Translate.vc / Espanhol → Turco / Nona
Nona tradutor Turco
224 parallel translation
Las tinieblas cubrieron toda la tierra hasta la hora nona.
Dokuzuncu saate kadar, bütün dünyada karanIik vardi.
- La nona te hizo la pomada para los sabañones.
- Torunumun soğuktan kuruyan ellerine krem getirdim.
- No, Nona.
Nona, yeter.
Nona, no.
Hayır, Nona.
Nona, ¿ dónde está Kirk?
Kirk nerede?
- Nona.
- Nona...
Mi esposa, Nona.
Karım, Nona.
Nona.
Nona.
Nona MORDIUKOVA Svetlana SVETLÍCHNAYA
Nonna MORDYUKOVA Svetlana SVETLİÇNAYA
NONA MORDIUKOVA
NONNA MORDYUKOVA
Nona TERÉNTIEVA. AkuIina :
- N. TERENTYEVA Akulina
- Nona, dame el parte.
- Nona bana çizelgeyi ver.
Nona, piden un litro de vino en esa mesa.
Bunico şarap ve ekmek getirmiş!
Abuela, este es el abogado mexicano de papá.
Nona, babamın Meksikalı avukatı.
- Abuela, lo torturaron. - ¿ Y qué?
- Nona, ona işkence yaptılar.
Pelicula dedicado Ami Nona Marcelina.. Amante del cine indio... Siempre lo Mejor de Bollywood......
Çeviri :
Ella lo esperaba.
Karın Nona'ya gitti.
Es culpa de mi abuela, la nona Barone.
Hepsi ninemin suçu. Nanny Barone'un.
Y si gritaba para detenerlo, la nona Barone venía a gritarme por los gritos.
Ve eğer onu durdurmak için çığlık atarsam, Nanny Barone gelip çığlık attığım için bana bağırırdı.
Así es. ¿ Por qué tuviste que torturar a Ray en lo de la nona Barone?
Nanny Barone'un evinde neden Ray'e işkence yaptın?
En el apartamentito de la nona Barone en Yonkers.
Nanny Barone'un Yonkers'daki küçük dairesinde.
La nona Barone, el apartamento, el sofá cama.
Nanny Barone'u, daireyi, çek-yatı.
Nona, por favor no me hagas eso
Nona, lütfen dırdıra başlama.
Esto fue bastante agradable, Nona.
Çok büyük incelik, Nona.
Aretha y Nona y Nico y yo
Aretha ve Nona ve Nico ve ben
Y no puedo permitir que ocurra eso con algo que solía pertenecer a mi nona.
Ve bir zamanlar anneanneme ait olan bir şeyin başına bunun gelmesine izin veremem.
10 : 30 en "Nona's".
10 : 30'da Nona'da.
Con Conrad en la fiesta de Nona.
Kiminle? Conrad'la, merdivenlerde Nona'nın partisinde.
( Murió como quería ) Hé mégliu cusi, nona. Hé mégliu cusi.
En iyisi buydu, büyükanne.
"Querido diario, mi nona estaba mal y la han llevado al hospital"
"Sevgili günlük, büyük annem fenalaştı ve onu hastaneye götürdüler."
"La nona es fuerte y se recuperara, si deja de fumar."
"Ama büyükannem güçlü ve sigarayı bırakırsa iyileşecek."
- Yo lo he pensado, nona.
- Ben hallederim büyük anne.
¡ Gracias, nona!
Teşekkürler büyükanne!
No, gracias. Estoy triste, nona.
Hayır, teşekkür ederim.
esto es tan gay. acabo de prometerme a mi misma que yo..... casi interrumpo el show por un segundo... pero me prometí a mi misma que voy a..... dedicarle este show a mi nona.
Bu çok geyce ama kendime söz vermiştim... Bir an için şovu iptal edecektim ama bu performansımı nineme adayacağıma söz vermiştim.
esto es por ti Nona.
Bu senin için, nineciğim.
Mi nona sobrevivió al Holocausto.
Ninem yahudi soykırımından kurtulmuştu.
Nona, discúlpeme.
- Nona. Bağışla.
- Nona...
- Nona...
He estado viendo esta película ñoña porque Dios sabe cuánto tiempo.
Bu saçma sapan filmi Tanrı bilir ne zamandır izliyorum.
Es sólo una ñoña historia de amor.
Sadece eski bir duygusal aşk öyküsü.
Digo, ¿ quién presta atención a esa porquería romántica ñoña?
Bu vıcık vıcık, romantik zırvaları kim dinler ki?
¿ Qué clase de ñoña eres?
Sen ne tür bir pısırıksın?
Sí, claro, la nona Barone.
Evet tabii, Nanny Barone.
- Es una auténtica fiesta, ñoña.
- Bir bakire gibi olma. Gerçek bir parti olduğunda gece veya gündüz diye birşey olmaz.
Tu media parte humana es un poco ñoña.
Senin insan tarafın vaaz verme meraklısı.
Malcolm me abrió los ojos al hecho de que soy una ñoña fea y sin razones para esperar que alguien asista a mi fiesta.
Malcolm gözlerimi açıp gerçekte kim olduğumu görmemi sağladı. Ahmak çirkin yani kimsenin partime gelmesini beklemiyorum artık.
Pero no dije que aunque seas una ñoña, eres inteligente, divertida, interesante y amable, y una persona única, y si la gente no lo ve, es su problema.
Sana ahmak demiyorlar, Akıllısın, eğlencelisin, ilginçsin and kibarsın ve benzersiz bir insan insanlar bunu göremiyorlarsa, bu onların sorunu.
¿ Cómo vamos a elevar el espíritu escolar con esta paparrucha ñoña?
Bu saçma sapan şey okul ruhunu nasıl canlandıracak?
Me has convertido en una persona normal, un idiota de millones de idiotas, con una vida mediocre y ñoña, rodeado de niños y supermercados.
Sen de bana normalmiş gibi göründün. Diğer milyonlarca aptal gibi. Ortalama hayat yaşayan bir insan.
Y no sea ñoña.
Ödleklik yapma.