Translate.vc / Espanhol → Turco / Mullen
Mullen tradutor Turco
196 parallel translation
¿ Se refiere a McHardie y Mullen?
Gerçekten mi? Mchardie ve Mullen değil herhalde?
Algo parecido, pero me refiero a Mullen y McHardie.
Ona benzer. Ben daha çok Mullen ve Mchardie'yi düşünmüştüm.
¿ Mullen y McHardie?
Mullen ve Mchardie?
A Mullen y McHardie no hay quien los pare.
Mullen ve Mchardie'yi durdurmak mümkün değil.
- Muy bien.
- Ah, çok iyi, Mullen.
Esos agujeros hechos desde adentro.
O delikler içeriden açılmıştı. - Ah, Mullen!
- Mullen. - ¿ Sí, señor?
- Evet, beyefendi?
- Y cierra la puerta, Mullen, ¿ quieres? - Sí, señor.
- Bir de, Mullen, kapıyı kapatır mısın?
No, no lo sé, pero quizá el Sr. Mullen lo sepa.
Hayır.Bilmiyorum, ama belki Mr.Mullen biliyordur.
- Brian Mullen.
- Brian Mullen.
Es la Sra. Lucia Colletti. Es sirvienta a tiempo parcial de los Sres. Denver... y también de los Sres.
Adınız Mrs.Lucia Colletti.Mr.and Mrs.Denver'lerde part-taym hizmetçi olarak çalışıyorsunuz... ayni zamanda da Mr.and Mrs.Brian Mullen'lerde... ayni apartmanda dairenin bir üst katında.
Mullen, en un apartamento del mismo edificio. A la Sra. Mullen se le conoce como la Srta. Carlotta Marin.
Mrs.Mullen Miss Carlotta Marin olarak da biliniyor.
El sargento Welch, el Sr. Brian Mullen.
- komiser Welch, Mr. Brian Mullen.
A decir verdad, Sr. Mullen... hay pocos homicidas que no veían una película a la hora del homicidio.
Gerçeği söylemek gerekirse, Mr.Mullen... Şimdiye kadar cinayet sırasında sinemada olmayan katil görmedim.
- El Sr. Mullen por la dos.
- Mr.Mullen 2.hatta.
Primero me gustaría oír el resto de la historia del Sr. Mullen.
Mr.Mullen'nin hikayesinin devamını duymak istiyorum.
El Sr. Mullen hablaba de una discusión... con la Srta. Ordway la otra tarde en el apartamento de los Denver.
Mr. Mullen bize o akşam üzeri Miss Ordway ile... Denver'in dairesinde yaptığı tartışmayı anlatıyordu.
- Es una historia extraordinaria.
- İlginç bir hikaye, Mr.Mullen.
- ¿ Y quién cree que lo hizo, Sr. Mullen?
- Peki kim yaptı, Mr.Mullen?
Queda detenido, Sr. Mullen.
Tutuklusunuz, Mr.Mullen.
El Sr. Mullen dijo que era suyo.
Mr.Mullen size ait olduğunu söyledi.
- ¿ Ha llamado a la compañía Mullen?
Mullen Şirketini denediniz mi?
Trabaja como escritor en Mullen y Cía. Relaciones Públicas.
Mullen Company Halka İlişkilerde yazarlık da yapıyor.
Mullen y Cía.
Mullen Company.
Sabemos que trabaja para Mullen y Cía., o más bien trabajaba, como escritor.
Mullen Company'de yazar olarak çalıştığını ya da daha önceden çalışmış olduğunu biliyoruz.
Se cruzó con su vecina la señora Mullen sin siquiera decirle buenos días.
Komşusu Bayan Mullen'ın yanından "iyi günler" bile demeden geçip gitti.
Veamos, los Murphy, Las Mullen, los Levin.
Bir bakayım, Murphy'ler, Mullen'ler, Levin'ler.
Mi primer oficial, el comandante Steven Mullen.
Bu benim İkinci Kaptan'ım, Yarbay Steven Mullen.
Joe Mullen a Larry Murphy.
"Mullen pas veriyor Larry Murphy'e..."
Es una señora fantástica... presidenta del jurado de la feria científica escolar... la Sra. Katherine Mullen.
Mükemmel bir hanım, ayrıca, bu Liseler Bilim Fuarı'nın Başkanı, Bayan Katherine Mullen.
Y el tercer juez, lamento decirlo, soy yo, Katherine Mullen... presidenta del 125vo aniversario de Central Park... y antigua profesora de biología de la secundaria Evander Childs.
Üçüncü Jüri üyesi ise, ben Catherine Mullen 125'nci geleneksel Central Park yarışması başkanı ve Evander Lisesi'nin eski biyoloji ögretmeni.
Sean Mullen... por favor, ven al escenario.
Sean Mullen, lütfen jüri masasına gel.
¿ Cómo? Vamos al apartamento Mullen...
Mullen'ların dairesine gidiyoruz.
- El Sr. y la Sra. Mullen los esperan.
- Bay ve Bayan Mullen sizi bekliyor. - Teşekkürler.
Sr. Mullen, ¿ cómo está?
Bay Mullen, nasılsınız?
Estamos enterados de lo de Jackie Brown y estamos trabajando en eso.
Bay Mullen, Jackie Brown olayının farkındayız. - İncelemeye devam ediyoruz.
Si este tipo hace algo inesperado o repentino, tendremos que improvisar... y quizá no podamos protegerlo, Sr. Mullen.
Beklenmedik şeyler yapmaya başlarsa, plansız hareket etmemiz gerekir. Sizi koruyamayabiliriz.
Mullen, aléjese de ahí. ¡ Agáchese!
Mullen, geri çekil. Yere yat.
También se comenta que el magnate aéreo, Tom Mullen... se encontraba en el lugar de los sucesos.
Tom Mullen'ın da olay yerinde olduğu söylentiler arasında.
Para más información... aquí está Donna Hanover, frente al domicilio neoyorquino de los Mullen.
Ayrıntılı bilgi için, Mullen'ın evinin önündeki Donna Hannover'a bağlanıyoruz. - Lanet olsun.
Aún no sabemos de forma oficial la identidad de la víctima... o su papel en el secuestro de Sean Mullen.
Kurbanın kimliği ve Sean Mullen'ın kaçırılmasındaki rolü konusunda resmi bir açıklama yapılmadı.
Mañana les informaremos de todo lo ocurrido en el noticiero matinal... y, por supuesto, nos quedaremos aquí...
Yarın sabah Günaydın New York programında tüm gelişmeleri aktaracağız. Mullen'ın evinin önünde bir gelişme olduğu takdirde...
... concerniente al famoso secuestro de Sean, el hijo de Tom Mullen.
Tanınmış iş adamı Tom Mullen'in oğlu Sean'un kaçırılmasıyla ilgili haberimize geçiyoruz.
Mullen, ¿ qué carajo...
Mullen, ne yapmaya...
Sr. Mullen, lo pondremos aquí mismo.
Bay Mullen, sizi şuraya alalım.
- Y el Sr. Mullen.
- ve, şeyy, Mr.Mullen.
- Sr. Mullen.
- Mr.Mullen.
- Mullen.
- Mullen.
- Gracias Madame.
Teşekkür ederiz, Bayan Mullen.
Mullen recibe el disco.
" Şimdi Mullen.
¿ Y su panel de teléfonos, Sra. Mullen?
- Telefon paneliniz nerede?