehası Profesör Moriarty bu olamaz.
Quería titularla "EI final del Profesor Moriarty".
Başlığa karar vermişti Profesör Moriarty'nin sonu.
Esperaba forzar a Moriarty a llevar a Tobel a otro escondite.
Moriarty'nin korkarak Tobel'in yerini apar topar değiştirmesini umuyor.
Moriarty está muerto, se lo aseguro.
Moriarty öldü, kaçtır söylüyorum.
A Moriarty le hubiera encantado.
Moriarty çok memnun olurdu.
¿ EI Profesor Moriarty está vivo?
Yani Profesör Moriarty yaşıyor.
EI Profesor Moriarty también dispone del código... y supongo que con su habilidad podrá descifrarlo.
Profesör Moriarty de koda sahip ve onu hemen çözebileceğini kabul etmeliyiz.
Hemos de encontrar a esos tres hombres antes que Moriarty.
Moriarty varmadan önce bu üç adama ulaşmalıyız.
Este hombre lleva muerto al menos dos horas... y Moriarty no pierde el tiempo.
Bu adam en az iki saat önce ölmüş ve Moriarty asla vakit kaybetmez. Alo?
Moriarty ha empezado muy bien y dispone del código.
Moriarty iyi start aldı ve şifrede elinde mi?
Nos llevará a Moriarty y el Sr. Holmes.
Anlıyorum. Bizi doğrudan Moriarty ve Bay Holmes'e götürecek.
Estaré consciente mucho después de su muerte, Moriarty.
Ancak sen öldükten sonra bilincim yerine gelecek Moriarty.
Si Moriarty oye un tiro, matará a Holmes.
Eğer Moriarty silah sesini duyarsa Holmes'ü öldürür.
Las habitaciones de Moriarty deben estar arriba.
Su bu tarafa akıyor. Moriarty'nin yeri yukarıda olmalı.
¡ Quieto Moriarty!
Orada kal Moriarty.
Pobre Moriarty.
Zavallı Moriarty.
¿ Sabe? Este caso me recuerda a otro muy similar. Cuando descubrí las fechorías del profesor Moriarty.
Biliyor musunuz, bu bana daha ziyade azıIı Moriarty'nin yaptıklarını ortaya çıkardığımda ileri sürülen buna çok benzer açıklamaları anımsatıyor.
Moriarty, nuestro genio mecánico, ha modificado el motor.
Bu motoru buradaki mekanik dehamız Moriarty değiştirdi.
¿ Ves qué pasa por mandar energías negativas, Moriarty?
Bak Moriarty, olumsuz düşüncelerin neye yol açtı gördün mü?
Siempre con las energías negativas, Moriarty.
Her zaman olumsuz enerji yayıyorsun, Moriarty.
"Durante mi vida he tenido casi 60 casos... " que demuestran el don singular de mi amigo Sherlock Holmes... " investigando'El Perro de Baskerville'...
Sherlock Holmes'un dehasını kanıtlayan 60 davasını kaydettim, herşeyle ilgili, Baskervil Tazısı'ndan tutun da gizemli kardeşi Mycroft ve de şeytansı profesör Moriarty'ye kadar.
"y el diabólico profesor Moriarty. " Pero hubo otras aventuras que por razones de discreción... " decidí ocultar del publico hasta esta fecha en el futuro.
Ama şimdiye kadar, kamuoyundan saklı tuttuğum başka maceralar da vardı.
Tú eres Moriarty.
Sen Moriarty'sin.
Sherlock Holmes finalmente saldó sus cuentas con el profesor Moriarty, el criminal más peligroso de su generación.
Nihayet, Sherlock Holmes, zamanın en azılı suçlusu olan Profesör Moriarty ile kozlarını paylaştı.
Ahí abajo, en las profundidades de los remolinos el infame profesor Moriarty y el mayor campeón de la ley de su generación yacerán juntos para siempre.
Aşağıda derin azgın suların içinde rezil Profesör Moriarty ile zamanın en başarılı kanun temsilcisi, birlikte ebediyen yatacaklar.
Tenía pocas dudas de que mi carrera había llegado a su fin cuando percibí la siniestra figura de Moriarty de pie sobre el estrecho sendero que conducía a la seguridad.
Dar patikanın karşı ucunda, kendinden emin şekilde duran Moriarty'nin içindeki kötülüğü sezince, artık kariyerimin sonuna geldiğimden, bir an şüphelendim.
Aunque el profesor Moriarty desapareciera el olvido, se me ocurrió que el destino me había puesto delante una extraordinaria oportunidad.
Ancak Profesör Moriarty gözden kaybolduğu gibi kaderim de olağanüstü şekilde değişti. Şans tekrar yüzüme gülmüştü.
Sabía que al menos uno de los secuaces de Moriarty buscaría mi muerte ahora aún con mayor determinación para vengar a su líder muerto, a menos que pudiera convencer al mundo de que yo también estaba muerto,
Moriarty'nin adamlarından en azından cesedimi aradıklarını biliyordum. Ölmüş reislerinin öcünü almayı her zamankinden çok istiyorlardı.
No soy una persona imaginativa, Watson, pero le doy mi palabra de que hubo momentos durante esa escalada en los que me parecía oír la voz de Moriarty gritándome desde el fondo del abismo.
Hayalperest değilim Watson, ama sana söyleyeceğimi söylemiştim. Tırmanma sırasında zaman, an meselesiydi. Uçurumdan Moriatry'nin bana bağıran çığlığını duymuş gibiydim.
Moriarty no había estado solo.
Moriarty yalnız değildi.
El mar estaba bastante bravío durante el cruce del canal y las perspectivas de ver Londres otra vez y de un encuentro cercano con uno de los cómplices de Moriarty más el placer añadido de ver a mi viejo amigo Watson, me impidió dormir en el tren.
Kanalı geçerken deniz aşırı dalgalıydı ve Londra'ya yeniden kavuşma fırsatı ayrıca Moriarty'nin samimi olduğu suç ortaklarından biriyle tekrar karşılaşma ihtimali ve eski dostum Watson'u görecek olmam trende uyumamı oldukça engelledi.
No me importaba Parker pero me preocupa mucho la persona mucho más peligrosa que está detrás de él, el amigo del alma de Moriarty.
Parker'a aldırmadım, ama asıl arkasındaki kişi önemli. Arkasındaki kişi Moriarty'nin can yoldaşı.
Ha de vencerle
Profesör Moriarty. Onu yenmelisin.
Naturalmente Moriarty tampoco ha averiguado el cuarto código.
Ama dört kutu ve dört kod vardı. Görünüşe göre Moriarty dördüncü şifreyi hâlâ çözememiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]