Mycroft tradutor Turco

Me iré por el camino que vine y buscaré alojamiento con mi hermano Mycroft.

Geldiğim yoldan dışarı çıkıp kardeşim Mycroft ile birlikte bir pansiyon bulacağım.

Toda la banda encerrada, sólo Moriarty escapó a la trama, firmado, Mycroft.

Bütün çete ele geçirildi, sadece Moriarty kaçmayı başardı, imza Mycroft.

Hice disposición de mi propiedad antes de salir de Inglaterra y se la cedí a mi hermano Mycroft.

İngiltere'den ayrılmadan önce mal varlığımın bütün idare yetkisini ağabeyim Mycroft'a bırakmıştım.

"Durante mi vida he tenido casi 60 casos... " que demuestran el don singular de mi amigo Sherlock Holmes... " investigando'El Perro de Baskerville'...

Sherlock Holmes'un dehasını kanıtlayan 60 davasını kaydettim, herşeyle ilgili, Baskervil Tazısı'ndan tutun da gizemli kardeşi Mycroft ve de şeytansı profesör Moriarty'ye kadar.

"Tu hermano Mycroft".

"Kardeşin, Mycroft."

O tu reloj está mal o Mycroft se equivoco, y si conozco a Mycroft, sugiero que cambies la hora.

Ya senin saatin yanlış ya da Mycroft yanlış tahmin etti. Mycroft'u tanırım, saatini ayarlamanı öneririm.

Yo también estoy curioso por saber lo que está pensando.

Mycroft'un aklından neler geçtiğini ben de merak ediyorum.

Me refiero a la Sra. Valladon.

Mycroft değil, Madam Valladon.

- El Sr. Mycroft Holmes.

- Bay Mycroft Holmes'u görmeye geldik.

- Como estas, Mycroft? - Como esta tu gota?

Rahatsızlığınız nasıl?

Holmes, vas a desobedecer las ordenes de Mycroft?

Mycroft'un emirlerine karşı gelmeyi mi planlıyorsun?

Bueno, parece que ambos hemos perdido ante una mujer.

Mycroft, ikimiz de bir kadın tarafından yenilgiye uğradık.

Mycroft vendrá a detenerla.

Mycroft sana nezarete giderken eşlik edecek.

Quizá Mycroft quiere hacerte miembro.

- Belki de Mycroft seni üye yaptı.

Por ejemplo, mi hermano, Mycroft.

Örneğin kardeşim Mycroft.

Pero, ¿ por qué no utiliza Mycroft sus grandes poderes para el trabajo de detective?

Ama Mycroft'un muhteşem yeteneklerini dedektiflik sanatı için neden kullanmıyor?

Mycroft.

Mycroft.

Mycroft!

Mycroft!

Mi querido Mycroft.

sevgili Mycroft.

¡ Mycroft, coge la lámpara!

Mycroft, lambayı getir!

- ¡ Mycroft! - ¡ No estoy hecho para correr tanto!

Mycroft, koşuşturmak yaradılışım için zor Sherlock!

Tenía un confidente : mi hermano Mycroft.

Bir tek sırdaşım vardı, kardeşim Mycroft.

Mycroft había mantenido mis habitaciones y mis papeles exactamente como siempre habían estado.

Mycroft odamı ve evrakımı olduğu gibi bırakmış.

He sabido por mi hermano Mycroft que se presentó y lo despacharon con cajas destempladas.

Kardeşim Microft'tan duyduğuma göre, oraya baş vurmuş fakat uyarılarak geri çevrilmiş.

Este es mi hermano, Mycroft.

Bu kardeşim, Mycroft.

La persona que usted busca es una mujer Mycroft.

Aradığınız kişi bir kadın, Mycroft.

Uh, Mycroft, esto es interesante.

Oh, Mycroft, Bu ilginç.

Gracias, Srta. Tarlton Mycroft, inspector.

Teşekkür ederim, Bayan Tarlton, Mycroft, müfettiş.

Este es mi hermano, Mycroft.

Bu benim kardeşim, Mycroft.

Mycroft Kincaid... de la compañía East India Trading, ¿ no?

Mycroft Kincaid, Doğu Hindistan Ticaret Şirketinden. Doğru mu?

- El nombre de Mycroft abre puertas, literalmente.

- Mycroft'un adı resmen kapıları açıyor.

Mycroft está perdiendo facultades.

- Mycroft " - 23 dakika. Mycroft yavaşIıyor.

Por supuesto que no, Mycroft Holmes.

Görünüşe göre hata yok, Mycroft Holmes.

Este es Mycroft Holmes, mayor.

Bu Bay Mycroft Holmes, Binbaşı.

- Esto es cosa de Mycroft, ¿ verdad?

- Mycroft'un işi bu, değil mi?

Conozca a Harcourt Grimesby y Mycroft.

Harcourt Grimesby ve Mycroft ile tanışın.

Esa noche, Russell introdujo la figura de la marioneta sola como Mycroft.

O gece, Russell bizi Mycroft gibi tek bir kuklayla tanıştırdı.

Mycroft y yo habíamos finalizado nuestra interpretación... prematuramente.

Mycroft ve ben gösterimizi henüz bitirmiştik zamanından önce.

Manejar a Mycroft ha causado dolor y entumecimiento en ella.

Mycroft'ı yönetmek ağrı ve uyuşma yapıyor.

Cada uno en su copa, Roddy conseguía todo lloroso, hablar sobre aquel Mycroft abandonado de Dios.

Roddy her sarhoş oluşunda yaşlı gözlerle Mycroft'dan bahsederdi.

Sólo Mycroft esto y Mycroft aquello.

Mycroft şöyle, Mycroft böyle.

Mycroft tiene mente propia, ¿ verdad?

Mycroft'un kendi aklı var, değil mi?

Él sabía todos mis secretos, como sospecho que Mycroft sabe los suyos.

Tüm sırlarımı bilirdi. Mycroft da sizinkileri bildiğinden şüpheleniyorum.

El Sr. Doyle sugirió que Harcourt y su marioneta Mycroft están en una guerra de conciencia. Como hermanos.

Bay Doyle Harcourt ve kuklası Mycroft arasında bir vicdan savaşı olduğunu söyledi.

Había un gemelo, llamado Mycroft.

Kardeşler gibi. Mycroft adında bir ikizi vardı.

Sólo hablaré con Mycroft.

Sadece Mycroft ile konuşacağım.

Ja ja. Mycroft Holmes.

Mycroft Holmes.

¿ De verdad? - ¡ Salud! - ¡ Salud!

Ancak tur sorumlusu ve tatil oteli "Mycroft" un sahibi olan Kanayama-san arabasıyla birlikte uçurumdan aşağı uçtu.

- Bueno...

Seni yeniden görmek güzel, Mycroft.

¿ Entiendo que usted mismo hizo a Mycroft, Sr. Grimesby?

Bay Grimesby, Mycroft'u kendinizin yaptığı anlaşılıyor.

Mycroft...

Mycroft...