English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Pauline

Pauline tradutor Turco

989 parallel translation
Pauline, nuestra...
Pauline, bizim...
- Soy joven, sana y divertida. - ¡ Pauline!
- Gencim, sağlıklıyım ve cin gibiyim.
Claro, mi hija no debe tener ninguna prisa por casarse con un hombre.
- Pauline! Benim küçük kızımın, herhangi bir adamla evlenme konusunda acele etmesine gerek yok.
Simplemente que iba a casarme con Pauline Bisbee.
Sadece, Pauline Bisbee ile evleneceğim dedim.
¡ Entonces su hija Pauline es una auténtica Warren!
O zaman kızınız Pauline, gerçek bir Warren.
Pero, madre, no puedes hablarle así a la familia de Pauline.
Anne, Pauline'nin ailesiyle öyle konuşamazsın.
- Pauline, puedo explicarlo.
Pauline, her şeyi açıklayabilirim.
- Pauline.
- Pauline.
- ¿ Vienes a la iglesia, Pauline?
Kiliseye geliyor musun, Pauline?
- Pauline.
Pauline.
Cuando leas esto, todo habrá terminado.
Sevgili Pauline.
Alteza, ¿ me permite presentarle a la Sra. Bisbee... y a su hija, Pauline?
Ekselansları, size Bayan Bisbee'yi ve kızları Pauline'i takdim ederim.
¿ No será usted el prometido de Pauline?
Pauline'nin nişanlısısınız, değil mi?
Es un gran placer para mí anunciar el compromiso de mi hijo, Robert... con la Srta. Pauline Bisbee.
Oğlum Robert ile Bayan Pauline Bisbee'nin nişanlandığını duyurmaktan memnuniyet duyarım.
Me pregunto dónde puede esconderse Pauline Carton.
Pauline Carton nerede saklanıyor?
Pauline Carton, ¿ puede venir para que le agradezca... el haberme secundado tan bien mientras dirigía este filme?
Pauline Carton, filmi yönetirken benden esirgemediğin yardımların için gel de teşekkür edeyim.
EL circo wilson WONDER PRESENTA A LA sin PAR PAULlNE
WILSON SİRKİ, PIRLANTA PAULINE'İ SUNAR - 28 MAYIS
Sr. Loophole, ¿ conoce a La sin par Pauline?
Pırlanta Pauline'le tanıştınız mı?
A lo mejor Carter sabe algo del dinero robado, y siendo Pauline su chica, quizá sepa algo también.
Carter çalınan para hakkında bir şey biliyor olabilir. Pauline onun sevgilisiyse, o da biliyor olabilir.
Pauline, conservemos este emocionante momento para siempre.
Pauline, bu ürpertici anı asla unutmayalım.
Pauline, ayúdame a bajar.
Pauline, inmeme yardım et.
Pauline, dame esa cartera.
Pauline, ver şu cüzdanı bana.
Pauline, estoy atrapado...
Pauline, yapıştım buraya...
Pauline, ¿ cómo bajo de aquí?
Pauline, nasıl ineceğim ben buradan?
Pauline, rápido.
Çabuk Pauline.
Bájame, Pauline.
İndir beni Pauline.
¿ Pauline, no recogiste mi sombrero como siempre?
Pauline, o gün her zaman olduğu? gibi şapkamı kontrol etmedin mi?
- Ah, ella es la señorita...
- Bu Bayan... - Pauline York.
Pauline, él es el 23º presidente de los EE.
Birleşik Devletlerin 23. Başkanını tanıştırayım.
¿ Quién es? - Radio, Pauline.
Radyo'dan, Pauline.
Has sido muy discreto respecto a Pauline.
Pauline konusunda çok ketum davrandın.
Estuvo en el Van Barth y en el Bar de Burt... siempre y cuando Pauline dijera la verdad.
Bu sefer Van Barth ve Burt'un yeri var. Yeter ki Pauline doğruyu söylemiş olsun.
Él es el único que puede relacionarme con Pauline.
Pauline'le ilişkimi bilen tek kişi o.
Debemos tener a Randolph antes de que hallen el cuerpo de Pauline... antes de que él lea lo del incidente y acuda a la policía.
Steve, Pauline'nin cesedi bulunmadan Randolph'u ele geçirmeliyiz. Yoksa olayı gazeteden okuyunca polise gitmiş olur.
- Pauline York.
Pauline York.
- ¡ Pauline York!
Pauline York!
- ¿ Cómo descubriste eso?
Pauline York'muş. - Nereden buldun?
Estaba en el bolso de Pauline.
Mendil benim. Pauline'nin çantasındaydı.
- Otra vez Pauline.
- Gene başladın, Pauline...
- ¿ Por qué mataría a Pauline? - Chantaje.
- Pauline'i niye öldüreyim?
Tercera conexión : el taxista que te recogió en el Apto. de Pauline.
Üç numaralı ilişki : Pauline'nin dairesinden sizi alan taksici.
George, Janoth mató a Pauline.
- George, Pauline'i Janoth öldürdü.
En realidad se llama Pauline Rhodes, pero la llamamos Dusty cariñosamente.
Adı aslında Pauline Rose ama biz ona Dusty, Pasaklı, deriz. Şakadan.
Bueno, Matt, Cogeré a Pauline.
Matt, Pauline'yi alayım.
Tal vez le gustaría sostener a Pauline mientras yo lavo los platos.
Belki Pauline'yi kucağınızda tutmak istersiniz, bende bulaşıkları yıkarım.
Vive con su hija, la Srta. Pauline.
Kızı Bayan Pauline ile kalıyor.
¿ Ya no juega, Pauline?
Oyundan soğudun mu Pauline?
¡ Pauline!
Pauline!
Pauline, no puedo creerlo.
Pauline buna inanmıyorum.
- Pauline York. Estaba diciéndome mi buenaventura.
- Falıma bakıyordu.
- Se llama Pauline York.
Mamafih sarışının adını öğrendim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]