Translate.vc / Espanhol → Turco / Pau
Pau tradutor Turco
113 parallel translation
T'Pau.
T'Pau.
- Con mi vida, T'Pau.
- Hayatımla, T'Pau.
- ¡ T'Pau!
- T'Pau!
Haré lo que debo, T'Pau, pero no con él.
Yapmam gerekeni yaparım, T'Pau, ama onunla değil.
Ardo, T'Pau.
Yanıyorum, T'Pau.
Vos tenéis el poder, T'Pau.
Güç sende, T'Pau.
Además, es T'Pau de Vulcano.
Bir şey daha - Vulcanlı T'Pau.
Larga y próspera vida, T'Pau.
Uzun ve refah içinde yaşa T'Pau.
La solicitud de T'Pau de que pasáramos por Vulcano ha sido aprobada.
T'Pau'un, Enterprise'ın Vulcan'a gitmesi ricası onaylandı.
No pudieron decirle que no a T'Pau.
T'Pau'un talebini reddedemezler.
Museo de Pau.
Pau Müzesi.
Y mediante la ejecucion un molecu | rastro ar-patron, estabamos realmente capaces de identificar la nave como el T'Pau.
Moleküler numune örneklerine göre de T'Pau isimli gemiymiş.
Necesito un poco de informacion sobre un barco Vulcano, el T'Pau.
T'Pau isimli bir Vulkan gemisiyle ilgili bilgi istiyorum.
El T'Pau?
T'Pau?
El registro T'Pau, Vulcan.
T'Pau. Vulkan kayıtları.
- El T'Pau falta?
- T'Pau kayıp mı?
- El T'Pau No se encuentra.
T'Pau kayıp!
Tengo la T'Pau referencia cruzada en cuatro directorios diferentes.
T'Pau dört farklı dizinde çapraz olarak saklanmıştır.
Pau'ha'ba Je'y.
Pau'ko'us'Je'y.
Co'o Pau'.
A'nï gibi Pau'.
Si tuvieramos un niño, podría ser Wong Tei-Pau.
Eğer erkek olursa adı Wong Tei-Pau.
_ _ fin
Son Çeviri : Ahmet Hasçelik - ahascelik07 @ pau.edu.tr -
Sócrates, da Vinci, Lord Byron, T'Pau de Vulcano, Madame Curie, luego fusiono los elementos admirables de las figuras en mi propio programa.
Sokrates, Da Vinci, Lort Byron, Vulkanlı T'Pau, Madam Curie... ve düzinelercesi. Daha sonra, takdir ettiğim karakterleri seçerek, kendi programımın içine dahil edeceğim.
T'Pau era diplomática, juez, filósofa.
Ve T'Pau.. kendisi bir diplomat, bir yargıç, bir filozof...
Pau.
Pau.
Hey, Pau, Pau...
Hey, Pau, Pau...
Hey Pau.
Hey Pau.
Si no fuera por que ví la cruz. que marcaba el sitio donde se mató Pau
Eğer Pau'nun kendini öldürdüğü yeri işaretleyen... haçı görmeseydim, O'nu bıçaklayabilirdim.
Pienso que cuando el alma de Pau salió por este agujero...
Bence, Pau'nun ruhu bu delikten uçup gittiği anda...
Soy una Pau Delviana, una sacerdotisa
Ben bir Delvia Pa U'suyum, bir rahibe.
Mira el Sr. Pau, ése si que nos sorprende.
Bak sen, bu Bay Pau değil mi? Ne güzel bir rastlantı.
Vivo con Peter Pau, ya le daré la dirección.
Peter Pau ile kalıyorum. Adresi veririm size.
Pau.
- Lanna.
En Yale se enteraron de lo de mi PAU.
Yale sınavda başıma gelenleri öğrenmiş.
Me he acostado más veces que Dios Tengo seis niños allá, en Laos
bir, iki, üç, dört bir, iki, üç, dört Dünya kadar seks yaptım Laung-Pau-Lad'ta altı çocuk peydahladım
Hay candirús, son parásitos que se te meten nadando por el pau.
Candiru paraziti sidiği tırmanıp pau'na girer.
Y son tan bonitos. Chin-Chin y Pau-Pau.
Çok şekerler.
Pau-Pau está bien. Vigila el mostrador,
Ben kötü bir babayım.
Pero cuando le dije a Michel que serviría la comida, Se debio olvidar de que venían. - Pau-Pau se cayó en su escudilla. - ¿ Qué?
Bu çok güzel, ama Michel'e odayı hazırlayacağımı söylediğimde, herhalde burada olduğunuzu söylemeyi unuttu.
El ADN de los controles de la bomba fue dejado por esta mujer T'Pau.
Bomba üzerindeki DNA izleri bu kadına ait, T'Pau.
El guardia reconoció a la persona que trajo la bomba que encontramos entre los escombros.
Koruma molozların içinde... bulduğumuz bombayı getiren kişiyi tanıdı. - T'Pau.
- T'Pau. - No.
- Hayır.
Su nombre es T'Pau.
Adı T'Pau.
Yo soy T'Pau.
T'Pau benim.
¿ T'Pau?
T'Pau?
T'Pau puede llevar el artefacto a la capital.
T'Pau eseri başkente götürebilir.
T'Pau no colocó la bomba en nuestra embajada.
- Elçiliğimizi T'Pau bombalamadı.
¿ Tienes pollo kung pao?
Kung pau tavuğu da var mı?
DEATH
Ahmet Hasçelik ahascelik07 @ pau.edu.tr
Pau-Pau es el de la naricita chafada.
Çene-Çene ile Pati-Pati.
Y Pau-Pau se cayó en su escudilla y se mojó.
Yoksa sahiplerini öldürüyorlarmış.