Translate.vc / Espanhol → Turco / Passion
Passion tradutor Turco
65 parallel translation
Además, debía proporcionar la música de la Pasión para las Vísperas en Viernes Santo. Finalmente el Kirie y el Gloria, y el Sanctus, eran a veces ejecutados en música, y también el Magníficat latino para Navidad.
Ayrıca Kutsal Cuma'nın akşam duaları için Passion müziği, zaman zaman Kyrie ( dua ), Gloria ( şükran duası ) ve Sanctus ( ilahi ), ve Noel için Latin Magnificat çalınırdı.
Y tres semanas más tarde dirigió en Leipzig, por primera vez, su núsica para la Pasión según el evangelista Mateo, durante las Visperas del Viernes Santo en Santo Tomás.
Ve üç hafta sonra Leipzig'de St. Thomas'da evangelist Matthew'dan sonra, Kutsal Cuma boyunca Akşam Dualarında, Passion müziğini çaldı.
De antici passion
Bekleyerek dört gö- gözle
Tenemos pasión, somos lo maximo.
We gotta passion. We play for keeps.
¿ Como la Pasión de San Mateo de Bach o el Mesías de Handel?
Mesela Bach'ın Saint Matthew Passion'u veya Handel'in Mesih'i?
Prepara el trago Pasión Púrpura.
Purple Passion diye bir içki hazırlar...
¿ Por qué mi dulce debe ser lápiz labial rojo pasión?
- Niçin benim sembolik şeker çubuğum bir Crimson Passion ruj?
Piña colada, passion fruit, banana.... panceta ahumada?
Piña colada, tutku meyvesi, muz... Füme et!
Este año el musical se trata de pasión y humeantes ametralladoras.
This year's spring musical is about fiery passion and blazing Tommy guns.
Has the passion, how can I get this life everlasting?
Has the passion, how can I get this life everlasting?
Morí por primera vez cuando hice The Pride and the Passion en el 59.
İlk kez 1959'da The Pride and the Passion'ı çekerken öldüm.
Passion.
Fırtına geçinceye dek uslu durun.
Nada parece tan malo después de la Passion of the Christ de Finn... excepto la Passion of the Christ de Finn.
Tabii Finn'in Tutku'su dışında.
Para muchos cristianos, la Pasión de Cristo fue la experiencia única más poderosa en sus vidas.
Pek çok Hıristiyan için "Passion of the Christ" filmi hayatlarının en güçlü ve iz bırakan tecrübesiydi.
Tenía usted el deseo, Signora, y la passion necessaire como para cometer un crimen tan atroz, et ça c'est la vérité.
Böyle vahşi bir cinayeti işlemek için gerekli istek ve hırsa sahip olabilirsiniz. Doğru değil mi?
Un minuto. ¿ Es de frambuesa lo de Passion Fruit?
Bir dakika. Ahududulu mu şeftalili mi?
Mmm, Passion.
- Şeftaliymiş.
Es Passion.
- Tamam.
Mientras comemos, podríamos escuchar La pasión de San Matías.
Yemek yerken St. Matthew Passion dinleriz diye düşündüm.
Casi no lanzan mi nuevo perfume... L'Eau de Passion.
Yeni parfümüm'L'Eau De Passion'ı da satamadılar.
Se llama "L'eau de Passion".
Adı'L'Eau De Passion'. Çok hoş.
La pasión en tu corazón
# The passion in your heart #
Cuando la pasión es una cárcel, no puedes liberarte. "
# When passion's a prison, you can't break free. #
La pasión está hecha para los jóvenes.
İhtiras gençler için.Passion is meant for the young.
La ofensiva a la que llamamos Passion Dale comenzó hace tres meses... y ha llovido desde entonces, así que el campo de batalla es un fanguero.
Passchendaele adını verdiğimiz bu harekat üç ay evvel başladı ama o zamandan beri yağmur yağıyor o yüzden savaş alanı adeta bir yahni kâsesi halinde.
Ah, y lo logramos, tomamos Passion Dale.
Bu arada, başardık. Passchendaele'i ele geçirdik.
Ellas eran Passion y Pom.
Bu, Tutku ve Nar.
"Passion".
"Tutku" mu?
Síía, pero también tomamos Thug Passion.
Evet, ama biz Thug Passion içiyoruz.
Buena chica. Y son dos por uno.
Bugeceye özel bir alana iki Thug Passion var.
La idea que teníamos para la "Pasión" era tener tejido a mano.
"Passion" bölümünü oluştururken kafamızdaki düşünce tasarımcı bir el kullanmaktı.
Preparados para, "Pasión." Cámara izquierda.
"Passion" bölümü için hazır olun. Kamera solda.
Claro, sobretodo los nuevos como el "thug passion".
Kesinlikle, özellikle de Serseri tutkusu gibi yeni içkileri.
El "thug passion".
Serseri tutkusu.
* Now with passion in our eyes *
* Şimdi gözlerindeki bu tutkuyla *
Cuando entraste a la farmacia estaba más en las nubes que Mel Gibson en Pascuas.
Dükkana geldiğinizde,... Passion'daki Mel Gibson'dan daha fazla kafam güzeldi.
Basada en una historia real, inspirada por... la biografía de Anastassia Arnold, "La pasión de Marie Krøyer".
Anastassia Arnold'un "The Passion of Marie Krøyer" adlı biografisinden esinlenerek gerçek bir hikayeye dayanmaktadır.
Como no seguir tu pasión.
Like not following your passion.
Estos "crimes de passion".
Bu tutku suçları.
I flap my wings. I embrace the passion kokoro ni tomoshita Jounetsu mo daite that flared up in my heart someday.
Yüreğimdeki bu tutkuyu içime atacağım bir gün " diye içimden geçireceğim
yasashii hikari wo mezashite habatakuyo kokoro ni tomoshita I embrace the passion that flared up in my heart jounetsu mo daite someday.
Yüreğimdeki bu tutkuyu içime atacağım bir gün " diye içimden geçireceğim
I flap my wings. I embrace the passion kokoro ni tomoshita that flared up in my heart jounetsu mo daite someday.
Yüreğimdeki bu tutkuyu içime atacağım bir gün " diye içimden geçireceğim
Passion fruit ( granadilla ).
Tutku meyvesi.
¿ Passion fruit?
Tutku meyvesi mi?
Necesito algunas velas aromáticas, flores secas, incienso - ya sea marca Pasión o Don Juan - y hay algo más que no escribí...
Tamam, kokulu mumlar kurutulmuş çiçek, Passion ya da Don Juan markalı tütsü.. ... ve yazmadığım bir şey daha var.
"Passion and glory", pasión y gloria, triunfo y fracaso.
Zaferler ve çöküşler.
Temporada 2 - Episodio 17 Passion
Çeviri : pitiko
- Actuaré The Passion of the Christ.
Hadi As.
¿ Ah si?
Annem beni Mel Gibson'ın The Passion filmine götürdü.
¿ "L'eau de Passion"?
'L'Eau De Passion'?
La cala de la pasión.
Mesela Passion Cove. ( erotik film )