Translate.vc / Espanhol → Turco / Mousse
Mousse tradutor Turco
197 parallel translation
Última oportunidad para una mousse de chocolate.
Çikolatalı mousse için son şansın.
Había un mousse delicioso.
Harika bir krema vardı.
- Era un mousse de trucha.
Kremalı alabalıktı.
- Vichyssoise, casserole cassoulet... mousse à la russe y café irlandés.
- Sebze çorbası, güveç yaş pasta ve İrlanda kahvesi.
Mousse de chocolate.
Mousse au chocolat.
Que haga mousse de chocolate.
Ona çikolatalı mus yaptırtın.
Las papilas nunca fueron tan agasajadas como hoy con su extraordinaria mousse de salmón.
Tat alma cisimcikleri tarihte hiç bu gece senin olağanüstü somon musunla olduğu kadar nefis bir ziyafet çekmemiştir.
Hay un pelo en mi "mousse".
Köpüğümde saç var.
Hice mousse de chocolate una vez.
Bir keresinde çikolatalı mus yapmıştım.
- Tortas de mousse. - ¿ Si?
- Mus turtası.
¡ Mousse explotada y pavo quemado!
Patlamış mus ve yanmış hindi!
Caracoles, un filete de cerdo y un magnífico mousse de chocolate.
Oh, az bir salyangoz. Fırın domuz, çikolatalı bir mus.
Eso espero... sino no podré ni meter mi dedo en la mousse au chocolat.
O kadar mecalsizim ki parmağımı kımıldatacak halim yok.
¿ El mousse de chocolate?
Mousse au chocolat?
El mousse es bueno para usted, señorita.
Mousse çok hoşunuza gider Madam.
La mousse de salmón.
Somon ezmesi.
Yo no he comido mousse.
Ben ezmeden yememiştim ki.
Yo quiero quiche y mousse de chocolate.
Benimki kişli olsun. Biraz şokola mus da ister.
Souffle ´, Escargot... y Mousse de Chocolate.
Çroissant, Souffle, Escargot ve Çhocolate Mousse.
Adiós, mi Mousse de Chocolate.
Hoşça kal, Chocolate Mousse.
No, no te has terminado el mousse.
- Olmaz. Daha tatlını bitirmedin.
¿ Donde está el mousse para el cabello?
Saç şekillendiren köpük nerede?
Tienen un maravilloso mousse de chocolate aquí.
Burada nefis çikolatalı mousse yapıyorlar.
No hay mousse para Ud. Hoy sólo tenemos un postre.
Sana mousse yok. Bugün tek tatlımız var.
No es nada importante, solo un poco de mousse.
- Sadece köpük.
- Hola, somos Peter, Michael y Jack. - Genial. Creo que se llevó mi mousse.
Sanırım saç kremimi almış.
Les pusieron mousse porque no pudieron cortarlos.
Onları jölelediler. Ama, bir türlü kesmediler.
Pero tenía que enjuagarme, poner mousse, y un pack proteico.
Ama protein kürünü durulamam gerekti.
Computadora, mousse de chocolate thaliana.
Bilgisayar, Thalyan çikolatalı kreması.
Nunca comerás mejor mousse de chocolate que éste.
Başka hiçbir yerde bundan daha iyi bir çikolata tabağı bulamazsın.
El otro dijo : "Es como la mousse de chocolate".
Diğeri, "Güzeldir, çikolatalı musa benzer." dedi.
Hace 3500 pays de mousse de chocolate a la semana.
Haftada 3,500 çikolatalı tart yapıyor.
¡ Me encanta tu mousse de hígado!
Ciğerli musunu bile seviyorum!
Si, debería haber tomado más de ese mousse de chocolate, ¿ sabes?
O çikolatalı pudingi yememeliydim
¿ Qué tal la mousse?
Tatlın nasıldı?
La mousse de canard aux bales sauvages.
La mousse de canard aux baies sauvages.
- ¿ Qué hiciste? - "Mousse".
- Ne yaptın böyle?
Me puse "mousse".
- Jöle, jöle ile taradım.
Mi vida "pre-mousse" y ahora mi vida "post-mousse".
Jöle öncesi ve şimdi başladığım jöle sonrası hayatım
Kramer se puso mousse en el pelo.
Kramer saçlarını jölelemiş.
No, me voy a poner media lata de mousse en la cabeza, como tú.
Doğru, senin gibi kafama yarım kutu jöle sürmeliyim.
Tengo el cerebro como una mousse de chocolate.
Zihnim bir battaniyeyle sarılmış gibi.
¿ Y qué le ponen a su mousse?
O mousse'un içine ne koydun?
Le cayó mal el mousse de chocolate.
Çikolatalı moussenizin içine bayıldınız.
Debería probar el mousse.
Kremamızı denemelisiniz.
- Obstruyéndole las arterias con nata, mousse de chocolate, mantequilla.
- Damarlarını kremayla çikolatalı musla, tereyağıyla tıkarsın.
Le traigo mousse de chocolate.
Çikolatalı mus getireyim dedim.
Esa mousse parece fabulosa.
- Tabii ya. - Mus muhteşem görünüyor.
- ¿ Mousse?
- Mus? - Çok isterim.
Tostadas con camarones, caviar, paté, mousse de salmón...
Bir kanepe alın. Karidesli tost. Havyar.
Mousse de hígado y huevos escalfados.
Spesiyallerim...