Translate.vc / Espanhol → Turco / Pda
Pda tradutor Turco
262 parallel translation
Un doctor no deja a sus pacientes para irse de crucero con unas chicas.
Bir doktor 4 hastasını bırakıpda kadınlarla eğlenceye gitmez.
¿ Y el caso de PDA?
Peki PDA davası?
Sólo quiero saber acerca del caso de PDA, nada más por ahora.
Şu anda sadece PDA davasını bilmek istiyorum, başka bir şey değil.
Usando teléfonos y computadoras portátiles PDAs y fax-módems integrados nos podemos comunicar como conciencias puras.
Cep telefonları ve el bilgisayarlarıyla... PDA ve fax modemlerle iletişim sayesinde... tümüyle sanal bir biçimde birbirimizle haberleşebileceğiz.
No, pero creemos que hay un itinerario copiado en una agenda electrónica.
Hayır, yolculuk planını PDA'dan indirebileceğimizi düşünüyoruz.
El hombre rubio detrás de mí tiene una agenda electrónica en el portafolio.
Arkamda oturan sarışın adamın çantasında bir PDA var.
¿ Conseguiste la agenda electrónica?
PDA'yı aldın mı?
En el club, tomamos la computadora de uno de los cadáveres.
Gece kulübündeki cesetlerin birinde bir PDA bulduk.
Yosh, ¿ es la PDA de Lucy?
Yosh, o Lucy'nin bilgisayarı mı?
Traté, pero no pude desarmarla lo suficiente para que confiara en mí.
Denedim ama onun güvenini kazanıpda onu konuşturamadım.
Miré en tu computadora...
PDA'na baktım.
Oh... el PDA, claro.
Oh, PDA.
Esto trasmitirá imágenes a mi PDA que Marshall ha programado para identificar las fracturas, las cicatrices, implantes...
Çektiğin görüntüler benim cep bilgisayarıma aktarılacak. Marshall bıçak altına yatmış birinin yaralarını, dikişlerini ya da dokularını gösterecek bir tür program yükledi.
Yo pude entrar con mi vieja PDA.
Ben eski cep bilgisayarıyla girdim.
Sobre todo en el Día de la Sincronización de la PDA.
Hele de avuçiçi bilgisayarları ayarlama gününde.
- Ocho. Dos con PDA.
- Sekiz. 2 tanesi Blackberry.
Me sé los horarios, lo tengo en el portátil, en la PDA, en mi cerebro...
Çizelgeyi biliyorum! Dizüstümde, avuç içimde, - beynimde!
'Cypher'utiliza una PDA con un código único.
Cypher, özel bir şifresi olan Kişisel Dijital Asistan kullanıyor.
. ¿ Estamos seguros de que llevará su PDA encima?
Bilgisayarının yanında olacağından emin miyiz?
Segundos como una PDA.
Ayrıca cep bilgisayarı.
Quiero decir que el Sr. Fugu y la PDA confirmaron que estaba cenando con dos empresarios.
Yani Bay Fugu ve cep bilgisayarı, iki iş adamıyla yemek yediğini doğruluyor.
¿ Puedes transferir eso a un PDA a algo más transportable?
Bunu bir diske aktarabilirsmisin? Taşınabilir bir diske 57 00 : 03 : 40,565 - - 00 : 03 : 43,284 Lehimizdeki zaman çizgileri hızla siliniyor.
A las 1 : 57 a.m., alguien utiliza un puerto de infrarrojos para descargar información de su PDA.
Saat 01 : 57'de, birisi senin el bilgisayarından kızılötesi yardımıyla bilgi çalmış.
Los datos de mi PDA estaba revuelto.
Cep bilgisayarımdaki bilgiler karıştırılmış.
Al igual que mi PDA?
Cep bilgisyarım gibi?
Se llaman PDA. Lo puede llamar Palmar...
- Avuç içi bilgisayarı o.
Bonito asistente digital.
Güzel bir PDA.
Es asistente digital más celular y tiene conexión a internet.
Cep telefonu ve internet bağlantısı özelliği de olan bir PDA.
Buen trabajo. Ahora descargo su posición en mi PDA. Y que permanezca accesible.
Şimdi O'nun pozisyonunu benim PDA'ma aktar ve aranmaya hazır bekle.
¿ Me pasas el plano de la ventilación del edificio? , ¿ puedes enviarlo a mi PDA?
Binanın havalandırma düzeninin planını bulup, PDA'ime gönderebilir misin?
Baja las coordenadas a la PDA de Jack.
- Koordinatları Jack'in PDA'ine gönder.
Después de eso, vamos a por la PDA.
Ondan sonra el bilgisayarı.
¡ Le acaba de robar la PDA de su chaqueta!
Ceketinden el bilgisayarını aldı.
Está clonando la PDA de Tambor.
Tambor'un el bilgisayarını kopyalıyorlar.
Nadia aún tiene su PDA. ¡ Vamos!
El bilgisayarı hâlâ Nadia'da. Hadi.
Tiene la PDA en la chaqueta.
Dijital ajandası ceketinde. Tamam, güzel.
Asi que deberia mostrarnos en que laboratorio esta el cristal. ¿ Que esta utilizando para clonar su PDA?
Sydney adamın ajandasını kopyalamak için ne kullanıyor?
Tal vez un PDA o un celular.
Bir el bilgisayarı veya cep telefonu olabilir.
Revisaré el chip de su celular a ver si encuentro algo.
Biliyor musun PDA'sına bakayım belki bir şeyler bulurum.
- ¿ Es el chip de memoria de Jordan?
O Jordan'ın PDA'sı mı?
Y si ella tiene una agenda telefónica o una PDA podríamos empezar llamando a cada uno.
Telefon defteri ya da cep bilgisayarı varsa aramaya oradakilerden başlayabiliriz.
DiNozzo, tu PDA.
DiNozzo, cep bilgisayarın.
- Ojalá tuviese mi PDA.
- Keşke avuç içi bilgisayarım yanımda olsaydı.
- Jefe, no encuentro la PDA de Ducky.
Patron, Ducky'nin avuç içi bilgisayarını bulamıyorum.
Creo que espera que haya algún voluntario o que lo pise un autobús antes de que el plazo se cumpla.
Bence belki birileri çıkıpda gönüllü olur diye umut ediyor, ya da sonuna kadar bekliyor belki biri otobüsün altında kalırda ölür diye.
Porque sino, yo podría escribírtelo en mi pizarra, en una lámina o que te lo diga Chuck Berry.
Çünkü eğer açık değilse, yeni telefonumla sana mesaj gönderebilirim, ya da yeni PDA'm ile, ya da yeni cep bilgisayarımla.
Aunque técnicamente, Chuck Berry es una pizarra.
Teknik olarak, PDA ile cep bilgisayarı aynı şeydir.
Mi conexión bluetooth está detectando la PDA de Amelia.
Bluetooth bağlantım Amelia'nın cep bilgisayarının, yakında olduğunu söylüyor.
¿ Sabes algo sobre sexo con la PDA?
Hey adamım, şu PDA'lerdeki seks şeyinden haberdâr mısın?
Mi PDA.
- El bilgisayarım.
La PDA... esta protegida por un software de reconocimiento de escritura, asi que... es el momento de utilizar el encanto.
Yani cazibeni kullanmalısın.