Translate.vc / Espanhol → Turco / Nordström
Nordström tradutor Turco
72 parallel translation
Viveca Nordström debe ir a Film-Labor.
Viveca Nordström, Film Laboratuvarına.
¿ Por qué invitaste a Mike a cenar tan repentinamente?
Neden Mike Nordstrom'u yemeğe alıyoruz?
De haber sabido que Mark Nordstrom vendría... habríamos hecho un cocido yanqui.
Eğer Mike Nordstrom'u getirdiğini bilseydik tencerede Yanki usulü rosto yapardık.
Michèle, ¿ recuerdas al Sr. Nordstrom?
- Michele, Bay Nordstrom'u hatırladın mı? - Evet.
¿ Conoces a Mike Nordstrom?
Ben şey için geldim... Mike Nordstrom'u tanıyorsun değil mi?
Nordstrom me recogió en la Ciudad de México.
Nordstrom benimle Mexico City'de buluştu.
- No, gracias. ¿ Sr. Nordstrom?
Bay Nordstrom.
Profesor Bergman, habla Jim Nordstrom
Profesör Bergman.
Hemos cruzado la barrera láser.
Ben Jim Nordstrom.
Estaremos listos para iniciar la revisión manual del campo de la radiación ordenada por la Dra. Russell en breve. Está bien, Nordstrom.
Laser bariyerini geçtik, ve iki dakika içinde radyasyon mühürlerinin kontrollerini yapmaya başlayacağız.
Lo vigilaremos desde aquí.
Tamam, Nordstrom.
Aumento de la actividad cerebral. Steiner, saque a Nordstrom de ahí.
Beyin aktivitesinde artış var.
Tiene problemas.
Steiner, Nordstrom'ü çıkar oradan.
Traigan a Nordstrom. Sí, señor.
Oradan çıkıp Nordstrom'ü içeri getirin.
Nordstrom se ha vuelto loco.
Profesör!
Suéltame, Nordstrom.
Onu tutamıyorum!
Trató de usarla.
Nordstrom'da kullanmayı denemiş.
En Nordstrom. Los dos llegaron para el mismo tiro de cachemira.
İkimiz de aynı kaşmir atkıya uzanmıştık.
Hace una semana Marisa Tavares murió y ahora Maryanne Nordstrom fue encontrada esta mañana.
Bir hafta önce... Marisa Tavares öldü. Ve şimdi...
- No... no la segunda víctima fue Polly Nichols no concuerda con Maryanne Nordstrom.
- M.T. - Hayır. Hayır.
Polly era su apodo.
Bu Mary Anne Nordstrom'a uymuyor. Polly onun lakabıydı.
Su verdadero nombre era Mary Ann Nichols M. N igual que Maryanne Nordstom.
Onun gerçek adı Mary Anne Nichols idi, M.N. Mary Anne Nordstrom ile aynı.
Lo conocí en casa de Nordstrom
Brad. Onu Nordstrom'da buldum.
- A Nordstrom's. Están en liquidación.
- Alışverişe. İndirim varmış.
O el hecho que estas sábanas que ensucias son de Nordstrom.
Ya da şu anda üzerinde yattığın çarşafların Nordstrom'dan alındığını.
Ayer compró un traje en Nordstrom's con la misma cuenta.
Aynı hesaptan dün de Nordstorm'dan kendine takım elbise de almışsın.
Yo iría a Nordstroms.
Ben olsam önce Nordstrom'a bakarım.
100 dólares por resaltador labial en Estée Lauder 1,200 por una chaqueta de cuero en Nordstrom. ¿ 500 por velas aromáticas de vainilla en Tricky Wicks?
Estee Lauder dudak dolgunlaştırıcıya 100 dolar, Nordstrom'dan bir deri cekete 1200 dolar, Tricky Wicks vanilya kokulu mumlara 500 dolar mı?
Trabaja en la sección de zapatos de señora de Nordstrom el fin de semana.
Hafta sonları Nodstrom'daki ayakkabıcıda çalışırken görülmüş.
No es el tipo de traje que hay en Nordstrom.
Peki, bu Nordstrom bulmak elbise tür değil, biliyorsun.
Dejo todo y consigo un trabajo en Nordstroms. ¿ Me dejarías ir?
Her şeyi bırakıp Nordstrom'da işe girdim. Beni rahat bırakır mısın?
Quizás golpee a los Nordstrom.
Ben de alışverişe çıkayım bari.
Después de clase, Ashley y yo vamos a ir al centro comercial.
Okuldan sonra Ashley ile Nordstrom indirimleri için alışverişe gideceğiz.
Me reuno con Gab para comer... y luego pararemos en Nordstrom ´ s.
Öğle yemeği için Grab'le buluşacağım, sonra da Nordstrom'a alış verişe gideceğiz.
La compré en Nordstrom, estaba en el estante de rebajas.
Nord strom'dan aldım, indirim askısındaydı.
Soy ayudante de compras en Nordstrom.
Nordstorm'da müşteri danışmanıyım.
Iré a Nordstrom's a conseguir más.
Daha fazlasını bulmak için Nordstrom'a gidiyorum.
- Iré a Nordstrom's.
- Ben de Nordstrom'a gideceğim.
Lo compré en Nordstrom.
Nordstrom'dan aldım.
Mi primer día como ejecutivo junior. George, con un shot doble bajo en grasa de leche de avellana, y me maquillé con Estee Lauder, muestras gratis de Nordstrom.
Yönetici olarak ilk günümde, Aziz George'un şerefine bir bardak yağsız, fındıklı bir latte içtim ve kendimi Nordstrom'daki numune Estee Lauder parfümleriyle takviye ettim.
¿ Primero pasaste a confesarte o a Nordstrom?
Önce Confession'a mı, yoksa Nordstrom'a mı uğradın? - Nordstrom.
- Nordstrom.
- Çekici olmuşsun.
Podemos parar en Nordstrom de camino al tenis.
Korta giderken Nordstrom'a uğrarız.
¡ No! Te compraré el puto Nordstrom.
- Sana Nordstrom alırız icabında.
Sally Bergen de Nordstrom.
Nordstrom'dan Sally Bergen.
Yo digo, que vuelvan al segundo piso en Nordstrom.
Nordstrom'daki ikinci kata geri dön diyorum.
Hay rebajas en Nordstrom esta fin de semana.
Hafta sonu Nordstrom'da satış var.
Tú conjuraste esto con toda esa charla.
Hafta sonu ve Nordstrom'dan bahsederek bizi lanetledin.
Esto no es un blog on-line, Srta. Nordstrom.
Bu blog yazısı değil, Bayan lüks mağaza.
¿ Violet Nordstrom?
Violet Nordstrom?
Señorita Nordstrom.
Miss Nordstrom.