Translate.vc / Espanhol → Turco / Nü
Nü tradutor Turco
1,702 parallel translation
Se te olvidó el cumpleaños de mi Cariñol Y una vez te olvidaste de que me llevaran el coche. El coche..
svetinin doğum günü nü unutursun beni unutursun herşeyi unutursun ve o....
Ya que mis posibilidades para el premio Nobel en física han desaparecido- - Muchas gracias... he decidido reenfocar mis esfuerzos y usar mis habilidades sociales para ganar el premio Nobel de la paz.
Fizik dalında Nobel Ödülü için kalan tüm olasılıklar yok olduğundan beri çok teşekkür ederim artık Nobel Barış Ödülü'nü kazanmak için yeniden odaklanmam gerektiğine karar verdim.
Me sorprende que no alquilaran "Taxi Driver".
"Taksi Şoförü" nü kiralamadığınıza şaşırdım.
Ziva ha coqueteado con cada marinero de la base ; y McGee tiene que mirar cientos de horas del enlace del suboficial
Ziva üsteki bütün denizcilerle kırıştırdı McGee de Astsubay Düğümü'nü 100 kere izledi.
Ellos son Tony, Maureen, Nancy, Jay y Carla cantando "The Nefud Desert"
Tamam. Bunlar Tony, Maureen, Nancy, Jay ve Carla'ydı. Bize "Nefud Çölü" nü söylediler.
Me encanta el Lago Ginebra.
Biliyorum. Cenevre Gölü'nü seviyorum.
Alex iba a poner al descubierto que el instituto Stutzer era un fraude.
Alex, Stutzer Enstitüsü'nü dolandırıcı olarak ifşa edecekti.
- Ella ganó un premio Peabody.
- Peabody Ödülü'nü kazandı.
Discutamos su atentado del Club California Pacific.
Fazla gerçekçiydi. Kaliforniya Pasifik Kulübü'nü bombalamandan bahsedelim.
Mira, quitamos de enmedio al comisionado del puerto... El va a devolvernos los 200 mil, que acabamos de entregarle.
Bak, eğer bu Liman Müdürü'nü halledersek ona daha yeni ödemiş olduğumuz 200.000 doları geri verecek.
Esperaba que ganara el premio Nobel ese año.
Bu sene Nobel Ödülü'nü kazanmanız için sizi destekliyorum.
¿ Que te colocó en su club, salvándote de estar en un puesto ambulante? y aún así dejaste el Club Cometa por el Café Karen.
Kulübünde sana iş ayarladım seni gezici gösterilerden kurtardım ama sen Kuyrukluyıldız Kulübü'nü, Karen'ın Kafe'si için terk ediyorsun.
A la mierda con el la "Folloneta"
Siktir et Vuruşma Minibüsü'nü.
¿ Nunca ha escuchado del Jockey Club de Beijing?
Hiç Pekin Jokey Kulübü'nü duydun mu?
Debemos apoyar a la Aldea Oculta de la Arena llevando los sentimientos del Kaze... de Gaara-sama.
Kazekage Gaara-sama'nın hislerini taşıyıp Sunagakure Köyü'nü destekleyecek kişiler bizleriz.
Sin embargo... ¿ lo aceptarán quienes se jugaron la vida en el Desierto Infernal?
Fakat Şeytan Çölü'nü geçebilmek için hayatlarını ortaya koymuş katılımcılar böyle bir sonuçla tatmin olacaklar mı dersiniz?
ni a los ojos del dragón.
Ne sizi ne de Ejderha Gözü'nü, hiçbirini unutamam!
¿ Realmente firmó Su Majestad... o sólo puso el sello de la flor?
Majesteleri gerçekten onayladı mı? Ya da titis çiçeği mührü nü mü koydu?
Acaba de ganar el premio a la Mejor Actriz
Az önce, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazandı.
Mi plan es ser igual que usted, el mejor corredor negro de la NCAA, el Trofeo Heisman, todo.
Anlarsın, amacım senin gibi iyi olmak NCAA'deki en iyi zenci koşucu olup Heisman Ödülü'nü kazanmak ve diğerleri.
No me malinterpretes, pero... ¿ qué hacen unos ricos de la ciudad celebrando San Juan?
Yanlış anlama ama, siz kentliler St. John's Günü'nü niye kutlar ki?
Pero una noche, estaba navegando por Internet y vi que iban a demoler el Fuerte Lambert.
Ama bir gece uyandım... İnternette arama yapıyordum ve Lambert Üssü'nü kapatacaklarını okudum.
Creo que boté un poco de Demon Semen.
Bence "Şeytan Dölü" nü çıkartalım.
Yo sin ayuda ingenie el modo de la globalización
Dünya Ticaret Örgütü'nü seviyorum.
Soy un genio y voy a ganar el Nobel de química con esto.
Ben bir dahiyim, bununla Kimya'da Nobel Ödülü'nü ben alacağım.
Con un poco de suerte, puede incluso hasta recibir el Premio Nóbel de la Paz.
Hatta biraz şanslıysanız Nobel Barış Ödülü'nü bile alırsınız.
¿ Cooo-si-ta?
Aşk düş-kü-nü?
Son cientos de miles de dólares, y significa que podemos olvidarnos del Protocolo de La Haya.
Bu da yüzlerce, binlerce dolar demektir. Ve bu da Hague Protokolü'nü unutabiliriz anlamına gelir.
Es tortura. Llamen a Amnistía Internacional.
- İnsan Hakları Koruma Örgütü'nü arayın.
¿ Vio el Radio City Music Hall?
Şuradaki Radio Müzikholü'nü biliyor musunuz?
Caballeros, ¿ no podrían indicarme hacia dónde queda Club Cypress Social?
Beyler, Cypress Sosyal Kulübü'nü sorduğumda anlamamıştınız, değil mi?
- Dígale que llame al Depto. de Salud.
- Sağlık Bölümü'nü aramasını söyle.
Vamos a hacer la jugada número 7, Rosa de San Antonio.
Yedi numaralı taktiği, San Antone'un Gülü'nü uygulayacağız.
En Edimburgo, ganó el Premio de los Jueces.
Edinburgh'da Yargıçlar Ödülü'nü kazanmıştı.
Lleva a Tierra y a Cielo contigo para atrapar a Sin Nombre y a su gente.
İsimsiz ve adamlarını yakalamak için Yeryüzü ve Gökyüzü'nü yanına al.
¿ Llamaste a Lassiter y al departamento de bomberos?
Lassiter ve İtfaiye Müdürlüğü'nü aradın mı?
Supongo que olvidaste cuando tu y la compañía bravo dejaron mi culo por muerto., huh?
Sonra da beni ölü sanıp orada bırakan kendini ve Bravo Bölüğü'nü unuttun mu?
Navidad, Acción de Gracias, las vacaciones de verano... ir a partidos de fútbol, y de repente se están graduando... consiguen trabajos, se casan.
Noel'i, Şükran Günü'nü ve Bahar Tatilini düşündüm. Futbol maçlarına gitmeyi ve birden mezun olmalarını iş bulmalarını, evlenmelerini derken, işte bilirsin birden dede olmuşum.
Ahora, debes aprender a poseer el Poder de la Orden.
Şimdiyse senin Tarikat Gücü'nü nasıl ele geçireceğini öğrenmen gerekiyor. Nasıl?
¿ Qué clase de magia podría domar el Poder de la Orden? ¿ Alguna forma de hacerla segura de usar?
Hangi sihir Tarikat Gücü'nü ehlileştirebilip kullanımını güvenli hale getirebilir ki?
Si en verdad tuviera el Poder de la Orden, ya lo hubiera usado.
Tarikat Gücü'nü gerçekten ele geçirmiş olsa şimdiye kadar kullanmış olurdu.
Así que, estoy pasando sobre el Jefe de la División de Hollywood.
Hollywood bölümü'nü atlıyorum. - Eğer L.A.P.D. ilgilenmeyecekse...
Sólo los auténticos seres humanos pueden llevar la pluma de águila.
Sadece insanlıktan nasibini gerçekten almış kişiler Kartal Tüyü'nü taşıyabilir.
Es así como mamá y papá se perdieron mi fiesta, igual que se perdieron el proceso Scopes, la jornada azteca, la entrevista padres-profesores
Bu yüzden de annemle babam açık daveti kaçırdı. Tıpkı Maymun Davası'nı, Aztek Günü'nü, veli toplantısını ve Little Bighorn Savaşı'nı kaçırdıkları gibi.
¿ Has estado revolviendo la sección de auto ayuda de nuevo?
Yine'kendi kendine yetme'bölümünü nü yağmaladın?
Miré Taxi Driver con ella y vimos esa escena en la que él va al cine en Times Square.
Onunla beraber Taksi Şoförü'nü izlemiştik. Hani Time Square'e, sinemaya gittiği bir sahne vardı.
¡ Olvídate del Día de la Memoria!
Şehitler Günü'nü unut gitsin.
He decidido tomar a alguien de afuera para el puesto de gerente regional.
Bölge Müdürü'nü şirket dışından almaya karar verdim.
Quería hacerle saber que estamos a punto de encender el motor de agujeros de gusano.
Bilmenizde fayda var. Birazdan Solucan Deliği Sürücüsü'nü çalıştıracağız.
Podemos convertirlas en armas de fuego
Ateşli Silahlar Bölümü'nü böyle yapabiliriz.
Es una actriz maravillosa. Muy cerca de ganar un Tony.
Tony Ödülü'nü * kazanmaya çok yakın.