Translate.vc / Espanhol → Turco / Penso
Penso tradutor Turco
196 parallel translation
Pudo haber sido Kraft-Ebbing. Acerca de una mujer en Viena que penso que era una especie de animal, un antilope...
Kendini bir tür antilop sanan Viyana'daki bir kadın hakkındaydı.
Tal vez penso que eramos demasiado timidas para aprovecharnos de una antigua amistad en el ejercito.
Eski askerlik arkadaşından yararlanmak için fazla utangaç olduğumuzu düşünebilir.
Penso que no vendrian si se lo pediamos nosotras, y que lo harian si lo hacia Benny.
Sizi biz çağırsaydık hiç gelmeyeceğinizi, Benny çağırırsa gelebileceğinizi düşündü.
¿ Penso que se estaba escondiendo aquí?
Acaba orada mı gizleniyor?
Y el Padre Damián miró al leproso y penso que era su hermano.
Ve Peder Damien aynı kardeşiymiş gibi baktı cüzamlıya.
¿ Usted penso que nos dejaran ir al dormitorio de ellas?
Bizi yatakhanelerine sokacaklarını düşünmedin herhalde?
¿ Exatamente, que usted penso, encuanto subia con la maleta?
Bir bavulla çıkagelirken ne düşündün peki?
Steven también penso eso, pero yo no quise.
Steven düşünmüştü fakat ben istemedim.
El Sr. Priory penso que al Coronel podria gustarle.
Bay Priory, Albayın bunlardan hoşlanacağını düşündü.
Dr. Gross : Se penso que la energia nuclear podria ser la clave para una energia mas limpia.
Nükleer enerji, daha temiz bir çevre için alternatif olarak düşünülmüş.
¿ Qué penso que llevaba? ¿ Barras de chocolate?
Çikolata taşıyacağını mı düşünmüştün?
- Penso que eras un contrabandista.
- Sizi kaçakçı sanmış.
Penso que era un fenómeno, probablemente no sea la primera.
Bir şaklaban olduğumu düşünüyor.
No se como decir esto... sin embargo, no soy la persona que usted penso que fui....... no soy la persona que cree que soy ahora tampoco.
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.Senin sandığın kişi olmamama rağmen Ben de senin sandığın kişi değilim
Warren hizo trampas, detuvo un deposito de 20.000 dolares........ entonces Monty penso que lo habia gastado.
20.000 depoziti sakladı. böylece Monty onu harcadığını düşünecekti.
Suzie penso que algo estaba mal, queria ayudarlos.
Suzie, başınız dertte sandı. Yardım etmek istedi.
Al día siguiente, él se sintió un poco culpable. Penso : "Quizás debería decirle quién soy."
Ertesi gün, biraz da suçlukla "Sana kim olduğumu söylemem lazım" der.
La llamaron sus padres, y ellos estaban confundidos, um... porque ellos estaban planeando este gran almuerzo por ella y penso que debia volver esta mañana.
Ailesini aradı ve onların kafası biraz karışmıştı çünkü onlar Allison'ın bu sabah geleceğini düşünerek yemek hazırlamış.
Estuve lejos tanto tiempo que cuando regrese penso que yo era un fantasma.
Döndüğümde çok uzun süre uzaklardaydım. Beni bir hayalet sandı.
Por que creo.. .. el penso de su forma.
Çünkü sanırım gelip sizi görecektir.
Pero con lo del bebe, penso que yo no lo aceptaria. - Lo que es- -
Ama bebek geliyor diye gitmeyeceğimi düşünmüş.
Los que usted penso que eran Karan y Arjun es Ajay y Vijay.
Karan ve Arjun, Ajay ve Vijay'la aynı kişiler.
Ella penso que esa era una gran idea.
Harika bir fikir olduğunu düşündü.
Janice penso que te estaba dando pollo.
Janice sana tavuk verdiğini düşünmüş.
El señor "la primera cosa en que penso por la mañana"?
"Bay Sabahları İlk Şey?"
y la sangre se esparció sobre la nieve, Ella lo vio y penso : "Debe de ser un niñito"
Ve o kana bakarak kendine şöyle dedi ; "Bir erkek çocuk isterdim".
- La penso cuando lo dijiste.
- Sen söylediğin an aklından geçirdi.
Ciertas cosas surgieron, y... ya sabe, usted nunca penso, que en véz de, uh ya sabe, salir por ahí,
Bak, dostum, elimde kesin bilgi var tamam mı? Bazı şeyler, günışığına çıktı ve... Yani, aklına...
El penso que yo tenia el dinero do su padre.
Babanın parasının bende olduğunu sanıyor.
Y penso :
Şöyle düşündün, Aha!
Ella penso que conseguiríamos un millon.
1 Milyon dolar alacağımızı sanıyordu.
Penso que me iba a perder las semis?
Yarı finalleri kaçıramazdım.
Ya pensaré yo por ti.
Ci penso io pe'iddu.
Se desperto tarde y penso que papa ya se habia ido.
Geç kalktı ve babamın erken çıktığını sandı.
Tu lo sai che cosa penso di questo frastuono moderno - Che cos'è me lo dici?
Pekala, bu modern burunla nasılım bilirsin.
Jesse penso...
Jesse düşünmüştü ki...
Ella penso en mi futuro y lloro.
Geleceğimi düşündü ve ağladı!
No, no, no Entonces penso : " Perfecto. Volvere...
O zaman demiş ki, işte " bu mükemmel, geri dönerim...
- Y penso que podriamos ser discretos.
- Tedbirli olabileceğimiz söyledi.
- Penso que tu manera era conservadora.
- Senin tavrını tutucu buluyor.
Vivio su vida de la manera que penso que debia.
Yaşaması gerektiğini düşündüğü hayatı yaşadı.
Ella penso que dejarias la escuela por un chico.
Bir erkek için okulu bırakacağını sanmıştı.
El viejo Lucky tenia una novia, Liz... que penso que había muerto quemado.
Eski Lucky'nin bir sevgilisi var, adı Liz onun yangında öldüğünü sanıyordu.
Me puso su nombre. Penso que los hombres siempre lo hacen. ¿ por que no una mujer?
Hastanede erkeklerin erkek çocuklarına kendi isimlerini verdiklerini düşünüyormuş demiş ki neden kadınlar veremesin?
Pero ahora veo que ella nunca penso en nosotros como de los suyos.
Ama bugün hiçbirimizi asla yakını olarak düşünmediğini hissediyorum.
Nunca penso en mi al involucrarme en esto
Glory bunları yaparken beni hiç düşünmüyor.
Trate de advertirselo, pero penso que le estaba haciendo una broma y me colgo.
Onu uyarmaya çalıştım ama dalga geçtiğimi düşünerek telefonu yüzüme kapattı.
¿ Penso que era el dentista?
- Beni dişçi mi zannettin?
¿ Ud. nunca penso en estas cosas?
Hiç böyle şeyler düşünmez misin?
Pensö que seria mejor que se lo contase una amiga.
Sanırım bunu bir arkadaşından duymasının daha iyi olacağını düşünüyor.
Porque el penso que tu lo tenias?
Neden sende olduğunu düşündü ki?