Translate.vc / Espanhol → Turco / Peacekeeper
Peacekeeper tradutor Turco
119 parallel translation
Tú sabes el código del Pacificador.
Peacekeeper kodlarını biliyor musun?
- Micar Siete, asignada a Inteligencia Pacificador e Interfaz.
Mekkar 7... Peacekeeper istihbarat birimindeydim.
Dudo mucho que los pacificadores lo hayan podido notar en sus registros.
Peacekeeper'ların kayda almaya değer bulacağı kadar bile uzun süreceğinden şüpheliyim.
¡ Tus esfuerzos se gastan Pacificador tú de todas las personas debes saber eso!
Çabaların boşuna, Peacekeeper! bunu biliyor olman lazım!
¿ Pacificador? Tú... Tú eras uno de esos allí afuera atacando la nave.
Peacekeeper... sen orada bu gemiye saldıranlardandın, beni de sizlerden biri sanıyorlar!
¿ No es un Pacificador?
Peacekeeper?
¿ Hay presencia de Pacificadores en este sistema?
Sistemde Peacekeeper birlikleri var mı?
El Comando pacificador le dice dónde luchar y morirse.
Peacekeeper Komutanı ona sadece nereye uçacağını ve nerde öleceğini söyler.
La mujer Pacificadora y el humano simplemente han escapado y hay un gran transporte del comando acercándose a ese planeta.
Kadın Peacekeeper ve insan kaçmışlar, ve gezegene yaklaşmakta olan bir Kumandan Gemisi var.
- Necesitas salir de aquí hay una nave llena de Pacificadores en camino hacia aquí ahora mismo.
- Burdan gimeniz lazım, şu anda - buraya gelmekte olan Peacekeeper dolu bir gemi var!
Porque como usted sabe, El Alto Mando Pacificador tiene parámetros muy claros con respecto al contacto con formas de vida no clasificadas.
Çünkü sizin de bildiğiniz gibi, Peacekeeper Yüksek Komutanlığı'nın tanımlanmamış yabancı yaşam formlarıyla ilişki kurmakla ilgili gayet kesin kuralları vardır.
Entonces tú vas a tener que explicar éstas esposas del Pacificador.
O zaman, bu Peacekeeper kelepçelerini açıklaman gerekecek.
- La mujer Pacificador y ese... -... otro... están con él.
Kadın Peacekeeper ve diğeri de...
La distancia entre el transporte Pacificador que nos sigue y Moya sesenta metras y acercándose.
Yaklaşmakta olan Peacekeeper Gemisi ile Moya arasındaki uzaklık... 60 metras ve azalıyor...
Me temo que Moya ni yo, somos suficientemente entendidos en la tecnología del pacificador.
Korkarım ki ne Moya ne de ben Peacekeeper teknolojisine yeteri kadar aşina değiliz.
Pacificadores.
Peacekeeper!
Soy un pacificador.
Ben bir Peacekeeper'ım.
Es extraño estar tan cerca de un pacificador y no temerle.
Bir Peacekeeper'a bu kadar yakın olup da korkmamak tuhaf...
Odias a los Pacificadores y la odias a ella.
Peacekeeper'lardan nefret ediyorsun.
Mira humano, por si importa, la parte de mi que quiere que Aeryn viva es mayor... que la parte que quiere que todos los pacificadores mueran.
Bak, İnsan. Önemli olan şu ki, Aeryn'ın yaşamasını isteyen parçam, bütün Peacekeeper'ların ölmesini isteyen parçamdan daha büyüktür.
Tenemos dos opciones aqui, pacificador.
İki seçeneğiniz var, Peacekeeper...
¿ Un mapa que te permita hacer el viaje... y evitar cualquier territorio Pacificador en el camino?
Yolculuğunuzu yapmanız için gereken bir harita ki... yolculuğunuzda tüm Peacekeeper yönetiminden uzak durmanızı sağlayacak bir harita mı?
Tú y los demas estan intentando regresar evitando los territorios de los Pacificadores.
Sen ve ötekiler evinize gitmeye, Peacekeeper'lardan kaçmaya çalışıyorsunuz.
Mi hogar esta en los Territorios Pacificadores, asi que no puedo regresar alla.
Benim evim Peacekeeper sınırları içinde. Yani mesele, ben asla evime gidemiyorum.
¿ de una Pacificadora?
Bir Peacekeeper'dan?
Naci como soldado Pacificador.
Ben bir Peacekeeper olarak doğdum.
O solo es alguna usual cosa militar pacificadora...
Bu tamamen yeni bir şey mi yoksa bilindik Peacekeeper Askeri...
Tengo lugares en esta celda que aún los cazadores pacificadores no pudieron detectar.
Bu hücrede Peacekeeper koku köpeklerinin bile bulamadığı yerler var.
Ahora comprendo porque los Pacificadores intentaron prevenir esta preñez.
Şimdi niye Peacekeeper'lar hamileliği önlemeye çalıştı anlıyorum.
Dices que eres el capitán Durka, de la nave comando pacificadora Zelbinion
Peacekeeper Komuta gemisi Zelbanion'dan Kaptan Durka olduğunu mu söylüyorsun?
¿ Vencieron a un Transporte Comando Pacificador?
Siz bir Peacekeeper Komuta gemisini mi yendiniz?
¡ Te metieron un paquete de propaganda pacificadora!
Güçle beslenen bir takım Peacekeeper propagandası!
He estudiado todos tus logros como pacificador...
Peacekeeper eğitiminde, bütün başarılarını inceledim.
No obtuve nada como pacificador.
Peacekeeper olarak hiç bir şeyi başaramadım.
Oficial Sun... ¿ Porque no es mas una pacificadora?
Subay Sun, Niçin artık bir Peacekeeper değilsin?
Te acabas de enfrentar... con un pacificador.
Az önce kendini kıyasladığın kişi bir Peacekeeper.
Definitivamente Pacificadora.
kesinlikle Peacekeeper.
Si hay alguna patrulla Pacificadora dentro de un cuarto de ciclo-solar sabrán exactamente donde estamos.
Eğer çeyrek ışık devri mesafesinde bir Peacekeeper devriyesi varsa, Tam olarak nerede olduğumuzu biliyorlar.
Oye vamos, esta es tu oportunidad para estirar esos grandes músculos de Comando Pacificador sobre la marcha!
Hey, Bu senin dışarıda o güçlü Peacekeeper komando kaslarını esnetmen için bir şans.
Numero dos : aquéllos Pacificadores a los que añoras tanto, te matarían ahora mismo, esos Pacificadores que...
Şu iki, Seni bu kadar ilgilendiren şu Peacekeeper'lar... Seni hemen öldürürdü. Bunlar Peacekeeper...
He completado el trazo entre el punto de conexión de la alarma Pacificadora y el sistema neural de Moya.
Moya'nın sinir sistemi ile Peacekeeper beacon'u arasındaki bağlantıların taramasını bitirdim.
Piloto, como pudieron nunca los Pacificadores, poner un tal dispositivo a bordo, sin que tu o Moya lo supieran?
Pilot, Peacekeeper'lar nasıl olur da böyle bir cihazı senin veya Moya'nın haberi olmadan yerleştirebilir?
Cuando los Pacificadores capturan a un leviatán inmediatamente le administran un producto somnífero. Muy potente.
Peacekeeper'lar bir Leviathan yakaladığında, hemen çok etkili bir uyku ajanını devreye sokarlar.
Cuidado Pacificadora.
Dikkat et, Peacekeeper.
Pacificador. Si yo fuera un Pacificador, estaría sentada a tu lado en este planeta?
Peacekeeper... eğer hala bir Peacekeeper olsaydım, Bu gezegende senin yanında otururmuydum?
Algun día moriras en manos de un Pacificador.
Birgün, bir Peacekeeper'ın ellerinde öleceksin.
¿ Y qué hace otra nave pacificadora en los territorios inexplorados?
Başka bir Peacekeeper gemisinin Keşfedilmemiş Bölgelerde ne işi var?
Es la nave más temible de la armada Pacificadora.
O Peacekeeper donanmasındaki en çok korkulan gemidir.
Si tenemos que creerle a la técnica Pacificadora, dos arnes más.
Eğer Peacekeeper teknisyenine bakarsak, 2 arn daha.
Mire, usted sabe que no soy un Pacificador.
Bak, Benim bir Peacekeeper olmadığımı biliyorsunuz!
Comando Pacificador.
Peacekeeper Komando.