Translate.vc / Espanhol → Turco / Parti
Parti tradutor Turco
24,018 parallel translation
Traje el después... después de la fiesta.
Parti sonrası parti sonrası partiyi getirdim.
Bueno, lo que pasa es poseer el lugar de la fiesta por excelencia en Los Ángeles.
Tesadüfe bakın, Los Angeles'ın en önde gelen parti mekanının sahibiyim.
Usted quiere empujar pausa en una investigación de asesinato para que pueda tener una fiesta?
Parti verebilesin diye bir cinayet soruşturmasını duraksatmayı mı istiyorsun?
Hacen fiesta de guardia y avisan por si alguien viene.
Emre hazır parti yapıyorlar. Biri içeri girerse kusuyorlar.
Deberías anotarlo. ¿ Y si hacemos una especie de fiesta por la compilación?
Derleme için parti falan yapalım ne dersin?
Hoy nos juntamos de nuevo en casa.
Benim mekanda tekrardan parti sonrası partisi, millet!
¿ Dais una fiesta?
Burada parti mi varmış?
Tú puedes hacer un truco de fiesta.
Sen parti numaraları yapabiliyorsun.
Mira, era una fiesta.
Bak, bir parti vardı.
¿ Estás buscando alguien con quien divertirte o qué?
Parti yapmak için birini mi arıyorsun?
Soy el organizador del festival, y tal y como le digo esto es una fiesta, no un estado policial.
Ben festival organizatörüyüm ve bu bir parti, polis devleti değil.
Resulta que Will y él fueron por caminos separados después de abandonar la fiesta aquella noche.
O geceki parti sonrası Will ile yolları ayrılmış.
Tengo un buen presentimiento sobre este lote.
Bu parti ilgili olumlu hislerim var.
Oye, viejo, en serio animaste el lugar esta noche.
Bu gece gerçekten sağlam parti ayarlamışsın.
Lo que tenemos son los delirios inducidas por las drogas de una chica de fiesta Que trabaja a tiempo parcial para un servicio de acompañantes de gama alta.
Elimizde sadece part time olarak yüksek kalitede eskort hizmeti verip ilaca bağlı halüsinasyon gören bir parti kızı var.
Oye, sé que quieres hablar conmigo, pero todo termina si no te la tragas.
Bu akşam buraya benimle konuşmak için geldiğini biliyorum ama bunu yapmazsan parti iptal olur.
Si él solo pone la administración de nuevo en funcionamiento, será el líder del partido.
Eğer kendi başına hükümeti yeniden çalışır hale getirirse parti lideri olur.
En una sorprendente traición a su bancada, el senador Spitz de Maine ha cruzado hoy el pasillo, entregando las riendas del poder al republicano...
Parti yönetim kurulunun şok edici ihanetinden sonra... Maine Senatörü Spitz bugün taraf değiştirerek... Cumhuriyetçiler'in yanına geçti...
Tiempo para una fiesta.
Parti zamanı.
¿ Qué hay de los kilos extra que me prometiste?
Bana söz verdiğin fazladan parti ne olacak peki?
Una vez que se acabó la fiesta, dos personas podrían perderse, se encuentran solos en la oscuridad, en alguna parte.
Parti bittiğinde iki kişi kaybolup kendilerini karanlığın ortasında yalnız halde bulabilirler.
Y por ello abandono mi campaña como candidata demócrata a la presidencia.
Bu yüzden, Demokratik parti adına başkanlık adaylığımı sonlandırıyorum.
Bueno, hablaremos con la dirección del partido para pedirles consejo.
Parti yönetimiyle irtibata geçip, tavsiyelerini alalım.
¿ No oyó a la dirección?
Parti yönetimini duymadın mı?
Todos nuestros suministros para una fiesta de princesas.
Sanırım bunlar bütün prenses parti eşyalarımız.
Podría interesarte saber, Frank, que este viejo hotel era el sitio de muchas, muchas fiestas pecaminosas desde la época del gran terremoto.
Biliyorsun, merak et, Bu eski otel sitesiydi Birçoğu, birçokları günahkâr bir parti
No lo consideraba una fiesta.
Parti benim umurumda bile değil.
Es un lugar silencioso, lo que por supuesto sabe ya que ayudó a establecer el cordón.
En sessiz bölge burası. Tabi kordonun inşa edilmesine yardım ettiğin için bunu biliyor olman normal. Parti sona erdi.
La fiesta terminó.
Parti sona erdi.
Digo, no puedo decir que la mayoría de los doctores usen un globo para aumentar el sonido, pero...
Bilmiyorum. Yani, doktorların sesi duyabilmek için, parti balonun kullanacağını sanmam, ama...
Esta tarta es para una fiesta que podría impedir que me convierta en una mamá adolescente, embarazada y sin techo, o tener sexo gay con la ex de Melissa Etherick.
Bu pasta, ya benim hamile bir genç kız olmamı ya da Melissa Etherick'in eski kız arkadaşıyla eşcinsel bir ilişki yaşamamı önleyecek bir parti için.
Quiero decir, La familia de Debbie le va a preparar una fiesta, por el amor de dios.
Yani, Debbie'nin ailesi ona bir parti düzenliyor tanrı aşkına.
Bueno como sabéis, quería que el género de mi bebé fuera una sorpresa, pero Erica, que está siendo como una madre para mí, me sugirió que hiciera esta fiesta y que os invitase a todos, así que, eso he hecho.
Bildiğiniz üzere bebeğinin cinsiyetini sürpriz olsun diye öğrenmemeyi düşünüyordum. Ama Erica - bana her zaman bir anne gibi olmuştur - herkesin olduğu bir parti düzenlememizi önerdi ben de öyle yaptım.
Y entonces tenemos nuestro "sándwich submarino fiesta de seis pies". Oh.
Ayrıca iki metrelik parti sandviçimiz var.
Sí, dos pies de ese sándwich submarino fiesta, por favor.
Evet, parti sandviçinden 60 santim lütfen.
Como una gran fiesta... fuera de su ventana.
Pencerenizin dışındaki büyük bir parti gibi.
Hoy es una fiesta especial.
Bugün özel bir parti.
¿ Sabes que? Esa fiesta fuera, donde no estoy invitado...
Biliyor musun davetli olmadığım dışarıdaki şu parti.
- Es una fiesta.
Tam bir parti. - Al bakalım anne.
Tengo que ir a una fiesta. Todo está empacado y...
Yetişmem gereken bir parti var.
El partido quiere alguien con experiencia, y el país también.
Hem parti hem de ülke bu görev için tecrübeli birini istiyor.
Si usted fuera demócrata, sería imparable.
Eğer Demokrat Parti'den olsaydın, durdurulamaz olurdun.
- ¿ Quieres hacer una fiesta? - No.
- Parti yapmak mı istiyorsun?
Coloque gon'ser Bumpin'.
Parti efsane olacak.
más de fiesta.
Parti bitti.
El partido ha terminado ahora.
Parti şu anda bitti.
¿ Se preparan para una fiesta?
Parti hazırlığı falan var herhalde?
Es el líder del partido.
O parti başkanı.
Y fue elegido como líder del partido siguiendo nuestra recomendación.
Bizim tavsiyemizle parti başkanı oldu.
Debería elegirla el partido.
Parti seçmeli.
Y si es una decisión tan importante, ¿ por qué no dejar que la tome el partido?
Madem bu, bu kadar önemli bir karar, neden bunu parti almıyor?