Translate.vc / Espanhol → Turco / Méliès
Méliès tradutor Turco
34 parallel translation
Y en París, el genio sin rival Georges Méliès... La plasmó en una película de 35 mm... tal y como la verán ahora.
Ve Paris'te gerçek bir dahi olan Georges Méliès aynı şu anda izlediğiniz gibi 35 milimetre ile kitabın filmini çekmişti.
Pero hasta el momento nadie ha ido a la Luna... para comprobar si Méliès tenía razón.
Ama bugüne kadar, kimse Ay'a gidip Méliès'nin haklı olup olmadığını göremedi.
Ahora verán la película tal y como la rodó la cámara de Méliès... a principios de siglo.
Şimdi ki izleyeceğiniz şey, Méliès'nin bu yüzyılın başında kamerayla kaydettiği gerçek bir filmdir.
Pero algunas cosas no cambian, ni en la imaginación de Verne y Méliès.
Ama bazı şeyler değişmeden kaldı, Verne ve Méliès'nin hayal güçleri bile.
Se dice que los inventó Lumiere, que él hacía documentales y que Meliés, en la misma época, filmaba ficción,
Haber filmlerini Lumière'in icat ettiği söylenir. O belgesel yaparken, aynı dönemde Méliès adında başka bir adamsa herkesin düşüncesine göre kurmaca filmler çekmektedir.
No, por ese entonces Meliés... filmaba el viaje a la Luna, la visita a Francia del rey de Yugoslavia...
Hayır, o sırada Méliès ne yapıyordu? Méliès Ay'a yolculuğu çekiyordu. Méliès şeyi çekiyordu...
En París, un ilusionista llamado George Méliès presente en el Boulevard des Capucines en aquel estreno rodó en una calle.
Paris'te illüzyonist George Melies o ilk gece Kapuçin Bulvarı'ndaydı. Sokaklarda çekimler yaptı.
Si los hermanos Lumière rodaron los primeros documentales Méliès fue el primero en rodar secuencias de efectos especiales.
Lumiere'ler sinemanın ilk belgeselcileriyse Melies de ilk özel efektler yönetmenidir.
Hoy, en Lyon, durante el Festival de las Luces una luna se alza sobre la ciudad como si fuera un tributo a Méliès.
Bugünkü Lyon'da, Işık Bayramı'nda şehrin üzerinde yükselen ay, sanki Melies'ye selam gönderir.
También allí, la primera directora del mundo, Alice Guy Blaché se interesaba por la magia tanto como Méliès.
Fransa'da, ilk kadın yönetmen Alice Guy Blache de büyüye kapıldı.
Pero los mejores directores ampliaron los límites del cine tanto en la dirección mágica de Georges Méliès, como más allá del realismo de los hermanos Lumière.
Ama en iyi yönetmenler, Georges Melies'nin sihrini ve Lumiere kardeşlerin gerçekçiliğini daha da ileri taşıdı.
Las superposiciones, como en las primeras películas de Méliès, muestran a un rey mítico puesto a prueba.
Melies filmlerindeki gibi süperpozelerle efsanevi bir kralın sınanması izlenir.
Las mágicas técnicas de Georges Méliès engendraron a Cocteau, este a Anger, este a Scorsese y este a Lynch.
Yani Georges Melies'nin sihirli tekniği Cocteau'yu, onunki Anger'ı, onunki Scorsese ve Lynch'i doğurur.
Nadie, ni siquiera Méliès o Cocteau era capaz de blandir la varita mágica como Fellini.
Hiç kimse, hatta ne Melies ne Cocteau, Fellini gibi sihir yapamamıştır.
"Georges Méliès".
Georges Méliès?
"El cineasta Georges Méliès..." fue uno de los primeros en reconocer que... las películas tienen el poder... de capturar los sueños...
Film yapımcısı Georges Méliès filmlerin, hayalleri yakalama gücüne sahip olduğunu ilk fark edenlerdendi.
- "Durante la Gran..." - ¿ Les interesa Méliès?
Méliès'e ilgi mi duyuyorsunuz?
¿ Méliès vivo?
Méliès yaşıyor mu?
Mi hermano era carpintero y hacía los sets para Méliès.
Kardeşim, Méliès'in setlerini hazırlayan bir marangozdu.
No deseo importunarla, madame Méliès.
Size rahatsızlık vermek istemem Madam Méliès.
¿ Madame Méliès?
Bayan Méliès?
Estimados invitados me enorgullece darles la bienvenida a esta gala, celebrando la vida y la obra de Georges Méliès.
Değerli misafirlerimiz, sizleri Georges Méliès'in hayatını ve eserlerini kutladığımız bu galada ağırlamaktan ötürü çok müteşekkirim.
El mismo Sr. Méliès lo pensó.
Gerçeği söylemek gerekirse Mösyö Méliès de öyle sanıyordu.
Ahora tenemos más de 80 películas de Georges Méliès.
Şu anda elimizde Georges Méliès'in seksenin üzerinde filmi bulunuyor.
Me dirigí al Méliès Café, y ahí estabas.
Méliés Café'ye doğru yola koyuldum, işte oradaydın.
- Señor... - Llámame Georges, ¡ Georges Méliès!
Bayım... lütfen, George de.
Sr. Méliès, conocí a una pequeña cantante...
Bay Meliess... Edinburgh da bir şarkıcıyla tanıştım...
Pues venga conmigo a Andalucía, Sr. Méliès. ¡ Todo puede ocurrir allá!
Neden benimle Andalusia'ya gelmiyorsunuz, Bay Melies? Eminim ki orada her şey mümkündür.
¡ Sr. Méliès!
Bay Melies!
Melliés hacía la misma cosa.
Méliès de aynı şeyi yapmadı mı?
Diré incluso que Meliés era brechtiano.
Hatta daha da ileri gidip Méliès'in Brecht'vari olduğunu da söyleyeceğim.
No debemos olvidarlo.
Méliès'in Brecht'vari olduğunu unutmamak lazım.
Georges Méliès, Orson Welles.
Georges Méliès, Orson Welles.