Translate.vc / Espanhol → Turco / Okazaki
Okazaki tradutor Turco
53 parallel translation
Estamos en guerra, Okazaki.
Savaştayız, Okazaki!
Y su capataz, el Sr. Okazaki.
Ve ustabaşı, Okazaki bey.
Pero Okazaki dice que nuestros hombres trabajan muy duro.
Ama ustabaşı Okazaki adamlarımızın sıkı çalıştığını söylüyor.
Pero Okazaki dice- -
Ama Bay Okazaki diyor ki...
¡ No soy Okazaki, soy Kaji!
Ben Okazaki değilim... Benim adım Kaji!
Obedeceré ordenes de Okazaki- - no suyas.
Ben emirleri Okazaki'den alırım, senden değil!
Déjeme decirle... que a Okazaki de Loh Hu Liong no lo convencerá... con sus teorías de novato.
Şunu açık seçik ifade edeyim ki, bu Okazaki senin o ne idüğü belirsiz fikirlerinle değişmez.
Yo, Okazaki, juro que la Mina Nº 1 superará la nueva meta.
Ben, Okazaki, 1 No'lu ocağın yeni hedefleri gerçekleştireceğine söz veriyorum.
¡ Okazaki!
Okazaki, ha?
Acusaré a Okazaki de asesinato.
Onu adam öldürmeyle suçlayacağım.
No fue inteligente que usara la fuerza, pero lo hizo siguiendo órdenes para aumentar la producción.
Okazaki'nin kuvvet kullanması akılsızcaydı ama bunu üretimi artırma hırsıyla yaptı.
Escuche. Quizá Okazaki sea un bruto, pero eso le permite dirigir una mina tan grande.
Okazaki zalim olabilir ama anca bu yolla böyle büyük bir ocak işletilebilir.
Si lo hago me convertiré en cómplice de Okazaki.
Sahte rapor yazmakla ben de suç ortağı olurum.
Okazaki pagará por esto.
Okazaki'yi bitireceğim!
Si le da más vigor a Okazaki, señora, va a ser un problema para usted.
Okazaki o canlılığı fark ederse başınıza bela olabilir.
Vi a la mujer de Okazaki salir de aquí con un gran saco.
Bugün Okazaki'nin karısını bu civarda gördüm.
¿ Lo dices porque fue la mujer de Okazaki?
Okazaki'nin karısı olduğu için mi?
Okazaki obtendrá uno.
Okazaki ödül alacaklardan biri.
Parece que el jefe piensa que Okazaki es más indispensable que yo.
Patronun aklında daha çok Okazaki var.
Si herir a Okazaki fue un crimen, ¿ por qué no me investigan sólo a mí?
Okazaki'yi yaralamak suçsa, neden sadece beni soruşturmuyorlar.
Esta compañía viene interpretándola todo el camino pasando por Okazaki, Kariya y Cabo Chita
Bu tiyatro topluluğu onca yoldan gelmiş taa, Okazaki'den, Kariya'dan, Cape Chita'dan buraya.
Si, pero mató a Kudo y Okazaki sin despeinarse.
Ama tek eliyle Kudo ve Okazaki'yi öldürdü!
OKAZAKI Kozo
OKAZAKI Kozo
"¡ Okazaki, vuélalo!"
"Okazaki, hücum!"
Aizawa, Okazaki, Kato, Koyama, Sato, Sato, Shoji, Hattori...
Aizava, Okazaki, Kato, Koyama, Sato, Sato, Shoji, Hattori...
- ¿ Okazaki, puedes hacer algo por mí?
- Okazaki, benim için bir şey yapar mısın?
Es Okazaki.
Ben Owazaki.
Sr. Okazaki, usted, la vera tambien no es verdad?
Bay Okazaki, siz de izleyeceksiniz değil mi?
Un reportero de TV nos pregunto sobre un paciente de aqui.
Okazaki adındaki bir TV'ci hasta hakkında sorular sordu.
Soy Okazaki.
Benim Okazaki.
Debe hacerlo, Sr. Okazaki!
Bay Okazaki bunu yapmalısınız.
Como está Okazaki?
Okazaki, o nerede?
Sr. Okazaki? Saque las fotografias para su archivo. mireme por favor.
Bay Okazaki, dosyanız için bir fotoğraf çekeceğim.
Okazaki Yoko-san se encontró con la muerte tras saltar desde un puente hacia un tren en movimiento.
Okazaki Yoko-san köprüden trenin altına atlamış.
Su nombre es Okazaki Yoko.
Adı Okazaki Yoko.
Okazaki Yuko, Kawai Kenji...
Okazaki Yuko, Kawai Kenji -
Okazaki Yoko, Konishi Natsumi y todos los demás números de las víctimas.
Okazaki Yoko, Konishi Natsumi ve diğer tüm kurbanların numarası var.
Hyoma, Kagero, sigan adelante hacia Okazaki junto con Gennosuke-sama.
Hyouma. Kagero. Lütfen Gennosuke-sama ile birlikte Okozaki'ye önden gidin.
"Norio Okazaki, Lemon Records"
"Norio Okazaki, Lemon Records"
El Sr. Okazaki tenía que haber hecho algo.
Okazaki-san bi şeyler yapmalı.
El Sr. Okazaki no es nada perseverante.
Okazaki-san karışmaz.
Estaba sobando en el sofá cuando Okazaki y el presidente llegaron.
Sızmıştım ki Okazaki ve başkan geldi.
¿ Y qué le dijo Okazaki al presidente?
Ozaki başkana ne dedi?
Sr. Okazaki...
Okazaki-san...
He reescrito un párrafo del libro del sr. Okazaki.
Okazaki-san'ın kitabından bi bölümü tekrar yazdım.
¿ Qué opina usted, Sr. Okazaki?
Bu şarkı sence nasıl, Okazaki-san?
Diga algo, Sr. Okazaki.
Konuş bizle, Okazaki-san.
Sr. Okazaki, vamos a tomar el título del libro para la canción.
Okazaki-san, şarkımız için bu ismi ödünç alıcaz.
Okazaki dice que está bien. ¡ Ya lo ha gafado!
Okazaki-san harika olduğunu söylediyse isme kötü talih gelir!
La mujer de Okazaki.
- Okazaki'nin karısı!
Sr. Okazaki...
Vay, kimleri görüyoruz.