Máss tradutor Turco

En lo que a mí respecta, mi hija, no podría escoger, máss adorable, encantador, responsable rico, no lo neguemos, bién parecido y hombre fértil como marido, que a Martin.

Bana sorarsanız ; kızım, koca olarak, Martin kadar hoş, etkileyici, zeki, sorumluluk sahibi, varlıklı - ki bunu inkar edemem -, iyi bir yerlere gelmiş, yakışıklı ve "randımanlı" bir genç adam daha bulamazdı.

Parecen máss rojo, pero i piensa Miran mucho mejor.

Daha kırmızılar ama iyi görünüyorlar.

- ABOGADO BURLEYVlLLE, MASSACHUSETTS

- AVUKAT BURLEYVILLE, MASS.

Ayer por la mañana... estaba en Francia. Y esta noche... estoy... durmiendo en... Massach- -

Dün sabah Fransa'daydım ve bu gece... kalacağım yer Mass-a-ch...

Si celebra una misa mayor, podría ser su solista.

Eğer'High Mass'i söylerseniz, Peder, belki solistiniz olabilirim.

Ese año murió el príncipe que reinaba en Dresde, y Sebastian dedicó al nuevo Príncipe Elector, con muy profunda devoción, una gran Misa que constaba de un Kyrie y el Gloria.

Prens Dresden'de öldü, ve Sebastian, Kyrie ve Gloria'dan oluşan Grand Mass'ini yeni prense ithaf etti.

Para la Misa que había dedicado al rey August,

Sebastian, Kral August'a adadığı Mass'in ardından, şimdi bir büyük Credo bestelemişti.

ella nunca máss habló conmigo... nunca tuoe nada conmigo después de aquello, pero...

Kocası ölünce benimle hiç konuşmadı.

Toma el Memorial Drive hasta el puente Mass Avenue.

Büyük Bulvar Köprüsüne çıkan Memorial Yoluna sür.

Voy a la Avenida Mass a comer algo. ¿ Quieres ir?

Ben, Mass caddesine bir şeyler yemeğe gidiyorum... sen de istermisin?

AMPER, PEROD, MATER, MASS, MUFFY, PESCAIA, URGET, SPESSE...

AMPER, PEROD, MATER, MASS...

¿ Gloucester?

Gloucester, Mass?

- Vas a misa todos los domingos.

- Her Pazar, Mass'e gidiyorsun.

Buena ciudad. Otras dos ciudades en Mass y luego Portland, Bangor y a casa.

Sonrasında bir iki yere daha uğrayıp, doğruca eve geldim.

Ni la Capìlla Sixtina o la sinfonía en B mayor...

Ne Sistine Şapeli ne de B Minor Mass. 12 yaşındaki bir oğlanın götü muhteşemdir.

No le conoces.

Sen tanımassın.

La mayoría de mis clientes - es decir, mis amigos están de los mass media, show business, literatura...

Müşterilerimin - yani dostlarımın çoğu medya, gösteri ve yayın dünyasından..

Y a los líderes de Occidente de llamarlo masa, como si... estuvieran en el mercado.

Batinin liderlerini ise MASS i... markettelermis gibi soylemekle sucluyorum.

La masa...

The MASS...

Después a un par de ciudades en Massachusetts.

Sonra Mass'de bir iki kasabaya daha.

- Parece que sí. Tu hospital tiene un nuevo cirujano, un chico genio del Hospital Mass.

Senin hastanende yeni bir cerrah var, Mass General'dan gelmiş.

Necesitaremos más. Llamen al Hospital Mass de Boston, Mercy y Hartford, en ese orden.

Tanya, Boston, Mass General'ın müdürü, Mercy Hartford'la bağlantıya geç.

Cuando se graduó, le pedí que hiciera su residencia bajo mi dirección... en el Hospital Mass.

Mezun olduktan sonra, ihtisasını, Mass General'da benim yanımda yapmasını istemiştim.

- ¿ Cuántos lleva como jefe de personal?

- 21 yıl. Ne kadar süredir, Mass General'da bölüm şefisiniz?

Hace algunos meses, el puesto de jefe de cirugía... estuvo disponible en el Hospital Mass.

- Doktor Kessler, 7 ay önce Mass General'da, cerrahi şefi pozisyonu müsaitti.

Durante la residencia del Dr. Hill en el Hospital Mass... escribió varias evaluaciones -

- Doktor Kessler. Doktor Hill'in, Mass General'daki ihtisası sırasında, birçok kez değerlendirme yazmışsınız.

Dijo que lamenta lo del Hospital Mass.

O Mass General için üzülsün.

Si me ayudais a llegar a ser uno de los vuestros, es para vosotros.

Mass Tar Wong beni arayabilirsiniz. Benim soyadım Wong, ismim Mass Tar.

Estamos en un burdel?

Mass Tar Wong, kız öğrencileri acemi bulur.

Nuestros ancestros se enojarán!

Mass Tar Wong, çok alçak gönüllü sünüz?

Known, por qué no estabas mejor informado?

Mass Tar Wong, sizler...

A qué estás jugando?

Böylece, Mass Tar'ın ustası olursun!

Debemos solucionarlo nosotros y así él nos perdonará.

Ben Mass Tar Wong'um.

Los enviaré al infierno a servir a su Maestro!

Mass Tar Wong! Kendini nasıl hissediyorsun? Nasılsın?

Debemos salvar al Maestro Wong!

Mass Tar'ı koru!

Mierda, suena bien. Comenzó a verlo en todas partes, incluso en su cereal.

Kahretsin, Sonny Bono, bir süre sonra avcısını her yerde görmeye başladı hatta Mass'ta bile.

En nombre del acusado y en relación con el asunto en cuestión de acuerdo a lo establecido en el artículo 14 A2 párrafo 9 y en el artículo 4 párrafo 7.26 solicitamos de este honorable tribunal lo siguiente.

Bilinen konuyla ilgisi olan davalı saygıdeğer mahkemenin eyaleti yönettiği Mass. C.H.'nin B14-8-2-GMC-4-1, alt bölüm 98f ve 20C4 alt bölüm 7, fıkra 26'ya göre hareket etmek istemektedir.

Está en un prototipo de unidad de congelados en Cambridge.

Cambridge, Mass'da prototip bir soğutucu bölgedesiniz.

- Mass...

- Mass...

Fui a Cornell e hice un máster en Manejo de césped en Massachusetts.

Cornell'e gittim, sonra U-Mass'de Çim Yönetimi mastırımı tamamladım.

Consumida en una fábrica En Springfield, Mass

¢ Ü Springfield, Mass'te bir fabrikada yanan.

Y justo a tiempo para tu Black Mass.

Sadece şeytana tapınma ayininde olacak şey.

- U. Mass, Amherst, B.U.

- U. Mass, Amherst, B.U.

Ese juego me obligó a que lo tomara y él que tú hiciste contra Massachusetts.

Beni atacağın U-Mass'larla olan maça zorla götürmüştü.

Mass, ¿ estás bien?

Mass, iyi misin?

Mass, esta en la única manera para que estos muchachos jueguen.

Mass, bu çocukları oynatmak için tek yol bu.

Mass, mira es tu vida.

- Mass, bak. - Bu senin hayatın.

Es muy triste cómo están los mass media en este país.

Bu ülkenin medyası içler acısı.

Cree que estoy en misa otra vez.

Yine Mass'de olduğumu sanıyor.

Debí haber aprovechado a ir a Mass General.

Mass General'de yer ayırmalıydım.

Revisé Mass. Leyes Generales por el camino.

Bu arada Massachusett Yasalarına baktım.