Translate.vc / Espanhol → Turco / Perdí
Perdí tradutor Turco
15,847 parallel translation
Lo único que perdí fue tiempo.
Sadece zaman kaybedeceğim.
Yo perdí un esposo.
Bir kocamı kaybettim.
Y perdí esa vida, pero... He adquirido una nueva.
O hayatı kaybettim ama yeni bir tane kazandım.
¿ Me perdí algo?
Kaçırdığım bir şey mi var?
¿ Me lo perdí?
Kaçırdım, değil mi?
Yo solo perdí una elección en toda mi vida.
Ömrümde sadece bir seçim kaybettim.
Sucedió hace tres días el mismo día que le perdí el rastro a Amelia.
Üç gün önce olmuş yani tam olarak Amelia'nın gündemimden düştüğüyle aynı gün.
Me golpeé la cabeza. Perdí el sentido del olfato.
Bir süre önce kafamı vurdum ve koku duyumu kaybettim.
- Perdí a mi hermana.
- Kız kardeşimi kaybettim de.
Perdí mi arma.
Silahımı kaybettim.
Perdí a mi esposa hace poco más de dos años.
İki yılı aşkın bir süre önce eşimi kaybettim.
- Sí, yo también me perdí.
- Ben de kayboldum.
Casi te perdí esa noche.
Bir gece seni neredeyse kaybediyordum.
Casi te perdí tantas veces.
Bunu çok kereler yaşadım gerçi.
Mira cuando yo tenía tu edad también perdí a mi papá.
Bak ben de babamı senin yaşındayken kaybetmiştim.
Perdí mi tarjeta triple A. ¿ Como todos los demás?
- Üç A senetlerimi herkes gibi kaybettim.
No iba a venir tan lejos, sólo para lloriquear... de que perdí a mi acompañante.
Buraya kadar gelip, refakatçim yok diye geri dönecek değildim herhalde.
¿ Que perdí?
Ben mi kaybettim?
Nunca me perdí un partido de fútbol. Nunca olvidé un aniversario.
Ben hiçbir maçı kaçırmadım, hiçbir yıldönümünü unutmadım.
Me perdí.
Kayboldum.
Me perdí, Naomi.
- Kayboldum ve ben..
Perdí el sueño.
Daha fazla uyuyamadım.
Perdí a mi familia cuando se enteraron.
Onları öğrendiklerinde ailemi kaybettim.
¡ Ya perdí dos casas!
İki evim gitti.
Perdí a mi nieta.
Torunumu kaybettim.
Perdí a un padre pero gané a un abuelo.
Babamı kaybettim ama bir dede kazandım.
- Perdí dos hermanos ese día.
O gün iki kardeşimi kaybettim.
- Y yo perdí tres hijos.
Ben de üç oğlumu kaybettim.
Perdí a mi hijo hace unos años.
Birkaç yıl önce oğlumu kaybettim.
Perdí mi fe en el sistema hace mucho tiempo, senadora. ¿ Agua?
Ben bu sisteme olan inancımı çoktan kaybettim, Senatör.
Luché, perdí.
- Savaştım, kaybettim.
Perdí la pierna izquierda y la mitad de mi cara en Guadalcanal, pero esa mujer me tiene sintiendo feliz de estar vivo.
Guadalcanal'da sol bacağımı ve yüzümün yarısını kaybettim. Ama o bayan hayatta olmak için beni mutlu hissettiriyor.
Me perdí.
Yolda kayboldum.
Perdí mi dinero.
Paramı kaybettim.
Perdí mi gato.
Kedimi kaybettim.
Cualquiera que fuera esa magia que me permitió escribir "sex me gently", la perdí años atrás.
Bana "Kibarca Sevişmek" gösterisini her ne yazdırdıysa onu kaybedeli yıllar oluyor.
Mira, entiendo. Perdí todo.
- Anladık tamam, kaybettim.
Perdí la competencia, y mi especie de novio, y definitivamente lo que fuera que tenía que sedujera a los hombres alguna vez.
İddiayı kaybettim, erkek arkadaşım sandığım çocuğu kaybettim ve en çok da ilk bakışta erkeklerin bende çekici buldukları şey her neyse onu kaybettim.
Me la perdí.
Onu kaçırdım.
Perdí al Emba.
Büyükelçiyi kaybettim dostum.
Perdí al Emba, Dave. ¿ Qué hago?
Büyükelçiyi kaybettim Dave. Ne yapacağım?
¿ Hay algo relacionado con cómo perdí el 80 % de mis reservas en efectivo?
Paramın % 80'ini nasıl kaybettiğimle ilgili bir bilgi var mı bari?
¿ Me perdí la fiesta?
Partiyi kaçırdım mı?
Perdí mi pistola.
Silahımı kaybettim.
Todo lo que perdí. Mucho más...
Kaybettiğim her şey ve dahası.
Me perdí tres veces buscando este sitio.
Burayı bulayım derken üç defa kayboldum.
- Lo perdí hace mucho.
- Uzun zaman önce kaybettim.
Las perdí por el tránsito.
Trafik sıkışınca izlerini kaybettim.
Perdí mi teléfono en la barbería.
Telefonumu kaybettim berber dükkanında.
Perdí uno de ellos.
Birini kaybettim.
Perdí mi lente de contacto.
Kontakt lensimi kaybettim.