Translate.vc / Espanhol → Turco / Parade
Parade tradutor Turco
128 parallel translation
Ahí está el Parade, allí la calle George.
Burası geçiş yeri, orası da St. George Sokağı.
Sus hijos ensayan la revista de "Lew Harris," Desfile de Manhattan.
Çocukları, gelecek ay başlayacak, Lew Harris'in Manhattan Parade'indeler.
En año nuevo, en la Feria de las Rosas, vimos algo parecido.
Geçtiğimiz yılbaşlarında Rose Bowl Parade da bile böyle birşey görmedik biz.
- ¿ Practicas para el hit parade?
Hit şarkılara mı çalışıyor?
Y tomando muy buen café y escuchando el hit parade.
Ve kahve içmek, dostum ve plak dinlemek.
- ¿ Aún sigue el hit parade?
- Hala plağın var mı?
Mediante el buzón nuevo, los usuarios... podrán enviar cartas, postales y paquetes pequeños.
Bu yeni kutu, Ulverston Yolu sakinlerinin mektup, kartpostal ve ufak paketlerini Esher Yolu kutusuna ya da Turner's Parade'deki postanenin önündeki kutuya gitmeden atabilecekler.
No será necesario que vayan al buzón de Esher Rd... ni al buzón de la estafeta de Turner's Parade... que tenían que utilizar antes, pero ahora ya no... gracias a la inauguración de este buzón... y a la reorganización de la ubicación de los buzones del barrio... que será efectiva... con los buzones nuevos de Wyatt Rd.
Bu son kutunun kullanımı bu kutunun açılmasıyla ve aynı zamanda kutu dağıtımının bütün bölge çapına yayılmasıyla sona erecek. Bu ise, temmuzda Wyatt Yolu postanesinde yeni kutuların açılmasıyla yürürlüğe girecek.
¡ todos los reunidos alrededor de la pista del "Parade"!
Hepimiz ringin etrafına "Gösteri" için toplanmış bulunuyoruz.
Vaya hasta el final de Queens Parade y...
Bakın müthiş basit. Queen's Caddesini sonuna dek geçip sola dönün... dinleyin.
El Treasury Star Parade con T, D,
"The Treasury Star Parade" Başrolde T.D.
Así es, querida. El número uno del hit parade de la semana.
Bu haftanın bir numarası.
Me encantó el libro que me prestaste...
Bana verdiğin kitaba bayıIdım, "The Easter Parade".
¿ Cómo es que ha venido a los estudios Parade?
Sizi Parade Stüdyoları'na getiren nedir?
Fue allí, en el Desfile del Día de Pascua.
O Eastre Day Parade'de oynuyordu. Rumpelstiltskin rolündeydi.
Estuvo hablando con Paul en el desfile orangista.
Orange Parade'de Paul ile konuşuyordu.
El album "The Soft Parade" sólo confirma la plasticidad de lo que han logrado.
'The Soft Parade'albümü yöntemlerinin esnekliğini pekiştirdi.
El Geek Parade.
Garabet gösterisi.
La Corporación Noticias en Marcha presenta Noticias en Marcha Noticias Corporativas.
The News On Parade Şirketi sunar... News On Parade... Şirket Haberleri.
Porque me siento como si estuviera en el Torneo del Desfile de las Rosas?
Neden Roses Parade * törenindeymişim gibi hissediyorum?
Después el "Desfile de éxitos del'43", "Tambores del Congo".
Ve ondan sonra Hit Parade Of'43, Drums Of The Congo.
No, no, no, "Tambores del Congo", Y después "Desfile de éxitos del'43"...
Hayır, hayır, hayır - Drums Of The Congo, sonra Hit Parade Of'43.
Aunque según un artículo que leí en la revista Parade un delincuente al que llaman "Gran Papi" manda en esta ciudad.
Buna rağmen, bir makaleye göre... Parade dergisinde okudum bu şehri Büyük Baba isminde bir suçlu yönetiyormuş.
"No traigas una nube para que llueva sobre mi desfile"
"Don't bring around a cloud to rain on my parade"
Te has unido a luminarias como el humorista Mel Lazarus... Geena Davis y Marilyn vos Savant de la revista Parade.
Karikatürist Mel Lazarus, Greena Davis ve Parade dergisinden Marilyn vos Savant gibi aydınlar olarak aramıza katıldın.
Y no te olvides mañana, la ciudad entera va a estar cerrada para el Priapism Awareness Parade.
Ve unutmayın- - yarın tüm şehir Priapism Farkındalık Yürüyüşü sebebiyle kapalı olacak.
¡ La mejor sorpresa del año, la hit parade!
Yılın top 10 listesindeki ilk olay bu. - Nasılsın?
- "Don't Rain on My Parade".
- "Neşemin üstüne yağmur gibi yağma".
Como si fueramos a subir al top del hit parade, Como una bala, o... - una pistola que dispara balas,
Ya da kurşun sıkan bir silah gibi.
Luego hablaremos de mi visita a Berlín para el Love Parade.
Daha sonra, Prag'dan ayrılıp, Berlin Sevgi Yürüyüşüne gitmem konusunda konuşabiliriz.
Dos días después iré al Love Parade, nos reunimos en Praga regreso a estudiar, fantástico plan.
İki gün sonra, Sevgi Yürüyüşüne gideceğim. Prag'da sizinle buluşacağım koleje gideceğim, sizi seveceğim, harika bir plan.
Quita Io del Love Parade, tenemos un trato.
Sevgi Yürüyüşünü çıkart. Anlaşmamız tamamlansın.
Pasamos el día en el Love Parade y luego en el club de un amigo.
Sevgi Yürüyüşünde günü geçiririz ve sonra arkadaşımın kulübüne gideriz.
Imagínate en el Love Parade.
Oh, Berlin Sevgi Yürüyüşüne kadar bekle.
Digamos que soy una mochilera rumbo al Love Parade de Berlín.
Ben bir çeşit Berlin'deki Aşk Festivali'ne gitmek için hazırlanıyorum.
Me voy al Love Parade de Berlín.
- Aş Festivali için Berlin'e gidiyorum.
Quiero un contingente completo rumbo al Love Parade.
Yeter. Aşk Festivali için tam kadro adam istiyorum.
¿ Vamos al Love Parade, a ver si tu chica está allí?
Aşk Festivali'n'e gitmek ister misin? Gizemli kızımız orada mı bakalım.
Anna y Calder van al Love Parade de Berlín.
Anna ve Calder, Berlin Aşk Festivali'ne gidiyorlar.
Fue Reina de la Parada de las Rosas.
Rose Parade'in kraliçesiydi.
- ¿ Las sacaste de la revista Parade?
Bunu gazetenin pazar ekinden mi kestin?
¿ Lees la revista Parade?
Sen gazetenin pazar ekini mi okuyorsun?
Puedo aguantar el departamento, el empleo de mierda. ¡ Pero dices que soy un hombre de 35 años que lee Parade y que es virgen!
Boktan apartmanı ve alalade işi kaldırabilirim, ama şimdi bana benim 35 yaşında pazar eki okuyan bir bakir olduğumu söylüyorsun!
- ¿ Puedo seguir leyendo Parade? - ¡ No!
- Hala pazar eki okuyabilirmiyim?
no puedes seguir leyendo Parade.
- Hayır, okuyamazsın!
Estaba yendo a Clifton Parade.
Clifton Parade'ten aşağı iniyordum.
- Mañana es el "Parade" - Ella piensa que está bien que rehuse el tratamiento
Kit babamın tedaviyi reddetmesine hak veriyor
¿ Te gusto el parade?
Evet, harika zaman geçirdim
Voy a ir al Parade con Helena
Helena'yla beraber onur yürüyüşüne gicedeğiz
Deberíamos irnos al parade temprano.
Yürüyüşe erken gitmeliyiz Öyle mi
Venían en una revista y me gustaron
Bu mütevazi heykelciklerimden biri, Parade dergisinin yanında hediye geldi ve süs dolabımda yerini aldı.