Translate.vc / Espanhol → Turco / Postmortem
Postmortem tradutor Turco
237 parallel translation
Ronald Frances Adair, que es el sujeto de esta investigación y más tarde dirigió un postmortem en el cadáver?
Bu adli soruşturmanın konusu olan merhum, Ronald Frances Adair'in cesedine otopsi yaptınız mı?
- Necesito bisturíes postmortem.
Akşama doğru bana otopsi bıçakları getirmeni istiyorum.
Equipo postmortem a la sección 6 de bio-ingeniería.
Otopsi ekibi Sektör 6 biyo-mühendisliğine
Un reflejo muscular postmortem anormal.
Otopsi sırasında oluşan anormal kas hareketi.
Quizá la estrenen postmortem.
Belki ölümünden sonra sahneye konulur.
Se encontraron anomalías durante el análisis postmortem que no se detectaron en autopsias anteriores.
Önceki otopsilerde fark edilemeyen bazı anormallikler bulundu.
Se está realizando el examen postmortem 11 horas y 45 minutos después del fallecimiento del paciente.
Not ; kurbanın ölümü ilan edildikten 11 saat 45 dakika sonra ölüm sonrası muayene başlatıldı.
No, yo diría que el ataque fue una simple reacción postmortem.
Bence saldırı dediğin şey, ölüm sonrası vücut tepkilerinden biriydi.
- Pero no puedo determinar eso tampoco. Hubo considerable conducta predatoria postmortem.
- Hangisi olduğunu anlayamıyorum çünkü öldükten sonra da epey bir parçalama olmuş.
Tal vez sea lividez postmortem o algún tipo de tatuaje.
Otopsiden kaynaklanan bir morluk ya da bir çeşit dövme olabilir.
Los exámenes postmortem concluyeron que sí.
Otopsi sonucunda canlı canlı yanmışlar, evet.
" El Sr. Bouloir tenía unos apetitos eróticos... ... que podrían describirse discretamente como... ...'postmortem'.
Mösyö Bouloir, cinsel iştahı en iyi ölüm sonrası denebilecek biriydi.
Porque si es postmortem, entonces Dios, si que estoy avergonzada.
Eğer ölümden sonraysa senin adına ben utandım.
Este es un modelo postmortem de la boca de Eric.
Bu da öldükten sonra Eric'in dişlerinin kalıbı.
"Lo siento, no funcionó" o sea, esas cosas postmortem, ¿ bien? Bien.
Peki.
Pudo haber ocurrido postmortem.
Kesin diyemeyiz. Öldükten sonra parçalanmış olabilir.
No hay evidencias de intumescencia postmortem, este hombre es poco interesante.
Suda doğal olarak görülen şişme yüzünden ceset tanınmaz halde.
¿ Pasó postmortem?
Ölümden sonra mı olmuş?
Stewart Bradley tenía un hombro dislocado postmortem.
Stewart Bradley'nin ölümden sonra omzu çıkmıştı.
Lo que explica el hombro dislocado postmortem de Stewart Bradley.
Bu da Stewart Bradley'nin omzunun neden çıktığını açıklıyor.
Esto fue postmortem.
Bu otopsideydi.
Yo me encargaré del postmortem, Capitán.
- Otopsiyi ben üstleniyorum, Albay.
Y heridas postmortem.
Ve ölüm sonrası çürükleri.
Pero tener un nivel postmortem de 1.8......
Ama otopside 0,18 oranında alkol çıkması için -
A diferencia de Robyn Knight, Julie Waters se convirtió postmortem, en algo adorable.
Robyn Knight'ın aksine Julie Waters ölümünden sonra Las Vegas'ın sevgilisi oldu.
Ni siquiera el privilegio médico-paciente se extiende postmortem.
Ama bu üye rahmetli oldu.
El escalpelo más rápido del Este. Creo que batí alguna clase de record de velocidad postmortem.
- Sanırım biraz önce otopsi hız rekoru kırdım.
El forense dice... que las pruebas físicas son postmortem.
Tıbbi incelemeye göre, fiziksel kanıt ölümden sonra oluşmuş.
Espero que no tuvieras problemas en el Postmortem.
"Öldükten sonra problem yok, Umarım?"
Mordidas postmortem y ante mortem.
Ölüm sonrası ve öncesi ısırıklar.
¿ Quieres que lo examine postmortem?
Otopsi raporunu çıkarayım mı?
Bueno, si no fue cremada no es demasiado tarde para un examen postmortem.
Şey, eğer yakılmamışsa, son tekniklerele cesedini incelemk için çok da geç değil.
Existen dos toxinas que pueden colorear de rosa a un cuerpo postmortem.
Vücudu öldükten sonra pembeleştiren iki toksin vardır. Biz karbon monoksidi elemiş durumdayız.
No sería mi bebida postmortem, pero todo son gustos.
Bence öldükten sora bir şeyler içme hakkımız olmasa daha işyi olur, ama bu adamın içmiş.
Sólo es sal en la herida. Los pinchazos se hicieron después de los hechos. Son postmortem.
- Bunlar sadece yaraya basılan tuzlar.Yumrukların hepsi sonradan gelmiş.Ölüm sonrası.
Significa que son quemaduras postmortem.
Yani ölümden sonra oluşmuşlar.
Cualquier cosa que le hayan hecho postmortem.
Öldürüldükten sonra yapılmış bir şey...
Muy posiblemente postmortem.
Evet, muhtemelen ölümden sonra.
Es un signo inequívoco de corte postmortem, es decir, la víctima estaba muerta cuando... le cortó las yemas de los dedos.
Otopsi sonuçları kesin birşeyi ifade ediyor, o da ; parmakuçları kesildiğinde kurban zaten ölmüştü.
Pero llevando ambas de vuelta a casa en sus coches sugiere una puesta en escena postmortem.
Ölüm öncesi hazırlık gibi.
Basándose en el color naranja son postmortem.
Turuncu renge bakılırsa, öldükten sonra olmuş.
Todos habían sido rebanados de boca a oreja... y todas fueron violadas postmortem.
Hepsi ağızdan kulağa kadar kesilmiş ve ölümden sonra tecavüz edilmişti.
Si el hacha fue plantada en su espalda postmortem para ocultar la perforación original... No tenemos arma del crimen.
Eğer balta ona, asıl yara yerini gizlemek için... öldükten sonra saplandıysa, o zaman... cinayet silahı elimizde değildir demek oluyor..
Todas sus heridas vehiculares son postmortem
Araçtan aldığı yaraların hepsi öldükten sonra olmuş. - Nasıl?
Fueron postmortem.
Öldükten sonra oluşmuş.
Bueno, con descomposición y trauma postmortem, lanzados colina a bajo es muy difícil, Zach.
Tepeden aşağı yuvarlanması, ölmeden önce aldığı darbe... ve bu bozulma ile bu çok zor, Zach.
Bien, vayamos al Bar Postmortem y pongámonos al día
David!
¿ Postmortem primario?
Ön otopsi?
- ¿ Puede decirme si fue pre o postmortem?
Ölüm öncesinde mi yoksa sonrasında mı olduğunu belirleyebilir misin?
Hice un angiograma postmortem.
Ölüm sonrası anjiyogram çektim.
No deberiamos tardar en llegar al vampiro que lo hizo, y aclarar esto... magulladuras postmortem Sugiere relaciones sexuales anteriores con la victima
Ceset öldükten sonra epey hırpalanmış. Bu, kurbanla daha önceden ilişkisi olduğunu gösteriyor.