Translate.vc / Espanhol → Turco / Ntsb
Ntsb tradutor Turco
124 parallel translation
Conseguimos los resultados del laboratorio de NTSB, y el examen del motor del helicóptero salió positivo para dos compuestos distintos.
Ulaşım Güvenliği'nden raporları aldık. Helikopter makine testleri iki belirgin bileşen için pozitif sonuç vermiş.
De ser necesario, pónganse en contacto conmigo o con seguridad del transporte.
Bir şey çıkarsa benimle ya da NTSB'den herhangi biriyle temasa geçeceksiniz.
Si vinieron por el accidente, ya les dije lo que sabía a los de Seguridad.
Bu da Ajan Scully. Eğer bu kaza hakkındaysa, önceki gece NTSB'dekilere bildiğim herşeyi zaten anlattım.
Ni el fbi ni la CIA ni la Agencia de Transporte.
Hayır. FBI, CIA, NTSB bu konu üzerinde çalıştı.
¿ cuál es su opinión?
Bay Hoverless, NTSB'nin soruşturma şefi olarak sizce, uçak nasıl düşmüş olabilir?
Hasta donde se ha podido ver,... no hubo negligencia.
Hayır. NTSB'nin kararına göre bu kazada herhangi bir ihmalkârlık görülmedi.
NTSB esta en eso.
NTSB yolda.
El equipo de NTSB viene en camino.
NTSB gurubu limana gelmiş.
Las autoridades dicen que la causa del accidente sigue siendo investigada.
NTSB yetkilileri kazanın nedeninin hâlâ araştırıldığını söylüyorlar.
Sí, hace algo de una hora, Transportes reportó que un pasajero fue muerto pero no como resultado del choque.
Bir saat kadar önce, NTSB bir yolcunun öldürüldüğünü, ancak kaza sonucunca olmadığını bildirdi.
La NTSP ha llegado a la escena e investiga las posibles causas.
NTSB ajanları olay yerine ulaştı ve kazanın sebebini araştırıyor.
Bueno, mi instinto dice que esperemos a que el NTSP investigue el atentado.
Bana kalırsa NTSB bombalama olayını inceleyene kadar bekleyelim.
Transportes nos dio la lista de pasajeros completa.
NTSB bize bütün yolcuların listesini verdi.
Soy representante del NTSB en el accidente.
Ulaşım Güvenliği Kurulundaki çocuklarla şube arasındaki irtibatı sağlıyorum.
Charlie, ella es Erica Weston de la NTSB.
Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulu'ndan.
Este es el Inspector Sutter, del CSTN el Control de Seguridad del Transporte Nacional.
Bu Dedektif Sutter, NTSB'den, Ulusal Taşımacılık Güvenlik Masası ( National Transportation Safety Board. ) Bu, uh, Amita.
La bajé del informe del CSTN.
NTSB raporunu download ettim
- "Mientras el CSTN encontró- -"
"Bu arada NTSB..."
Cada número en esas notas corresponden al informe del CSTN del descarrilamiento.
Nottaki her bir sayı kaza hakkında ki NTSB raporuna karşılık geliyor.
Creo que el informe del CSTN dijo que el maquinista se olvidó de revisar el sistema de frenos del final del tren.
Sanırım NTSB raporuna göre makinist tren-sonu fren sistemini kontrol etmeyi unutmuş.
Ve si puedes generar una lista de licencias usando los siete números y luego verifícalos con los archivos del CSTN.
Bak bakalım bu yedi sayıyı içeren ehliyetlerin listesini yaparak, NTSB dosyaları ile karşılaştırırsak ne çıkacak.
El ferrocarril le mintió a la CSTN.
Demiryolları NTSB'ye yalan söyledi.
Eres más listo que la CSTN.
NTSB'den daha zekisin.
La lista no es problema, pero los restos la gente de NTSB los tiene guardados en una almacén de evidencias.
Diğerleri önemli değil, ama enkaz beyler "ntsb" kalanları kanıt deposuna kapattı.
Sabes que necesitamos entrar al almacén del NTSB y chequear los restos.
Biliyorsun o "ntsb" deposuna girmeliyiz, enkaza bakmalıyız.
No hay nada, ni humo ni fuego, solo un par de personas que parecen de la NTSB mirando las piezas.
Oraya düşen hiçbir şey yok gibi, duman yok, yangın yok, sadece etrafta gezinen birkaç adam vardı. "Ulusal Taşıma Güvenliği Kurumu" NTSB'den gibi görünüyorlardı. Etrafta gezinip, parçalara bakıyorlardı.
Comunícame con NTSB.
Bana Ulaştırma Bakanlığını bağlayın.
Estoy sacando el plano de planta de la terminal del servidor de la CNST... -... y enviándolo a Jack Bauer.
NTSB sunucusundaki terminal planlarını çekip derhal Jack Bauer'a gönderiyorum.
Nos encontraremos con agentes de la FAA, la NTSB y la policía local.
FHI, UUGK ve yerel polisten ajanlarla buluşacağız.
La NTSB : "Consejo Nacional de Seguridad de Transporte"
UUGK'de, ulusal ulaşım güvenliğinden sorumlu.
- Soy Ian Dyson de NTSB.
Ben UUGK'den Ian Dyson.
La FAA y la NTSB podrán probar que fue un accidente.
FHİ ve UUGK olayın kaza olduğunu kanıtlayabiliyor.
Los chicos de la NTSB dicen que el tren chocó al auto a 200 yardas del acceso.
NTSB'dekiler kazanın olduğu yere kadar en az 200 yard boyunca trenin aracı sürüklediğini söylüyorlar.
Sólo llamo para hacerte saber que el reporte NTSB de la caída de la avioneta de tu papá llegó hoy.
Babanın uçağının kaza raporunun Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulundan bugün geldiğini söylemek için aradım.
Escuché que obtuviste el informe limpio de NTSB de la caída de la avioneta de tu padre.
Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulundan babanın uçak kazasının raporunu aldığını duydum.
Entonces... ¿ Cuándo te reunirás con Simon Elder y obtendrás ese informe de NTSB?
Ee Simon Elder'la ne zaman görüşüp Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulunun raporunu alıyorsun?
Simon Elder me contó que si conseguía esa propiedad en el juego, me conseguiría el informe real de NTSB de la avioneta de papá.
Simon Elder dedi ki eğer senin bu binayı bahse koymanı sağlarsam bana babamın kazasının gerçek Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulunun raporunu verecek.
¿ Cómo sabemos que él no es de alguna forma responsable de manipular el informe de NTSB?
Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulunun raporunu onun değiştirmediğini nereden bilelim?
El informe correcto de NTSB, que establece que la caída de tu papá fue ciertamente causado por juego sucio.
Gerçek Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulunun raporuna göre babanın uçağının düşmesinin sorumlusu kurcalanmasıymış.
Llegaron los de la NTSB sobre el problema de la cuaderna.
Şu gemi bölmesi problemiyle ilgili Ulusal Taşımacılık Güvenlik Kurulu'nun adamları burada.
¿ Seguridad en el Transporte?
NTSB?
La Junta Nacional de Seguridad del Transporte dijo que fue el primero, en llegar a la escena.
NTSB onun olay yerindeki ilk kişi olduğunu söyledi.
La Agencia Nacional de Seguridad del Transporte ya hizo el inventario de la mayor parte de los restos del accidente.
NTSB enkazdaki büyük parçaların sayımını zaten yaptı.
Es decir, el programa no deja de correr hasta que el ordenador de abordo descargue la información.
Program, NTSB bilgiyi indirene dek çalışmayı sonlandırmıyor.
He usado todo mi arsenal de pirateo, pero cuando me enteré de este accidente aéreo entré en el sistema de NTSB.
Ordu verilerine girmek için tüm kabiliyetimi kullandım ama uçak kazasını öğrenince Ntsb ana bilgisayarına giriş yaptım.
mi hermano era del equipo del Departamento de Transporte que investigó el accidente.
Kardeşim olayı araştıran NTSB takımındaydı.
La NTSB concluyó que un fallo técnico fue el responsable.
NTSB mekanik arıza olduğuna karar vermiş.
Cómo son los de la NTSB. Les encanta sentirse policías.
Kendilerini polismiş gibi görmeye bayılıyorlar.
¿ Qué dice de esto la NTSB?
NTSB buna ne diyor?
La NTSB no se involucrará, ni tampoco la FAA.
NTSB bununla ilgilenmez. FAA de öyle.
La Dirección de Seguridad de Transporte sigue investigando la explosión.
NTSB hala patlamayı araştırıyor.