Translate.vc / Espanhol → Turco / Pascal
Pascal tradutor Turco
632 parallel translation
Ni Moliére, ni Racine, ni Rabelais, ni Pascal, ni Stendhal,
Molière, Racine, Rabelais.
Voltaire o Montaigne, o todos los demás.
Pascal, Stendhal, Voltaire, Montaigne, diğerlerini söylemiyorum bile.
Blas Pascal era un eximio matemático a los doce años.
Pascal usta bir matematikçi olduğunda 12 yaşımdaydı.
Pascal, no.
Pascal değil.
Todas esas discusiones sobre el examen de Pascal y lo difícil que te parecía Spinoza.
Pascal ödevinle ilgili tüm bu tartışmalar ve Spinoza'nın senin için ne kadar zor olduğuyla...
No estudies demasiado, Madame Pascal Spinoza.
Çok çalışma Bayan Pascal Spinoza.
Es la dirección de mi madre. Calle Pascal.
Kendisi Rue Pascal'da yaşıyor.
Calle Pascal, en el Gobelin.
O, Gobelins bölgesindedir.
- Que no se te olvide, Calle Pascal.
- Rue Pascal'a gideceksin, değil mi?
Sí. Como dijo Pascal : el corazón tiene razones que la razón misma ignora.
Pascal'ın dediği gibi : "Kalbin, kendilerinin dahi bilmediği kutsal sebepleri vardır."
Sostenía en la mano con firmeza a Pascal y los Cantos Griegos.
Elimde sıkıca Pascal ve Yunan kantolarını tutuyorum.
Si hubiesen meditado sobre este pensamiento de Pascal... hace unas horas, no me encontraría aquí en este momento... porque confieso que me siento invadido por el miedo.
Birkaç saat önce Pascal'ın bu sözünü anımsamasaydım, karşınızda olamazdım. Açıkçası,
¡ Pascal! Pascal, las naciones no lo están escuchando.
Pascal, millet seni dinlemiyor.
Pascal Leonetti.
Pascal Leonetti.
Gu estará en el coche conmigo y Pascal.
Gu, Pascal ve benimle gidecek.
Dentro de unos días Pascal vendrá a buscar las cajas. ¿ Vendrás?
Pascal, sandıklar için bir kaç gün içinde gelecek. Sen de gelmek ister misin?
Pascal te hablará sobre el informante y lo que pienso.
Pascal, köstebeğin hakkında neler düşündüğümü sana söyleyecek.
Mientras tanto veré a Ricci.
Pascal ve Antoine, Jo Ricci ile görüşmemi istiyor.
Antoine Ripa, Pascal Leonetti, Paul y yo.
Antoine Ripa, Pascal Leonetti, Paul ve ben.
Y además, Pascal y Antoine te buscan.
Şimdi Jo Ricci, Pascal, ve Antoine de peşinde.
¿ Y tú Pascal, no dices nada?
Ya sen Pascal? Söyleyecek bir şeyin yok mu?
Jo Ricci, Antoine Ripa y Pascal Leonetti.
Jo Ricci, Antoine Ripa, ve Pascal Leonetti.
¿ Pascal Lastaldi?
Pascal Lastaldi...
PASCAL pensamientos... fingiendo que cree, encargando misas.
" Sanki inanıyorlarmış gibi kutsal su ve ayinlerle başladılar. Siz de körü körüne inanların yolunu takip edebilirsiniz. - Benim korktuğum da o.
El triángulo de Pascal está ligado a la historia de la apuesta.
Pascal'ın aritmetik üçgeni kumarıyla ilgili.
Precisamente por ese motivo es tan moderno Pascal.
İşte Pascal'ı bu kadar modern kılan şey de bu.
- Vaya, Pascal.
- Ah şu Pascal.
Precisamente para un comunista, lo de la apuesta es muy actual.
Kesinlikle. Bir Komünist için Pascal'ın kumarı günümüzde gayet amaca uyuyor.
Para Pascal, la salvación eterna.
Pascal için, ebedi kurtuluş.
Ésa es la fuerza de Pascal. ¿ Conoces?
- En azından Pascal'ı okumuş olmalısın.
- ¿ No ha leído a Pascal?
- Neden? Sen hiç Pascal okumadın mı?
Pascal es su mala conciencia, le alude a él, - falso cristiano.
Çünkü Pascal, bunun gibi Hıristiyanlara çok sert sözler sarf etmiştir.
No me gusta Pascal porque tiene un concepto del cristianismo muy, muy particular. Y condenado por la iglesia. Pascal no fue condenado.
Pascal'sevmem, çünkü kendisine özgü Hıristiyanlık kavramı kilise tarafından kınanmıştır.
Y además Pascal no es un santo.
Ayrıca Pascal'ın kendisi kutsanmamıştı.
Como científico, respeto mucho a Pascal. Pero como científico, me choca que condene la ciencia.
Bir bilim adamı olduğu için Pascal'a saygı duyuyorum ama bilimi kınamış olması beni dehşete düşürüyor.
Pascal debió beber este excelente Chanturgue, ya que era de Clermont.
- Yeter ama. Pascal da Clermont doğumlu olduğuna göre muhtemelen Chanturgue içiyordur.
Le reprocho que cuando lo bebía, no lo valorara.
Pascal içtiği şeylere dikkat etmiyordu diyorum.
Sí, lo cuenta su hermana Gilberte, nunca dijo : "Qué bueno está esto."
Kız kardeşi Gilberte bir yazısında Pascal'ın yemekler için hiç "İyi olmuş." demediğini yazar.
Y hay otra cosa de Pascal que me choca mucho. Dice que el matrimonio es la más baja condición de la cristiandad.
Pascal'la ilgili beni acayip şaşırtan başka bir şeyse Hıristiyanlıkta evliliğin bayağı bir şey olduğunu söylemesidir.
Pero Pascal tiene razón.
Ama Pascal nedenlerinde haklıydı.
Tiene que haber algo de Pascal.
Burada bir yerde Pascal'ın kitapları olmalı.
En el caso de Pascal siempre es infinita.
Pascal'a göre hep sonsuzdur.
Lo que no me gusta en la apuesta es lo de dar algo a cambio, como comprar un billete de lotería.
Pascal'ın kumarında hoşuma gitmeyen şey, olasılığın piyango bileti alınıyor gibi hesaplanıyor oluşu.
Fíjate en Pascal.
Pascal'ı okuyabilirsin.
No, Pascal, volviendo a él, no sólo condenaba el buen comer, sino también, al final de su vida, esas matemáticas que tanto practicó.
Uzaklaştırır! Pascal'a tekrar dönecek olursak, sadece güzel yemeklerden değil ömrünün sonunda matematikten bile mahrum kaldı.
Escribiré un artículo sobre Pascal y las mujeres.
Pascal ve kadınlar hakkında bir şeyler yazmak isterdim.
Pascal se interesó mucho por ellas, aunque en realidad, no se sepa aún si el discurso sobre la pasión del amor...
Kadınlarla çok içli dışlıydı. Ancak "Aşk Üzerine Söylev" çalışmasının doğruluğu meçhul.
Jean Pascal.
Oh Jean Pascal.
- Odia a Pascal.
Pascal'dan nefret eder.
Pascal...
Pascal.
- Blaise Pascal.
- Blaise Pascal.