English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Ota

Ota tradutor Turco

189 parallel translation
No necesito hierbas malolientes para estar despierto en este cuarto de los horrores.
Öyle bir kokulu ota ihtiyacım yok, beni bu.. bu korku odasında uyanık tutsun diye.
El Palacio Imperial, antigüamente llamado el Castillo Chiyoda, fue construído hace unos 500 años por el señor Dokan Ota.
İmparatorluk Sarayı, eski adıyla Chiyoda Kalesi İmparator Dokan Ota tarafından yaklaşık 500 yıl önce inşa ettirilmiştir.
¿ Llamas a esta maleza muerta un rosal?
Sen bu solan ota gül ağacı mı diyorsun?
Los tres brazos del estuario en delta del río Ota... se vacían y se llenan, a la hora habitual, muy precisamente a las horas habituales, de agua fresca y abundantes peces, gris o azul según la hora y las estaciones.
Ota Irmağı'nın delta üzerindeki... yedi kolunda,... her gün belli saatlerde,... her gün tam o saatlerde, alçalıp yükseliyor sular. Balık dolu serin sular. Kimi zaman külrengi, kimi zaman mavi.
La gente ya no mira por las orillas fangosas la lenta subida de la marea en los siete brazos del estuario en delta del río Ota.
Çamurlu kıyılarda artık kimseler seyretmiyor... Ota Irmağı'nın deltası üzerindeki... yedi kolunda suların alçalıp yükseldiğini.
Me encanta este olor.
Bu ota bayılıyorum.
Es muy bueno para el campo, doctor.
Hem ota hem de doktora yarar.
Soy la hija del jefe del poblado de Ota.
Ben Ota Köyü şefinin kızıyım.
Como Jinbei me lo pidió... maté al jefe de la aldea Ota.
Çünkü Jinbei benden Ota köyünün şefini öldürmemi istedi.
Por favor regresa a tu hogar en Ota.
Lütfen Ota'ya, evine git.
Hay alguien que necesito que llegue a Ota... pero no quiero que Jinbei o sus hombres se enteren... y quiero evitar los controles del gobierno y de la guardia.
Ota Köyü'ne götürmeni istediğim biri var. Ama Jinbei ve adamlarının bundan haberi olmamalı. Kontrol noktalarına ve bekçilere dikkat edin.
¿ No quiere entonces hierba?
Peki, biraz ota ne dersiniz?
Es ¡ d ¡ ota.
- O aptalın teki - Evet.
Ytú eres ¡ d ¡ ota.
- Ve sen de bir aptalsın.
YUKO SHIOSE, YUKO AMAMIYA NORIKO OTA
YUKO SHIOSE, YUKO AMAMIYA NORIKO OTA
Ota Seiichi - la Música : el lfukube Akira
Ota Seiichi - Music : lfukube Akira
- Ota Yuko Kikuno Masayoshi
- Ota Yuko Kikuno Masayoshi
Necesito hierba ahora mismo.
Benim ota ihtiyacım var.
- ¿ Qué me dices de ese porro?
- Su ota ne dersin?
Yo no necesito esta porquería.
Benim bu ota ihtiyacım yok.
En todos lados encontraba la misma sequía la misma burda maleza.
Her yerde aynı kuraklığa, aynı bayağı ota rast geliyordum.
lleva años de entrenamiento la clasificación P5... y la mitad de los que entran se desmoronan o... terminan como vegetales.
P5 seviyesine gelmek için yıllar süren eğitim gerekir. Deneyenlerin yarısının ya beyni haşlanır ya da ota dönerler.
- Vayan a la base de Yokota.
- Yok ota'daki Amerikan üssüne gidin.
No, hombre. No estoy drogando con chronic.
Hayır adamım.Ota takılmıyorum.
Me vendría bien un poco de ganja.
- Sanırım ota ihtiyacım var
Si pueden quemar sus sinapsis y volverlos vegetales, lo harán.
Gerekirse sinir uçlarınızı yakıp sizi ota çevirirler.
Se supone que aprendiste esto en la secundaria. ¡ Gracias por esperar!
Ben Bayan Ota, eğitimde kurban edicilik çalışması derneği başkanı.
cosas mas dificiles para estudiar!
Bayan Ota? Bir sorun var!
¡ Eso fue porque me lleno el deseo de aprender! mas adelantados que los de la primaria! Eso es mentira...
Biraz önce Başkan Ota geldi ve geçici olarak işten çıkarılmanızı özel bir durum olarak, gizlice öne almaya karar verdik.
¿ Esta bien? Supongo que si. Saque mi licencia de conducir pero no maneje nunca desde entonces.
Ama sana bir şans verildiği için Eğitimde Kurban Edicilik Çalışması Derneği'nden Bayan Ota'nın cömertliğine teşekkürler.
Un japonés llamado Ota...
Bir Japon ismi, Ota...
¿ Sabéis de un japonés llamado Ota?
Japon markası Ota'yı duydunuz mu hiç?
No soy como tú. Ni siquiera conocemos a ese "Ota".
Bu Ota'nın ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz bile.
El no es nada barato.
Bu Ota, ucuz da değildir.
¿ Están copiando el material de Ota?
Belki, Ota'yı taklit eden birileri de vardır.
Encontré un imitador local de Ota.
Ota'nın, yerel bir taklidini buldum.
NJ, lleva al señor Ota a cenar esta noche.
Bay Ota'yı, akşam yemeğe çıkar.
¿ No es Ota?
Ota değil mi?
No. Ato es la imitación de Ota.
Hayır, Ato Ota'nın taklidi.
El Jefe Huang sabe todo sobre Ota.
Patron Huang, Ota hakkında herşeyi biliyor.
¡ NJ es muy amigo de Ota-San!
NJ, Ota-san'ın çok eski arkadaşıdır.
¡ Ve a Tokio y firma con Ota enseguida!
Derhal Tokyo'ya uçup, Oto'yla anlaşma imzalamalısın.
Conoce el material de Ota muy bien.
Ota'nın personelini de iyi bilir.
Tranquilo, Hablé con el señor Ota.
Sakin ol, Bay Ota'yla konuştum..
No le prometimos nada a Ota.
Ota'ya hiçbirşey için söz vermedik.
¡ El señor Ota es un buen hombre!
Bay Ota iyi bir insan.
Le llama id ¡ ota a mi h ¡ jo y luego le llama zoquete.
Oğluma salak diyor. Kendini ne sanıyor?
¡ Queda muy poca hierba en la bolsita!
Şu ota bak be!
Será un vegetal.
Ota dönecek.
Podemos saciar sus necesidades de droga.
Ne kadar ota ihtiyacınız varsa hizmetinizdeyiz, fiyatlarımız da uygun.
¿ Qué hace ese id ¡ ota?
Salak neyin peşinde?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]