English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Orgasm

Orgasm tradutor Turco

27 parallel translation
Oye, Ralph, ¿ cuánto cuesta Orgasmo?
Hey, Ralph, Orgasm dergisi ne kadardı?
Orgasmo.
- Ne? Orgasm!
La introducción del programa ARTSEM... junto con la neutralización del orgasmo... hará eficazmente obsoleta la familia... hasta imposibilitar su conceptualización.
The introduction of artsem, combined with the neutralization of the orgasm... will effectively render obsolete the family... until it becomes impossible to conceptualize.
Orgasmo por aquí, orgasmo por allá.
Orgasm bu, orgasm şu.
- fuck you Alice - tan solo sal de la casa
Yeah, ama, sadece biriniz orgasm oluyordu. Siktir git, Alice.
En vez de eso, mostró una crítica de Barnard de 1979... y comenzó a recitar "Orgasmo Profundo". Fue mi primer poema publicado.
The Barnard Review'un 79 baskısını çıkarıp yayınlanan ilk şiirim Orgasm Profundus'u ezbere okumaya başladı.
La lluvia, bailando al ritmo del trueno un orgasmo tántrico.
Yağmur... fırtınanın ritmiyle dans etmek... Tantric orgasm, şaka mı yapıyorsun?
Un orgasmo femenino alucinante para la pantalla... la prueba del éxito de Linda en su búsqueda de satisfacción sexual.
Hayal kurduracak sinemasal bir kadın orgasmına ; Linda'nın cinsel tatminini kanıtlamak ve başarısını ispatlamak için.
Pero sólo una estaba teniendo orgasmos.
Yeah, ama, sadece biriniz orgasm oluyordu.
¿ Qué quiere decir con relaciones sexuales?
İlişkiden kastiniz nedir? Orgasm nedir biliyor musun?
- ¿ Qué pasó después? - ¿ Él dijo algo en ese momento?
Orgasm oldu mu?
Un par de "orgasmos negros", y algo de conversación. Muy bien.
İki Black Orgasm, ve biraz konuşmak istiyoruz.
Ahora Brianna puede practicar tener las cuatro clases de orgasmos contigo.
Brianna, senin için dört çeşit orgasm olma konusunda artık alıştırma yapabilir.
No, hay cuatro clases distintos de orgasmos.
Tabiki hayır, dört farklı orgasm çeşidi var.
Bueno, primero está el orgasmo positivo...
Bildiğiniz gibi, ilk olarak olumlu orgasm vardır...
... y luego, el falso.
... ve sonra da yapmacık orgasm.
Hay mujeres narcolépticas que se duermen al alcanzar el orgasmo.
Narkolepsi olan kadınlar orgasm oldukları anda uyuyorlar.
La falta de oxígeno me provoca orgasmos.
Oksijene eksikliği orgasm olmamı sağlıyor.
No hay un "yo" en "orgasmo."
"orgasm." sözcüğünde "ben" yokum
Probablemente se siente culpable por que cuando se acostaron, ella lo fingió.
Muhtemelen birlikte seviştiğinizde orgasm taklidi yaptığı için suçlu hissediyor.
Um... sin ninguna duda ella no fingió, ninguna de la veces.
Kesinlikle orgasm taklidi yapmadı.
Se supone que tengo que tener un orgasmo.
Orgasm olmam gerekiyordu.
¿ Vendiendo algo a la "Orgasm Magazine"?
Orgazm Dergisi'ne bir şey mi satıyorsun?
Y lloraba cada vez que eyaculaba.
Her orgasm olduktan sonra ağlardı.
La justicia es como un orgasm- - nunca puede llegar demasiado tarde.
Adalet orgazm gibidir asla çok geç gelmemelidir
Yo inventé el orgasmo, Clive.
Orgasm'ı ben keşfettim, Clive.
* - Se me da tan bien el yoga. * * - Mírala, mírala *
- ⠙ ª I'm so good at yoga ⠙ ª - ⠙ ª Look at her, look at her ⠙ ª ⠙ ª I orgasm instantly ⠙ ª ⠙ ª Look at her, look at her ⠙ ª

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]