Translate.vc / Espanhol → Turco / Pasò
Pasò tradutor Turco
28 parallel translation
Tuve que esconderme detrás de un seto cuando pasò el párroco, pero le había prometido el primero que me sobrara.
Ama papaz geçerken çitin arkasına saklanmak zorunda kaldım. Ama ilkini size ayıracağıma söz vermiştim.
- ¿ Pasò una buena noche? - No.
- İyi uyuyabilmiş mi?
Lo que pasò fue que...
Biraz önce olanlar...
Dinos qué pasò exactamente.
Tam olarak ne olduğunu anlat.
- Eso también me pasò a mí.
- Benim durumum da aynıydı.
Se lo pasò en grande.
Bu işten zevk de almış.
Yo estaba en un aviòn cuando pasò.
Ben o sıra uçaktaydım.
Que pasò con lo de una vida vivida con miedo... y todo ese asunto?
Korkuyla geçen hayat laflarına ne oldu?
Pasò caminando junto a mí.
Benim önümden geçti.
Que te pasò en el labio?
Bu arada dudağına ne oldu?
¿ Que no ya pasò tu hora de dormir?
Senin yatma saatin geçmedi mi?
- ¿ Que pasò?
- Nedir?
Dìganos què pasò con Vanessa.
Vanessa'ya ne olduğunu anlatın.
La policia no los dejará solos, cuando les digo todo lo que pasò.
Ama onlara ne olduğunu anlattığımda polis sizi yalnız bırakmayacak.
Tu sabes que pasò? A personas que no fueron entrenadas en el campo?
Sahada tecrübesiz olan... insanlara ne olur, biliyormusun?
Oh, lo siento. ¿ Que pasò?
Oh, üzüldüm. NasıI oldu?
No me pasò nada en la vida hasta que aparecieron los Beatles.
Beatles çıkana kadar hayatımda hiçbir şey olmadı.
Lo que pasò con Sabbath... Por ejemplo, "Black Sabbath one", el primer álbum, lo grabamos en 12 horas, os lo creáis o no.
Sabbath'la olan olay Mesela ilk albüm Black Sabbath One'ı 24 saatte kaydettik.
Todos pensaron que quizá estaba acabado por lo que pasò con Sabbath, y él conmocionò al mundo.
Herkes Sabbath'la olanlar yüzünden dibe batıp çekileceğini düşündü ama O, dünyayı salladı.
En alguna parte hay una foto con lo que pasò de verdad.
Bir yerlerde olay anının resmi var.
Dios, sí que pasò.
Yarabbi, böyle şeyler yaşandı.
La mayoría no puede girarse y decir que eso les ha ocurrido, pero a mí me pasò y me encanta...
Birçok insan geri dönemiyor ve onlar için gerçekleştiğini söylüyorlar. Benim için gerçekleşti ve bunu seviyorum.
Está bien. - ¡ Lo siento! - Ponéme al tanto de lo que PASÒ.
Neler olduğunu bana anlatın.
¿ Sabe que pasò?
Ne olduğunu biliyor musun?
¿ Y qué pasò?
Peki, ne oldu?
Que pasò?
Ne oldu?
¿ Què te pasò en el instituto?
Bir şey vardı.
Despuès que pasò eso...
Ben...