Translate.vc / Espanhol → Turco / Niña
Niña tradutor Turco
41,195 parallel translation
Una niña necesita a su madre.
Bir kızın annesine ihtiyacı vardır.
Pero si estás en lo cierto y padece esto... Karev, puede que hayas salvado la vida de esta niña. ¿ Se lo has dicho?
Haklıysan ve bu hastalığı varsa kızın hayatını kurtarmış olabilirsin Karev.
Una niña rica se pelea con su padre, ¿ menos de una semana después, muere?
Zengin kız babasıyla kavga edip kayboluyor ve bir hafta sonra babası ölüyor.
Había un perro en una niña y una niña en un perro.
Bir kızın içinde köpek, bir köpeğin içinde kız vardı.
Cuando era una niña, formaba parte de... No sé lo que era.
Çocukken bir şeyin parçasıydım ne olduğunu bilmediğim bir şeyin.
Ya tenían a mi hermano y querían una niña.
Ağabeyimi almışlar, bir de küçük bir kız istiyorlarmış.
"Esa es la niña que queremos adoptar".
"Evlat edinmek istediğimiz küçük kız bu."
Nos dijeron que eras una niña muy feliz ".
"Ve senin çok mutlu bir çocuk olduğunu söylediler."
Me dio miedo que mi padre se enfadara conmigo pero dijo : "¡ Esa es mi niña!".
Babam kızacak diye çok korkmuştum. Ama o "Aferin kızıma!" dedi.
Recuerdo caminar por el bosque con mi padre cuando era niña.
Küçük bir kızken babamla ormanda yürüdüğümüzü hatırlıyorum.
- La niña.
- Çocukken.
Cuando era niña, ¿ jugaba aquí?
Küçükken burada mı oynardın?
Por el momento, la niña y tú os iréis. Hasta que no encuentre a quien mató a Rosario, no estaréis tranquilas.
Kızınla birlikte buradan bir an evvel ayrılmalısınız Rosario'yu kimin öldürdüğünü bulana kadar güvende değilsiniz.
Buena niña.
Aferin kızıma.
¡ Buena niña!
Aferin kızıma!
Eres una niña maravillosa.
Muhteşem bir kızsın.
Niña buena.
Aferin kızıma.
Correcto, niña buena.
Aferin kızıma.
Mi niña valiente. Oye.
Cesur kızım benim.
Mi niña valiente.
Cesur kızım.
No puedes hacerle eso a una niña, Alison.
Çocuğa bunu yapamazsın, Alison.
Cole dijo que tu madre te abandonó cuando eras niña.
Cole annenin seni çocukken terk ettiğini söylüyor.
Diciéndote que una pequeña parte de ti aún tiene... una niña viva. "
Kendine de hâlâ çocuğunun yaşadığını söylüyorsun.
Mis padres se divorciaron cuando era niña.
Ailem ben küçükken boşandı.
Has matado a una niña. Y esto no te lo perdonará nadie.
Bir çocuğu öldürdün, Bundan yakanı sıyıramazsın.
Que puedes tener dinero, mandar... pero si no eres una niña tú también sabes lo que ves.
Şöyle ki, para kazanabiliyor, Yönetebiliyorum... Eğer bir çocuk değilsen, neyin ne olduğunu biliyorsun.
Tu cerebro es lo suficientemente listo para permitirte saltarte cursos, pero aún eres una niña.
Beynin bunu atlayacak kadar zeki. Sen hala küçük bir kızsın.
No es una niña.
Küçük çocuk değil o.
Cuando era niña, mi planeta Krypton estaba muriendo.
Ben çocukken gezegenim Krypton yok olmanın eşiğindeydi.
Solo necesitas ponerte tus pantalones de niña grande, Kara, con tu propia fuerza.
Artık yetişkin bir kadın olma zamanın geldi, Kara ve kendi gücünü keşfetmenin zamanı geldi.
Una niña abusada.
Suistimal edilmiş bir çocuk.
Una pequeña niña a la que el DOE le lavó el cerebro haciéndole creer que los demonios son ángeles.
Beyni yıkanmış küçük bir kızın DEO tarafından şeytanlara ve meleklere inandırılmasını görüyorum.
No me caes bien y nunca lo harás, niña con coleta.
Senden hiç hoşlanmadım ve hoşlanmayacağım, at kuyruklu.
Recuerde siempre, Niña Moza, policía es tu amigo.
- Her zaman hatırla, küçük bayan, - Polis dostunuzdur.
Sarge, no esta niña parece creíble para usted?
- Çavuş, bu küçük kız size inandırıcı gözüküyor mu?
Eran Feverheads, niña.
- Onlar Feverheads idi, küçük kız
Lastimaste a esa niña.
O küçük kıza zarar verdin.
"El psicólogo infantil de Estados Unidos salva a una niña". ¿ Eso es todo?
"Amerikalı Çocuk Psikiyatrı Küçük Kızın Hayatını Kurtardı" bu mudur yani?
Esa niña no lastimaría a nadie.
O çocuk kimsenin canını yakmaz.
¿ Qué hace que una niña tan linda intente destripar a su hermano?
Uslu bir çocuğu böyle kardeşinin karnını deşmeye iten şey ne?
Este es el trato, niña.
İşte anlaşma, ufaklık.
Dios, eres una niña.
- Çocuk gibisin.
De niña estaba obsesionada. Demasiado Julio Verne.
Çocukken takıntılıydım, çok fazla Jules Verne okurdum.
Y tú solo eras una niña.
Üstelik daha çocuktun.
¡ Es una niña!
Çocuk mu öldüreyim?
- Nina.
- Nina.
- Nina, no.
- Nina, hayır.
Nina, ¿ qué haces?
Nina, ne yapıyorsun?
Nina, tengo 50 años.
Nina, 50 yaşındayım.
¿ No se la dejó a Nina?
Nina'ya bırakmamış mı?
Y Nina se fue de allí no bien terminó la secundaria, así que al final solo quedábamos mamá y yo.
Nina'da lise biter bitmez... Çekip gitti, yani en sonunda sadece ben ve annem kaldık.