Translate.vc / Espanhol → Turco / Murciélago
Murciélago tradutor Turco
1,209 parallel translation
Acaben con el Murciélago.
Yarasayı öldürün.
Para colgar literalmente de la casa debes ser un murciélago o un mono araña.
Tam anlamıyla evde takılmak için bir yarasa veya bir maymun..... olması gerekirdi.
Sra.Everly, murciélago, sé que es usted.
İhtiyar cadı. - Sen çaldın biliyorum.
¿ Ocho raciones de murciélago?
Eight helpings of Andorian redbat?
Veré al murciélago en acción y cuando sepa cómo piensa y pelea, acabaré con él.
Yarasanın hareketlerini gözleyeceğim ve nasıl düşünüp nasıl dövüştüğünü anladığımda, onun belini kıracağım.
Miren lo que trajo el murciélago.
Baksana, yarasa ne getirmiş.
¿ Qué haces con el murciélago?
Yarasayla ne yapıyorsun?
El chico murciélago grande y malo.
Koca kötü yarasa.
Es la rata contra el murciélago y el mocoso.
Demek fare, yarasaya ve velede karşı.
Esto es entre el murciélago y yo.
Bu benimle yarasa arasında.
Tomé prestado tu cinturón, murciélago, pero no me sirve.
Kemerini ben ödünç aldım Bats, ama benim için hiçbir şey yapmıyor.
¿ Y qué si se convierte en un murciélago y se escapa volando?
Ya bir yarasaya dönüşüp parmaklıkların arasından kaçarsa?
¡ Vamos, cara de murciélago!
Gel bakalim!
Ahora viven temerosos desde que ha desaparecido su murciélago sagrado.
Kutsal yarasaları kaybolalı korku içinde yaşıyorlar.
¿ Murciélago?
Yarasa mı?
¿ Qué... murciélago?
Ne... yarasası?
No dijo nada sobre un murciélago.
Bana yarasadan söz etmedin.
Dígale que encontraremos... su murciélago... sagrado.
Ve kutsal yarasayı... bulunmuş... bilsin.
El jefe dice que si no recuperan el murciélago sagrado... antes de la boda de la princesa, la tribu de los wachati perecerá.
Prensesin düğününe kadar... kutsal yarasa dönmezse, Vaçati kabilesi öldürülecekmiş.
¿ De qué clase de murciélago estamos hablando?
Ne tür bir yarasa bu?
Del gran murciélago blanco, por supuesto.
Tabii ki büyük beyaz yarasa.
Excrementos de murciélago.
Yarasa pisliği.
¿ Dónde está el murciélago?
Yarasa nerede?
¿ Dónde... está... el murciélago?
Söyle... yarasa... nerede?
¿ Dónde está el dichoso murciélago?
Lanet olası yarasa nerede?
Pagué a Derrick McCane para que encontrara al murciélago.
Yarasayı bulması için Derrick McCane'e para verdim.
El murciélago sagrado estará en alguna choza.
Yarasa kulübelerden birinde olmalı.
He venido por el murciélago sagrado.
Kutsal yarasayı almaya geldim.
Ayer, vi la misma sustancia fuera de la cabaña... y me di cuenta de que el murciélago blanco tiene guano blanco.
Dün kulübenin dışında aynı şeyi gördüm. Ve Beyaz Yarasanın beyaz guanosu olduğunu fark ettim.
El Sr. Ventura robó hábilmente el murciélago sagrado de los wachati.
Bay Ventura Vaçatilerin kutsal yarasasını çalmış anlaşılan.
Tenemos al murciélago y es casi mediodía.
Yarasa bizde. Vakit öğlene geliyor.
Nada mejor que carnada viva para cazar un murciélago.
Yarasa avlamak için canlı yem gibisi yoktur.
¡ Matad al murciélago!
Yarasayı öldürün!
¡ Matar al murciélago!
Yarasayı öldürmek!
¡ No es el Murciélago!
Batman değilmiş!
El murciélago te entrenó bien.
Yarasa seni çok iyi yetiştirmiş.
¿ Quién le teme al murciélago negro?
Kim korkar büyük, kara yarasadan?
¡ Estás ciego como un murciélago!
Bir yarasa kadar körsün!
Eso es un murciélago africano.
Bu bir Afrika yarasası.
- No hay ningún murciélago.
- Görünürde yarasa yok, hanımefendi.
¡ Como murciélago!
Aman Tanrım.
El murciélago se caracteriza por una lujuria increíble.
Yarasaların inanılmaz derecede güçlü şehvetleri var.
¡ Murciélago!
Bats!
¿ Recibiste de la vieja murciélago los asuntos ya arreglados?
Yaşlı yarasanın işlerini hallettin mi?
No se puede cazar un murciélago con una cacerola, gilipuertas.
Bir tencereyle yarasayı tutamazsın, aptal herif.
Estaría bien decírselo. ¿ Pues quién si no una reina, bella, modosa, prudente ocultaría a un sapo, a un murciélago, a un gato cuestiones de tal calado?
Çünkü senin gibi güzel, akıllı uslu bir kraliçe böyle değerli sırları nasıl saklayabilir o kurbağadan, o kara kediden, o yarasadan?
¿ Un tío vestido de murciélago, está bien? ¿ Y alguien vestido de gato no?
Yarasa kılığındaki bir adam normal, ama kedi kılığındaki homo, öyle mi?
"Como un murciélago salido del infierno". ¿ Por qué?
"Aynı cehennemden fırlamış bir yarasa gibi sürdük." Neden?
Uno de los niños encontró un murciélago enfermo, lo llevó a la furgoneta y cuando me di cuenta ya había pasado.
Çocuklardan biri hasta bir yarasa bulmuş ve arabaya getirmiş. Bir de baktım ki, herkes oynuyor.
Como un murcielago.
Bir yarasa gibi.
Es mierda de murcielago.
Alışırsın.